Okunası 8 kitap…

Fethiye Çetin  Anneannem Metis Yayınları
Liz Behmoaras  Bir Kimlik Arayışının Hikayesi  Remzi Kitabevi
Fulya Doğruel  İnsaniyetleri Benzer İletişim Yayınları
Takahu Tovmasyan Sofranız Şen Olsun Aras Yayınları
Emre Polat  Osmanlı’nın İlk Yahudi Sosyalisti Truva Yayınları
Mehmet Faraç  Son Gavur Günizi Yayıncılık
Leyla Neyzi  Ben Kimim? İletişim Yayınları
Şeyhmus Diken İsyan Sürgünleri İletişim Yayınları

Çoğunluğun Türk, Müslüman ve Sünni kökenli olduğu Türkiye’de, biz çoğunluğu oluşturanlardan farklı dinlerden dillerden köklerden gelen insanların artık yavaş yavaş da olsa ses verdiklerini düşünüyorum. Yukarıda adı geçen kitapların bir arada anılmalarının bu satırları yazanın minnettarlığını göstermek dışındaki nedeni budur.

Kişisel dikkatimin yöneldiği konuları yine de merak eden varsa bu yazı onlar için yazıldı.

Eğer söz konusu olan “Türkiye’nin Etnik Yapısı” üst başlıklı bir çalışma olsaydı tarihçilerin, üniversitelerin, araştırmacılarımızın yazmış oldukları ve halen yazılmaya, yapılmaya devam eden resmi tarih tezlerimizle uyumlu ya da onun karşısında konumlanan pek çok kaynağa ulaşmak mümkün.Hata barındırma ihtimalini kabul ederek bunun “Makro Tarih” anlatımı olarak adlandırılabileceğini sanıyorum.

Yukarıda saydığım kitaplarsa makro tarih anlatımından farklı olarak daha bir “mikro” ya da kişisel tarih anlatıları. Bizim için asıl yeni ve umut verici olanın tam da bu olduğunu, tüm bu kitapların farklı yayınevlerince ardı ardına yayımlanmalarının üzerinde durmamaya alıştığımız hatta yok farzettiğimiz bir konunun açılmaya başladığının belki artık toplumsal hafızamızda bir yara olmaktan çıkıp hatırlamaya, kabul etmeye, affetmeye, affettirmeye hazır olduğumuzun bir göstergesi olduğunu düşünüyorum.

Kendileri, ana babaları hatta dedeleri, büyük dedeleri bu topraklarda doğmuş ancak her savaş, ekonomik ya da siyasal kriz sırasında sorumlu tutulmuş, göç ettirilmiş, dilleri, dinleri, kültürleri engellenmiş insanlarımızın artık konuşmak, unutmamak için , kim olduklarını ve nereye ait olduklarını anlatmak için ses verdiklerini düşünüyorum.

Çünkü yukarıdaki kitaplar tek tek kişilerin tarihini anlatırken “biz”i de anlatıyor. Farklı halka mensup olmanın üzerinde varolduğumuz dengenin nasıl bir anda bozulabilir olması demek olduğunu, “kimlik” denen olgunun nasıl belirsiz, güvenilmez olabileceğini, dün “biz”ken nasıl bir anda “öteki” olarak adlandırılmak olabileceğini anlatıyorlar.

Bunu yargılamadan, suçlamadan yapıyorlar. Kişisel tarihlerini anlatırken hepimize bir ayna tutarak, farklı yerlerden dillerden topraklardan dinlerden gelip bir arada hala yaşayabilmek için yazıyorlar.

Ellerine dillerine sağlık. Şükürler olsun ki hala varsınız.

BU KİTAPLARI www.turkishbooks.com DAN ISMARLAYABİLİRSİNİZ

1101550cookie-checkOkunası 8 kitap…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.