Açıklama aynen şöyleydi:
“Çanakkale Deniz Zaferi, deniz savaşlarında eşi benzeri görülmemiş muhteşem bir zaferdir. Bu zafer sonsuza dek hatıralarımızda canlılığını koruyacaktır. Birinci Dünya Savaşı döneminin emperyalist güçleri Çanakkale önünde askerimizin şanlı vatan müdafaası karşısında pes ederek geri çekilmiştir Boğazı geçme teşebbüsü ile 29 Şubat’ta başlayan bu haksız ve zalim saldırı, 18 Mart 1915 günü Türk deniz kuvvetlerinin ve kara topçularının başarılı savunma hareketiyle bozguna uğratılmıştır.
‘Çanakkale Geçilmez’ destanı yazılırken eli silah tutan bütün vatan evlatları göreve koşmuş ve Birinci Dünya Savaşı’nın en kanlı deniz ve kara çarpışmalarının yaşandığı Çanakkale’de, 250 bine yakın askerimiz asil bayrağımızı yere düşürmemek için şehit olmuştur.
Türkler’in müthiş direnme gücü, Mehmetçik’in kahramanlıklarla dolu bu vatan müdafaası bütün dünyada şaşkınlık ve büyük bir hayranlıkla izlenmiştir. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk bu zafer için “Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayan-ı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebeleri’ni kazandıran bu yüksek ruhtur” demiştir.
Vatan savunması, bağımsızlık ve özgürlük gibi milli hakların korunması en yüce değerlerimizdir. Bu değerler için şehit olmayı göze almayan milletler vatanlarını koruyamazlar, bağımsız ve özgür bir ülke olma onuruna erişemezler. Vatan sevgisi, bağımsızlık aşkı, şehitlik inancı, birlik ve beraberlik duyguları zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı koymada yeterli olmuştur. Bizler de gençlerimizi bu duygularla yetiştirmeli, dedelerinin emanetini torunlarına aktarabilmeliyiz.
Çanakkale Anadolu’nun ebediyen Türk yurdu olarak kalacağının bir kez daha ispatlandığı yerdir. Çanakkale’de bağımsızlık savaşı verirken bütün bu olumsuz koşullar içinde bile yardımseverliği ile tüm dünyaya insanlık dersi veren; vatanı ve bayrağı için gözünü kırpmadan şehit olan aziz Mehmetçik’lerimizi minnet ve şükranla anıyoruz. Onları toprağa değil, ebediyen kalbimize gömdük.”
