Türkiye’de Genel Kurmay Başkanlığı’nın hükümete uyarısı ve sonrasında Anayasa Mahkemesi’nin cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turunu iptal etmesiyle ortaya çıkan krizi Londra’da yaşayan Türkçe konuşan toplum üyelerine sorduk.
Sorumuzu yanıtlayanlar ordunun çıkışını “anti demokratik” olarak niteleyip karşı olduklarını belirttiler. “Kriz kimin işine yaradı” sorusunda ise “AK Parti” yanıtında birleştiler.
Gazetemize görüş bildirenler şöyle:
METİN ŞENERGÜÇ (Ressam): Her ne kadar şeriata karşıysam askerin muhtırasına da karşıyım. Türkiyle’deki demokrasinin kendi ayakları üzerinde duramamasının baş nedenlerinden birisi ordudur. Bu şeiriat tehlikesi yok demek değil ama ordudan medet ummak büyük yanlışlıktır… Üstelik şeriatı geliştiren de 12 Eylül darbesiydi… Bu krizden radikal sol dışında herkes kazançlı çıkar. Başta AK Parti ve aşırı sağ palazlandı… CHP de sağa oynadığı için bu çatışmadan yararlanacağını sanıyorum.
AHMET SEZGİN (DAY MER Başkanı): Askerin bildirisi bir gözdağı muhtırasıdır. Bu antidemokratik bir çıkıştır. Burjuva demokrasisiyle bile bağdaşmıyor. Laik ve anti laik kutuplaşma krizden kazanç sağlama peşinde…Bu krizden başta AK Parti karlı çıkacaktır. Ayrıca CHP kötü durumunu kurtarmaya çalıştığı gözleniyor…
TURGUT AKŞAHİN (İşadamı): Askerin darbesini asker de dahil kimse istemez. Darbe Türkiye’yi geri götürür. Yurtdışında Türkiye’nin imajı yarı İran olarak görülüyor… Askerlerin çıkışı kendi demokrasi anlayışı içindedir… Bu krizden MHP ve CHP nemalandı. CHP’nin kazançlı çıkması için Genel Başkan Deniz Baykal’ın gitmesi gerekir…
ATEŞ TUNÇER (Eczacı): Hükümet krizden çıkmak için çaba göstermediğini düşünüyorum. Demokrasinin kendi kurallarına bırakmalı. AB’ye girmek isteyen Türkiye’de ordunun politikaya karıştığı günleri geçti… Halk cevabını vermeliydi… Bu krizden bazı partiler kazançlı çıktıklarını sansalar da Türkiye zararlı çıktı…
YUSUF ÇİÇEK (İşadamı-Politikacı): Ordunun çıkışı demokrasiye ters. Olmamalıydı… Krizden kazançlı çıkanı şimdiden söylemek zor ama seçim sistemindeki yüzde 10 kural nedeniyle AK Parti şişkin bir milletvekiline sahip. Daha demokratik bir seçim sistemi bunu engeller. Seçim sistemi değiştirilirse Türkiye karlı çıkacaktır. Parlamento dışında temsil edilemeyen asıl çoğunluk parlamentoya girmiş olacaktır…
YASEMİN BRETT (Politikacı): Ordunun her devlet kurumu gibi görüşünü belirtmeye bir hakkı olduğunu düşünüyorum. Ordunun Türkiye’de özel bir konumu da var. Laik cumhuriyetin koruyucusu olarak halk tarafından görülüyor. Türkiye’den bakıldığında ordu söz sahibi ama Avrupa’daki gelişkin demokrasilerde ordunun çıkışı farklı yorumlanabilir tabii. Keşke bu aşamaya gelinmeseydi. Kim kazançlı çıkar sorusuna gelince halk kendisini ifade edebildi. Bu Türkiye açısından önemli… Kimin yitirdiği seçimlerde anlaşılacak ama şahıs olarak Abdullah Gül cumhurbaşkanlığı adaylığında şansını yitirdi. Yazık oldu…
GÖKHAN KAYA (Gazeteci): Ordunun çıkışı açıktan anti demokratik bir müdahaledir. Ordunun bu müdahalenin sonuçlarını sol kesim yaşadı… Ordu ile demokrasi ne korunur ne de sağlanır… Bu kriz en çok AK Parti’ye yaradı. Dinciliğin gelişimine zemin hazırladı. En çok zarar gören ise işçiler ve emekçiler oldu.
FARUK ESKİOĞLU (Gazeteci): Ordunun muhtırası beni hayal kırıklığına uğrattı. Geçmişte postalların altında demokrasi gelmedi ezildi. Türkiye’nin geleceği, piyasaları ve uluslararası ilişkilerini hiçe sayan bir açıklamaydı. Muhtıranın AK Parti’yi demokrasi havarisi yaparak seçimlerde daha güçlü gelmesine de neden olacağı öngörülebilir… Eğer demokratik sol birleşemezse bu krizden kazançlı çıkma şansını yitirecektir. Radikal sol, çalışan kesim ve Türkiye’nin uluslararası kredibilitesi zarar gördü.
