İngiltere’nin ciddi gazetesi The Independent Ortadoğu’da yayılan çatışmalarda yalnızca İsrail, ABD ve İngiltere’nin ateşkesi desteklemediğini yazdı…
Gazete ‘Orta Doğu’da acil ateşkes ilanını kimler destekliyor?’ sorusunu manşetine taşıyarak, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın ”Lübnan halkının toplu halde cezalandırılmasının durması gerektiği” açıklamasını okurlarına aktardı.
Ateşkese destek veren ve karşı çıkan ülkeleri bir grafikle anlatan gazete ikiye bölünmüş olan sayfanın sol tarafında ateşkesi destekleyen, Türkiye dahil 177 ülkenin bayrağına yer verirken ateşkese karşı çıkan ülkelerin bulunduğu sayfanın sağ tarafında ise yalnızca İsrail, ABD ve İngiltere’nin bayrakları yer aldı.
BLAİR – DIŞİŞLERİ ARASINDA ÇATLAK…
İngiltere’nin bir diğer ciddi ulusal gazetesi The Guardian ise manşetinden duyurduğu haberinde, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarına karşı izlenen tutum nedeniyle İngiltere Başbakanı Tony Blair ile Dışişleri Bakanlığı arasında çatlak oluştuğunu öne sürdü.
Gazetenin yorumu şöyle:
”Tony Blair, İsrail’e desteğini kamuoyu önünde güçlü şekilde ifade ediyor. Başbakanlık, Washington’un Hizbullah’ın askeri kapasitesini zayıflatmak için İsrail’e zaman tanınmasını öngören tutumuna desteğini değiştireceği yönünde bir işaret vermiyor. Ancak geleneksel olarak Arap yanlısı olmakla ün kazanan Dışişleri Bakanlığı ise, özel olarak İsrail’in stratejisi ve bu stratejinin Orta Doğu’nun genelinde yaratacağı etki konusunda kuşkulu. Dışişleri’nin kaygısı İsrail saldırılarının amaca hizmet etmemesi, orantısız olması ve Lübnan hükümetinin istikrarını tehdit etmesi.”
BLAİR’İN SESSİZLİĞİ’NİN BEDELİ
The Times yazarı Mary Ann Sieghart ise, Tony Blair’in sessiziliğini ”şok edici” bulduğu değerlendirmesini yaptı.
İsrail’in en katı destekçilerinin bile Lübnan’a yönelik saldırıların arzulananın tam tersi bir etki yapacağını farketmiş olması gerektiğini, Hizbullah’ın kaybettiği her bir militanın yerine, mücadelesi için en az 10 yeni militan bulacağını belirten The Times yazarı özetle şu yorumu yaptı:
”Blair’in sessizliği dünyaya ama özellikle de İngiltere’nin Müslüman toplumuna güçlü bir mesaj gönderecektir. İsrail’in aşırı tepkisini kınamayarak Blair, kendi kendini bu eylemlerin müttefiki haline getirmektedir. İngiltere’nin radikalleşen genç müslümanları için daha güçlü bir malzeme olabilir mi? ”Hükümetiniz sizleri ve sizlerin dindaşlarını umursamıyor. Bu kutsal amaç uğruna Müslümanları savunmak için harekete geçmelisiniz” diyeceklerdir. Dehşet verici bir durum. Amerika’nın tutumuyla kendi arasına çok az bile olsa bir mesafe koymayarak Blair, ülkemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail’le gizli bir diplomasi yürütüyor olsa bile, bu durumun bizler için bir bedeli yok değil. Kendisi başbakanlıktan ayrıldıktan uzun bir süre sonra bile biz bu faturayı ödüyor olabiliriz.”
DIŞİŞLERİ’NİN AÇIKLAMASI
Öte yandan Dışişleri Bakanı Margaret Beckett, İsrail’i savaşın riskleri konusunda uyararak, Lübnan’ı işgal etme kararı verirken aşırı ihtiyatlı davranması gerektiğini söyledi.
Beckett Financial Times gazetesinde yer alan demecinde, Lübnan’daki mevcut durumu ”çok tehlikeli” olarak niteleyerek, ”yanlış hesap, bir hatanın durumu tamamen tersine çevirecek etkilerinin” olacağı konusunda İsrail’i uyardı. Beckett demecinde, ”İsrail konusunda başından beri ihtiyatlı ve itidalli davranılmasını istedik ve zaman geçtikçe daha da büyüyen bir kaygı ile bunu yapmayı sürdüreceğiz” dedi.
