“Ortaya karışık” politika…

Siyaset zor “zenaat” diyenler her zaman haklı çıktılar…
Hele hele “yarı topal” demokrasilerde siyaset yapabilmenin zorluğu apaçık ortada.
Siyaset ve demokrasi denilince de hemen akla yöneten ve yönetilenler geliyor doğal olarak.
Yönetilenleri “es” geçelim bir an…
Yüzümüzü yönetenlere çevirelim…
Son 11 yılın yönetenlerini mercek altına aldığımızda, ülke olarak, halk olarak çok zaman kaybedildiğini görebiliriz.
Geri getirilemeyecek, telafi edilemeyecek yıllar.
İnsanlar, içinde bulundukları şartların kişileri “körleştirmesi” nedeniyle çok şeyi fark edemiyorlar.
En azından zamanı ıskalıyorlar.
Ve hepimiz yıllar sonra geriye bakma ihtiyacı duyduğumuzda; çok şeyin kişisel kaprislere, bencilliklere, kibirliliklere, “ben bilirimci”liklere, inatlaşmalara kurban gittiğini anlarız.
Ve “yazıklar olsun” dediğimizde hiçbir şeyi değiştirme şansımız kalmamış olur.
Evet son 11 yılda Adalet ve Kalkınma Partisi yönetici kadroları ülke için çok şey yaptılar.
Rüzgarı sıklıkla arkalarına aldılar.
Şans faktörünü de yanlarında buldular.
Dünya ekonomisinde fırtınalar eserken Türkiye bundan fazla etkilenmedi, nedeni daha önceki olumlu ekonomik programlar yeni yeni meyvelerini vermişti.
AKP iktidarı da, bu olumlu ekonomik tablonun üstüne oturdu.
Oturdu ama cari açık yakasına yapıştı kaldı.
Bütçe disiplinini sağladı ama sadece onunla bir yere varılamayacağını keşfetmekte gecikti.
Büütün bunlara rağmen gerek demokrasinin az da olsa gelişmesi, gerekse ekonomik hamlelerin isabetli alanlara kaydırılması nedeniyle olumlu icraatları hayata geçirmeyi başardılar.
Ammaaaa…
Ne zaman ki dış politikayı düzeltmeye kalktılar, orda direksiyon hakimiyetlerini kaybetmeye başladılar.
Komşularla “sıfır sorun” kulağa hoş geldi ama safsata olduğu anlaşıldı.
Ve de tüm komşularla amiyane tabirle “papaz” oldular.
İç politikada ise iktidarı korku saldı.
Ne zaman?
Geçmişle yüzleşme sayfasını açtıklarında; Balyoz’un, Ergenekon’un, Darbe Teşebbüslerinin, ve askeri vesayetin ortadan kaldırılması konusunda attıkları her adımda biraz daha batağa saplandılar.
Her şey umdukları ve planladıkları gibi olmadı.
Çünkü Başbakan Tayyip Erdoğan “tek adam”lığı kimseyle paylaşmak niyetinde değildi.
Hala da değil.
Ve hala, hatalar zincirinin halkaları uzayıp gidiyor.
Siyasette ve ekonomide ülke duvara dayandı, dayanacak noktada.
Tek adamın “ortaya karışık” iç ve dış politika uygulamaları, ne yazık ki ülkeyi içinden çıkılmaz hale getirmek üzere…
Geriye dönülse işe yaramaz.
İleri gidilse çözüm getirmez.
“Ortaya karışık” siyasetin doğurduğu sonuçlar çok ama çok konuşulacağa benzer.
Yani bu pilay daha çok su kaldırır…

1628830cookie-check“Ortaya karışık” politika…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.