Prof. Dr. Ortaylı, bu aksam (17 Ocak) Bu akşam London School of Economics’de (LSE) “Türkiye’nin dünü, bugünü ve yarını” başlıklı bir konferans verdi. LSE Turkish Society ve Arı Hareketi’nin ortaklaşa düzenlediği semineri yaklaşık 75 ögrenci ile sivil toplum örgüt temsilcileri ve Büyükelçilik çalısanları izledi.
Prof. Dr. Ortaylı Türklerin batılılaşma kökenini şöyle anlattı:
“Osmanlı’da batılılaşma 17’nci yüzyılda kendi iç dinamikleriyle başladı. 1969’daki Karlofça Anlaşması’nda Osmanlı’nın Avrupalı olarak tanındığını görüyoruz. Daha sonra Islahat Fermanı ve Tazminat Dönemi’nde batılılaşma empoze değil de içsel bir hareket olarak artarak sürdürülmüştür. 19’ncu yüzyılda Galatasaray Lisesi’ni batılılaşma çizgisinin bir parçası olarak açtığında Osmanlı’daki Ermeni, Rum ve Musevi sözcüler ‘çocuklarınızı bu okula göndermeyin’ diye karşı çıkmıştır. Batıdan önce Helenizmin etkisinde kalan Osmanlı Bizans ve Roma’nın da mirascısı olmuştur…”
Türkiye’nin AB üyeligi konusunda iyimser olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ortaylı, “Avusturya’nın karşi çıkmasını anlamakta zorluk çekiyorum. Nüfusunun üçte ikisi yaşlı ve kendi kendilerini geçindirmek zorundalar. Nüfusu genç Türkiye’nin dinamizmine neden karşı çıkmaları anlamsız” dedi.
Türkiye’deki modernleşme hareketlerine de değinen Prof. Dr. Ortaylı, Kemalizm’in negatif eleştirilere karşin batılılaşma gibi olumlu bir misyonu üstlendigini söyledi.
Prof. Dr. Ortaylı, Kuzey Batı Avrupa ülkelerinin AB içinde yeniden bir yapılanmaya gidebilecekleri öngörüsünde de bulundu.
