Marini, bu konuda medyanın da suçlu olduğunu savunarak, “İslam dünyasında protestolara sebebiyet veren yanlış anlama, Papa’nın Regensburg Üniversitesindeki konuşmasındaki tarihi atıf üzerinde medyanın fazla durmasından kaynaklanmıştır. Bu da konuşmanın genel anlamının ikincil planda kalmasına yol açmıştır” dedi.
Papa’nın konuşmasının esas itibarıyla bir diyalog çağrısı olarak algılanması gerektiğini iddia eden Marini, “Dikkatli bir şekilde okursanız o konuşma, samimi ve ısrarlı bir biçimde dinler arası diyalog çağrısı konumundadır. Kaldı ki Kilisenin öğretilerinde de karşılıklı görüşme ve diyaloğun mutlaka gerekli olduğu belirtilmektedir” diye konuştu.
Marini, Papa’nın dün Angelus Duası sırasında yanlış anlaşılmaktan dolayı üzüntü duyduğunu ifade etmesinin ardından tartışmanın sona ermesi gerektiğini de ifade ederek, şöyle konuştu:
“Papa’nın Angelus Duası sırasında yaptığı açıklamaların ardından tepkilerin durmasını diliyorum. Sükunet ve karşılıklı görüşme yanlılığının baskın çıkmasını umuyorum. Türk Dışişleri Bakanı (Abdullah) Gül’ün beyanatını da bu çerçevede değerlendirilebilecek olumlu bir gelişmedir.”
AB KOMİSYONU: TEPKİ ORANTILI OLMALI
Öte yandan AB, Roma Katolik Kilisesinin ruhani lideri Papa 16. Benediktus’un Almanya’da yaptığı konuşmada İslam ve Hz. Muhammed hakkında kullandığı ifadelere gösterilecek tepkinin “orantısız olmamasını” istedi.
AB Komisyonunun olağan basın toplantısında Başsözcü Johannes Laitenberger, konuyla ilgili bir soru üzerine önceden hazırlanan açıklamasını okudu. “AB Komisyonu yıllardır kültürler arası ve dinler arası diyaloğu teşvik etmektedir. Karşılıklı anlaşılma için bunun iyi bir yol olduğunu düşünmektedir” diyen Laitenberger, Papa’nın İslam dünyasını rencide eden sözlerini de “teolojik bir tartışmaya teolojik bir katkı” olarak nitelendirdi.
Gelen tepkiler üzerine Vatikan’ın konuyla ilgili açıklama yaptığını hatırlatan Başsözcü Laitenberger, “AB Komisyonu, gösterilecek tepkinin, (Papa tarafından) gerçekten söylenenler ekseninde olması gerektiğine inanmaktadır. Konuşma metninin bir kısmını kasıtlı olarak alıntılayarak tepki gösterilmemelidir” dedi.
AB Komisyonunun Alman Başsözcüsü Laitenberger, “Orantısız tepki göstermek ve ifade özgürlüğünü reddetmek kabul edilemez. İfade özgürlüğü tıpkı Hristiyanlık, İslam, Yahudilik ve Budizm inançlarına saygı gibi AB düzeninin temel taşıdır” diye konuştu.
