Ölen Jean-Jacques Le Chenadec’ın eşi, kocasının bugün öldüğünü belirtti. Le Chenadec, Paris’in Stains banliyösünde, bir komşusuyla evinin önünde sohbet ettiği sırada bir gencin saldırısına uğramıştı.
61 yaşındaki Le Chenadec’in ölümü, Paris yakınlarındaki Clichy-Sous-Bois banliyösünde, 27 Ekim’de iki gencin polisten kaçarken girdikleri trafoda elektrik akımına kapılarak ölmesi üzerine, polisi protesto edenlerin çıkardığı olaylardaki ilk can kaybı oldu.
BERLİN’DE ARAÇLAR ATEŞE VERİLDİ
Öte yandan Almanya’nın başkenti Berlin’in yabancıların yoğun olarak yaşadığı Moabit semtinde, 5 araç ateşe verildi. Berlin polisinin açıklamasında, gece 01.00 ile 03.30 arasında ateşe verilen araçlardan 2’sinin tamamen yandığı, 3 aracın da zarar gördüğü belirtildi.
Araçların bilinçli ateşe verildiğini bildiren polis, olayların Fransa’daki olaylarla ilgili olup olmadığının araştırıldığını kaydetti.
İNGİLTERE BASININDA SALDIRILAR
İngiliz gazeteleri, Fransa’da artık başkent Paris dışındaki kentlerde de görülen şiddet olaylarına bugün de geniş yer ayırdı.
The Independent Fransız devriminin ünlü özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkesinden yola çıkarak şu yorumu yaptı:
-Özgürlük (Fransız Müslümanların okullarda başörtüsü takmaları yasaklandı)
-Eşitlik (Fransa’da beyaz olmayanlar arasında işsizlik oranı, beyazların muhtemelen iki katı)
-Kardeşlik (Fransa hükümeti, bütünleştirme politikalarının başarısız olduğunu kabul ediyor)
-Ve gerçek (Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Fransa çapındaki ayaklanmalar sonrası düzeni yeniden tesis sözü veriyor)
Gazete ayrıca başyazısında da “Sosyal farklılıktan doğan şiddet” manşetiyle Başbakan Dominique De Villepin ve İçişleri Bakanı Nicholas Sarkozy’nin, şiddet olaylarını “siyasi bir futbol maçına” çevirdikleri yorumunu yaptı. Yazar Maria Dejevsky de “Fransa yanıyor” başlığıyla “Çünkü siyasetçileri göçmenlerinin sorunlarını görmezden geldi” değerlendirmesini yaptı.
Fransız gazeteci Naima Bouteldjia da The Guardian’da “Varoşlardaki patlama” başlığıyla Bouteldjia Fransa’yı sarsan isyanların yıllardır süren “ırkçılık, yoksulluk ve polisin zalim uygulamalarının” sonucu olduğu yorumunu yaptı. Yazar özetle şu yorumu yaptı:
“Olayların başladığı Clichy-sois-Bois’de yaşayanların yarısı 20 yaşın altında. İşsizlik oranı yüzde 40’ın üstünde. Bölgede her gün kimlik kartları sık sık kontrol ediliyor, polisin tacizi gözleniyor. Zaten Uluslararası Af Örgütü de, Nisan ayındaki raporunda, Fransız polisini, Afrika kökenli gençlerin kimlik kartlarını kontrol ederken takındığı sert tutumdan dolayı eleştirmiş, polislerin davranışları nedeniyle genelde cezalandırılmayacaklarından emin olduklarını belirtmişti.”
