Aun, Suriye savaş uçaklarının cumhurbaşkanlığı sarayını bombalamaya başlamasının ardından soluğu Fransız elçiliğine sığınmakta almıştı. Aradan 15 yıl geçtikten sonra Lübnan havayollarının kiraladığı bir uçakla bu kez takım elbiseli ve kravatlı bir iniş yaptı.
Suriye’ye karşı boş yere 6 ay süren direnişi 3 bin 500 kişinin yaşamını yitirmesine yol açmıştı. O zamanda kendisini destekleyen Hiristiyan Maroniler onu görmek için bu kez havaalanına doluştular. Dönüşü en son Suriye askerinin Lübnan’dan ayrılmasından 11 gün sonraya denk düşüyor. Şimdi yeni ortaya çıkan Lübnan’da muhalefet olarak
Maroniler, Dürziler ve Sünni Müslümanlar bir araya gelmiş görünüyor .General Aun şu anda Savunma Bakanlığına ait bir üste tutulan eski rakibi Samir Gegi’nin serbest bırakılmasını da destekliyor.Dürzi lider Velid Canpolat’ta Samir Gegi’nin serbest bırakılmasını isteyenler arasında.
General Aun her ne kadar Hiristiyan ve Müslümanları da temsil ediyorum dediyse de Lübnan ordusunun yüzde altmışbeşini oluşturan müslümanlar hiçte öyle düşünmüyordu. O zaman ona bir tek Maroniler sahip çıkmıştı. General Aun kendisini Suriye’ye karşı direnen bir yurtsever olarak tanımlasa da 1982 yılında Lübnan’ı işgal eden İsraillere karşı bu yurtseverliği aklına gelipte herhangi bir tepkide bulunmamıştı. Bu görev o zaman sadece Hizbullah ve Filistinlilere düştü İşte şimdi Hizbullah’ın Lübnan’da neden bu denli güçlü olduğu daha iyi anlaşılıyor. Aun’u başlarına getirip getirmeyecekleri henüz açık olmayan muhalefetin bu konuyu dikkatle ele almaları gerekiyor. Üstelik şu günlerde Aun’un rakibi Samir Gegi’nin serbest bırakılması gündemdeyken işleri biraz daha zorlaşıyor.
Aun Suriyelilere karşı çarpışırken şimdiki cumhurbaşkanı Emil Lahud o zamanlar Aun’a karşı çıkıyordu. İşte bu cumhurbaşkanı Aun’a karşı getirilen suçlamaları kapatıyor.
Bu eliaçıklığın nedeni ne ? Yoksa Lahud Aun ‘un gelişinin muhalefeti böleceğini mi hesaplıyor? Aun’un gelişinin bir yandan da Bush’un Avrupa’yı ziyaretinde Chirac ile yaptığı görüşmeden sonraya denk düştüğü de dikkate alınmalı. Çünkü her ikiside yaptıkları ortak açıklamada Lübnan’a demokrasinin getirileceğinden söz ediyorlardı. Bu
eski sömürgeleri üzerine söz söyleme fırsatı bulan Fransa’ya ABD’nin yaptığı bir jest olarak hesaba katılmalı. Aynı günlerde Aun’dan da “isterlerse dönerim “ diye demeç alındığının da altını çizelim..Bu durumda işlerin bayağı karışacağa benziyor.
Geldiği gün General Aun önce Askeri anıtı daha sonra da14 Şubat’tta bir suikasta kurban giden eski başbakan Refik Hariri’nin mezarını ziyaret etti. Aun’un geldiği sıralarda Beyrut’un Hiristiyanlara ait kesimine koyulan bir bombanın patlaması sonucu 28 kişi yaralandı. Birçok ev,işyeri ve kilise tahrip oldu. Bu 14 Şubattan sonra kentin Hiristiyan
kesiminde patlatılan 5. bomba oluyor. Seçimlere 3 hafta kala ortalığın daha da kızışacağının belirtisi olarak ele alınıyor.Seçimler 29 Mayıs’ta yapılacak.