KKK Yürütme Konseyi Başkanlığı, ateşkes kararına ilişkin düzenlediği basın toplantısını yayımlayan Fırat Haber Ajansı (ANF)’nin haberinde, Kürt sorunun çözümü ve demokratik bir sürecin başlatılması amacıyla ateşkes ilan edildiği kaydedildi.
KKK açıklamasında, atılacak adımlara ve yaşanacak gelişmelere bağlı olarak ateşkes sürecinin devam edeceği belirtilerek, Türk ordusu tarafından imha amaçlı saldırılar geliştirilmedikçe silah kullanılmayacağı bildirildi.
PKK güçlerinin lojistik ve tedbir amaçlı doğal hareketliliği dışında askeri amaçlı bir hareketliliği olmayacağının vurgulandığı açıklamada, tüm güçlerinin mevcut eylemsel pozisyonunu, hareket tarzını ve planlamalarını ateşkes durumuna göre yeniden düzenleyeceği kaydedildi. Açıklamada, “Kürdistan demokrasi ve özgürlük hareketinin ideolojik, siyasal, örgütsel ve toplumsal alanlardaki çalışmalarını yürüten tüm kadro, örgüt ve kurumlarının hedefinin, ateşkes sürecinin başarısı olacağı ve siyasal-örgütsel-eylemsel çalışma planlamaları buna göre yeniden düzenleyeceği” denildi.
Geçtiğimiz günlerde PKK’ye ateşkes çağrıları önce DTP’den sonradan Abdullah Öcalan’dan gelmişti. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani de geçtiğimiz günlerde, örgütün yakında ateşkes ilan edeceği yönünde bir açıklama yapmıştı.
BAHÇELİ’DEN TEPKİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den PKK’ya yönelik yapılan ateşkeş çağrılarına sert tepki geldi. Bahçeli, ateşkes çağrısı yapanları “sözde barış korosu” olarak niteledi.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada “Bölücü terörün siyasallaşma süreci şimdi dış baskılar yoluyla ve aracılar eliyle ilerletilmeye çalışılmaktadır” dedi.
Son dönemde yapılan ateşkes çağrılarının ortak amacının bu olduğunu kaydeden Bahçeli, “Ateşkes çağrısını yapan bu sözde barış korosuna bakıldığında, Türkiye için tezgâhlanmakta olan bu yeni oyunun aktörlerinin değişmediği görülecektir” diye konuştu.
DTP VE BELEDİYE BAŞKANLARI…
Bahçeli, “Türkiye’de siyasi parti tabelası altında örgütlenmiş PKK uzantısı kuruluşlar; aydın ve demokrat olma iddiasıyla PKK’nın amaçlarına alet olan bazı sivil gruplar bu şer cephesinin içimizdeki figüranlarıdır” derken, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile KDP Lideri Mesut Barzani’yi de hedef aldı.
Bahçeli, “Barzani ve Talabani, PKK terörünü açıkça korumakta ve Türkiye’ye karşı bir tehdit silahı olarak kullanmaktadır” dedi. Talabani’nin tartışma yaratan son açıklamalarına gönderme yapan Bahçeli, “Bu hezeyanlarıyla çizmeyi iyice aşan Barzani ve Talabani’ye bu cüreti veren, AKP hükümetinin izlediği gaflet siyaseti olmuştur” diye konuştu.
ERDOĞAN’A: CESARET VERMEKTEN VAZGEÇ
Talabani’nin PKK ile pazarlık yaptığını söyleyerek yakında ateşkes ilan edileceğini açıkladığını vurgulayan, Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla ateşkes çağrısında bulunduğunu anımsatan Bahçeli, açıklamasında şöyle devam etti:
“Bu ihanet cephesinin içimizdeki maşaları da artık ayaklarını denk almalıdır. Sabrın ve sağduyunun bir sınırı vardır. Türk milletini bölmeye ne dağdaki teröristlerin ne de şehirlerdeki sivil eşkıyaların gücü yetecektir.
PKK terörü konusunda sabrımız taşıyor diye havada kalan demeçler vermekten başka hiçbir icraatı olmayan Sayın Başbakan ve hükümeti şu gerçeği vakit geçmeden anlamalı ve aklını başına toplamalıdır.
Kin, nefret ve husumet tohumları ekerek Türk toplumunun sinir uçlarıyla bilinçli olarak oynamayı amaçlayan hain tahrikler ve alçak terör saldırıları karşısında Türk Milletinin sabrı taşma noktasına gelmiştir.
Sayın Başbakan ve AKP hükümeti, Anayasal görev ve sorumluluklarını idrak ederek bölücü heveslere cesaret vermekten artık vazgeçmelidir.
ERDOĞAN’A TAVSİYELER…
Sayın Başbakana tavsiyemiz bu kapsamda ilk önce Partisinin iç yapısına bakması ve yakın çevresini gözden geçirmesidir. Bu noktada önem taşıyan iki hususu kendisine hatırlatmak isteriz.
Birinci husus, Türkiye’de etnik kışkırtıcılık yapan çevrelere karşı hükümetin içine girdiği atalettir. PKK uzantısı siyasi kuruluşlar ve Belediye Başkanları bugün etnik tahrik ve fesat odağı olarak faaliyet göstermektedir.
Devleti ve meşru güvenlik güçlerini suçlamak ve karalamak için sürekli senaryolar üreten, devletle eli kanlı terör örgütünü aynı denklemin iki tarafı olarak gören ve arabuluculuğa soyunan bu şehir eşkıyaları karşısında AKP hükümeti tam bir sessizlik içindedir.
Sayın Başbakan’ın mercek altına alması gereken ikinci nokta ise yakın çevresi, danışman kadrosu ve mesai arkadaşlarıdır. Geçen yıl Diyarbakır’da yaptığı konuşmayla etnik bölücülere cesaret kazandıran Sayın Başbakan’ın bu konuda akıl hocalığını yapan bir AKP Milletvekilinin, birkaç gün önce bazı gazetelerde yayınlanan ifadeleri, terör sözcülerinin Sayın Başbakan’ın yakın çevresinde de saf tuttuklarını göstermiştir.” (ANKA ve Ajanslar)
