Abdullah Gül, Atina’da yayımlanan Elefterotipiya gazetesine verdiği demeçte, Kıbrıs konusu ile Türk-Yunan ilişkilerine değindi.
Gül, ”Bizim önerilerimizin Kıbrıs’ta kesin bir çözüme varılıncaya kadar geçici bir döneme girmemize yardımcı olacağına dair ciddi beklentilerimiz var. Karşılıklı olarak gelişmiş bir güven ve ekonomik kalkınma ortamı oluşturmayı arzu ediyoruz” dedi.
Doğu Akdeniz bölgesinde bugünkü genel durumun Türkiye ile Yunanistan ve Kıbrıslı Türklerle Rumlar arasında daha güçlü bir işbirliği gerektirdiğini vurgulayan Gül, ”Bu işbirliği, bölgede son zamanda karşılaşılan terör, kitle imha silahlarının yaygınlaşma tehdidi ve doğal afetler gibi büyük sorunlara karşı toplu bir mücadele olanağı sağlayabilir” diye konuştu.
”Buna rağmen bazı çevrelerin Kıbrıs konusunda hala kuşkulu ve tehditkar yaklaşımlar sergilediklerini” belirten Gül, ”Reddetme politikalarıyla hiçbir yere varılamaz. İstikrar, karşılıklı güven ve işbirliğinin sırf Türk tarafının inisiyatifleriyle değil, sadece ortak çabalarla sağlanabileceğini herkes anlamalıdır” dedi.
Gazetenin, Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde limanlarını Rum gemilerine açıp açmayacağına sorusunu da yanıtlayan Gül, Türkiye’nin bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirmeye hazır olduğunu, ancak AB’nin de Kıbrıslı Türklerle ilgili resmen açıkladığı taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini belirtti.
“ÖNERİLER TARTIŞMAYA AÇIK”
Öte yandan İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, ”Türkiye’nin Kıbrıs’la ilgili yeni eylem planının tartışmaya açık önerilerden oluştuğunu” söyledi.
Straw, Atina’da yayımlanan To Vima gazetesindeki demecinde, Kıbrıs konusu ile Türkiye’nin AB perspektifine ve Türk-Yunan ilişkilerine değindi.
Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki yeni inisiyatifini kendisinin de AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in de memnuniyetle karşıladığını, ancak yeni eylem planında yer alan önerilerin henüz kabul edilmediğini belirten Straw, ”Zaten ne ben ne de Rehn böyle bir şey yapardık. Türk hükümeti de bu önerilerin tartışmaya açık olduğunu biliyor. Ancak bu inisiyatifin ruhunu memnunlukla karşılıyoruz ve önerileri dikkatle inceleyeceğiz” dedi.
Kıbrıs sorununda bugün varılan aşamada ”fazla iyimser olmamakla birlikte, bu konunun bir an önce çözümlenmesi gerektiğine inandığını” belirten Straw, ”Sorunların dondurulmasının kimsenin yararına olmadığını” söyledi.
Straw, ”Kıbrıs konusu, artık Avrupa’nın da bir sorunu olan zor bir konudur. Ancak tüm bu görüş ayrılıkları ve çatışmalar çözümlenmeyerek dondurulmaya bırakıldığında acılar daha da çoğalıyor. Bu da kimsenin çıkarına değil” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ı makamında ziyaret etmesinin ”Rum tarafında yarattığı sıkıntıyla” ilgili soruyu yanıtlayan Straw, bu konuda diğer meslektaşlarının daha önce yaptıklarından farklı bir şey yapmadığını söyledi.
Ziyaretinin asıl amacının ilişkilerin zayıflamamasını güvence altına alarak, Kıbrıs Türk toplumu liderinin dışlanmadığını göstermek olduğunu belirten Straw, ”Sonuçta, Kıbrıs sorununun çözümü sadece, halkın neyi kabul edip etmeyeceğini anlayabilen iki toplum lideri arasındaki görüşmeler ve müzakereler aracılığıyla mümkün olabilir” diye konuştu.
Straw, Güney Kıbrıs’ı ziyareti sırasında Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos’un kendisiyle görüşmek istememesinden duyduğu üzüntüyü de dile getirdi.
