Aşırı muhafazakar Bakan Roman Giertych’nin, Avrupa Eğitim Bakanları Konseyi toplantısındaki Türkiye ve AB ile ilgili sözleri şaşkınlık yarattı.
Avrupa Konseyi’ne üye 49 ülkenin eğitim bakanı ve yetkililerinin katıldığı Avrupa Eğitim Bakanları Konseyi toplantısı İstanbul’da başladı.
Turkiye Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in başkanlık ettiği toplantıda söz alan Polonya Basbakan Yardımcısı ve Milli Eğitim Bakanı Roman Giertych,“Avrupa Birligi’nin “Hıristiyan kulübü” olduğunu öne sürdü.
Giertych, AB Hıristiyan Kulubüdür diye başlayan kanuşmasını“Avrupa medeniyetinin Roma hukuku, Yunan felsefesi ve Hıristiyan ahlak üzerine kurulu. “Müslüman ülke olan Türkiye,bu birlik içinde yer alamaz.” Modern Avrupa kendi kökenlerini reddetmemeli. Hıristiyan köken Avrupa’nın bir parçasıdır ve Avrupa’nın kendi öğretilerini yayması gerekir” diye noktaladı.
Giertych’in ardından söz alan Bakan Hüseyin Çelik ise Avrupa Konseyi’ne üye ülkelere mensup yaklaşık 800 milyon insanın birçoğunun Hıristiyan olmadığını vurgulayarak, “Avrupa Konseyi’nde Hıristiyan olmayan birçok üye ülke bulunuyor. Dinî ayrımcılık yapmamak gerekir. Avrupa Konseyi üyesi olan ve şu anda bu toplantıya ev sahipliği yapan Türkiye’nin yüzde 99’u Hıristiyan değildir.” dedi.
Bakan Çelik, bu tür beyanların ayrımcılığı körüklediğini ve hoşgörüsüz bir ortam meydana getirerek Avrupa Konseyi’nin temel değerlerine ters düştüğünü de ifade etmiş.
Salonda bulunan bakan ve delegasyon üyeleri, Çelik’in konuşmasına dakikalarca alkışlayarak destek verirken, Giertych’nin alkışlarla protesto edildiği dikkatleri çekiyor.
Bu, Giertych’nin ilk çıkışı değil. Eğitim Bakanlığı görevine getirimesinin hemen ardından çeşitli platformlarda öne sürdüğü “çağ dışı” fikirleri nedeniyle “istenmeyen adam” ilan edilmişti Giertych.
Hatta ülkenin önde gelen Universitelerinden binlerce öğrenci, Giertych’nin istifa etmesi için imza kampanyaları başlatmış ve 200 binden fazla imza toplamayı başarmışlardı. Polonyalı insan hakları savunucuları, eşcinseller ve lezbiyenler de Giertych’nin bakanlıktan çekilmesini isteyerek çesitli protesto gösterileri düzenlemişlerdi.
Fakat, Giertych bakanlık koltuğunu bırakmadı…Çünkü Cumhurbaşkanı ve Başbakan Kaçinski kardeşler, Giertych ile fikir olarak uyuşuyorlardı. Üç lider, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda aynı fikirde olmalı.
Polonya’nın dostluğuna gelince. Polonya-Türkiye ilişkileri geçmişten gümüze dostça sürüyordu! Fakat, Polonya’nın “Ermeni soykırımını” tanıması, iki ülke arasındaki iyi ilişkilere zarar vermiş ve Türkiye’nin Polonya’ya olan güvenini zedelemisti. Bakan Giertycn’nin Avrupa Eğitim Bakanları Konseyi’ndeki konuşması ise bardağı taşıran son damla oldu denebilir.
Türkiye, AB üyeligi yolunda hızla ilerlerliyor ama Polonya’nın bu üyeliğe pek sıcak bakmadığı açıkca görünüyor.
Kısaca, “Polonya’nın “dostluğu” pek güven vermiyor!”
