Pozitif Düşünce Yalanı

İşte kişisel gelişim kitaplarından pozitif düşünce ile ilgili kısa birkaç satır:“Düşünce çok etkili bir güçtür. Eğer kişiler her günkü düşünce kalıplarını kontrol etmek için çaba harcamazlarsa yaşamlarında olumsuz birçok olay yaşayabilirler. Kişiler negatif düşünce stillerini değiştirerek bilinçaltlarına pozitif düşünce tohumlarını ektiklerinde yaşamlarında olumlu yönde çok büyük değişiklikler olmaktadır.
İnsanlar düşünerek inandıkları, imgeledikleri ve olacağına kesin gözüyle baktıkları şeyleri mutlaka yaşarlar. Düşünce yaşamımızı yöneten farkında olmadığımız en önemli unsurdur.”
Newsweek Türkiye Dergisi’nin son sayısında tüm dünyada son yıllarda çığ gibi yayılan “pozitif düşünce ” anlayışının birtakım kişilere para kazandıran “koca bir balon” olduğunu ele alan geniş bir yazı yer aldı. Son yıllarda en çok satanlar listesin de birçok kişisel gelişim kitabı yer alıyor. Pozitif düşünceye övgüler yağdıran bu kitaplar da mutluluğu yakalamanın, zengin olmanın, iyi bir eş bulmanın, iyi bir kariyere sahip olmanın yolları anlatılıp duruyor. Öte yandan ekonomik krizin, hatta bazı cinayet ve intiharların sorumluları arasında da sürekli pompalanan pozitif düşünce kültürü gösteriliyor. Uzmanlar, insanlara boş yere umut vermenin kimi zaman ciddi hayal kırıklıklarına yol açabildiğine dikkat çekiyorlar.Uzmanlara göre pozitif düşünce ile kapitalizm arasında bir işbirliği ilişkisi seziliyor. Tüketim kültürü bireyleri daha çok şeyi hak ettiğine inandırıyor. Hep imkânlarımızın üzerinde daha fazlasını istememizi körüklüyor.
Kapitalist sistem, kendi varlığını devam ettirmek ve ürettiklerini satabilmek için insanların daha çok, daha çok çalışmasını, sadece çalışmasını ve satın almasını istiyor. Şu halimize bakın; daha çok çalışıp daha çok eşya almaktan öte ne yapıyoruz? Hayatımıza anlam verecek başka uğraşlarımız var mı? Hayat bu kadar basit olabilir mi?
Bir kere şu var ki; insan geleceğini şekillendirmede hiçbir şekilde tek başına söz sahibi değildir. Aksini düşünmek, her şeyden evvel günlük hayatımızla örtüşmüyor. İnsanın zekâ seviyesi, çevre şartları, ailevi imkânlar vb. gibi başarıya tesir eden birçok sebep bulunmaktadır. Bu gibi yayınlar çok ta masum değildir. Öncelikle kapitalist sistemin kültürünün yayılmasına vesile olmaktadır. Bu da makyavelist felsefe (amaç için her şeyi yap, çal, çırp, başkasının ayağını kaydır, lobi yap, yalan söyle) demektir. Demek ki, hayata bakış tarzımız ya da hayatı okuyuş şeklimiz hadiselere karşı tepkimizi de tayin ediyor. Bir tarafta, başına gelen bir sıkıntıya karşı; “neden ben?” diye sorarak bunun ne anlama geldiğini bilmeyen, hayata küsen, hayatına kast eden, isyan eden veya kendisini yahut bir başkasını mutlak suçlu gören bir bakış… Öte tarafta, varsa hatasını görüp pişman olan, yeniden hayata başlayan, sabır ve tevekkül gösteren, hatta “hayat bir imtihandır, benim imtihanım budur.” Diyerek teselli bulan bir başka bakış.
Daha ötesi, Allah’a sığınmak, dua etmek, ondan yardım istemek.