Benim anladıklarım ile hükümetin,tabii ki Başbakan Erdoğan’ın anladıkları ve ve yorumları nedense çakışmıyor.
Yani benzeşmiyor.
Başbakan kendisine karşı “darbe girişimi”nden bahsediyor.
Bunu iç ve dış odaklara (mihrak) bağlıyor.
Girişim teşebbüslerine yönelik örneklerini sıralamaktan da geri durmuyor.
-Oslo süreci sonrası MİT müşteşarının tutuklanması girişimi.
-Gezi olayları kalkışması.
-Özel dershanelerin kapatılması girişimi —
Son olarak da yargının (en azından bir bölümünün) siyasi alandaki operasyonu. Bakan çocuklarının tutuklanması vs.
Ve tabii bütün bunların arkasında önce emekli din görevlisi (Gülen hoca) ve “Hizmet Hareketi” geliyor.
Hoca Efendi Amerika’da.
Bu durumda iki ayrı görüş ortaya çıkıyor:
1-Hocamız acaba dış mihrak mı?
2-Müritleri, inananları ve kadroları ile ve devlet içindeki var olduğu söylenen “yapılanma” sayesindes bu durum acaba iç mihrak sayılabilir mi?
İç veya dış…
Yerli veya yabancı.
Her ne ise…
11 yılı aşkın süredir bu devleti kim yönetti?
Adalet ve Kalkınma Partisi.
Yani tek adam Erdoğan.
Mecliste çoğukluktalar.
Tek başına iktidardalar.
Devlet ellerinde…
Üstelik bırakın güçlüsünü “güçsüz muhalefet” bile yok ortalarda.
Yani dikensiz gül bahçesi.
Meğer değilmiş…
Meğer Gülen Hareketi ülke yönetiminde kök salmış.
Poliste varlar.
Eğitim alanında varlar.
Bakanlıklarda varlar.
Yargıda varlar
Üstelik askeri vesayetin bitirilmesi aşamasında da varlarmış. Bunu yeni öğrendik ( Başbakanın en baş danışmanı, en akıl vericisi ve hem milletvekili, hem deyazar Akdoğan’a göre Gülen, son 4 yılda orduya kumpas kurma amacıyla da rol üstlenmiş.
Yani adamda yok yok.
Her taşın altında hocaefendi var.
Herkes biliyor.
Kimse dokunmuyor.
Nereye ve ne zamana kadar?
Erdoğan’ın, yani Erdoğan’ın ayağına basana kadar.
Son aşamada başladı bas bas bağırmaya
Parelel devlet vaaarrrr.
Devleti çeteler basmışşşşş.
Çift başlı devlet mi olurmuşşşş…
Adama sorarlar:
Sen nerdeydinn.
Ve nereye vardırmak istiyorsun gidişatı?
Quo Vadis?
Türkçesi nereye???
