Seçime katılım yaklaşık yüzde 60 oldu. Eski Tahran Belediye Başkanı muhafazakar aday Mahmud Ahmedinecad yüzde 61.6, eski cumhurbaşkanı Rafsancani de yüzde 35.9 oy aldı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Joanne Moore, ”seçime ilişkin temel yanlışlıklar bulunduğunu” söyledi. Moore, ”İran’ın, Ortadoğu’nun diğer bölgelerinde esen özgürlük ve demokrasi rüzgarlarının dışında kaldığı yönündeki görüşümüzü değiştirecek herhangi bir şey görmedik” dedi.
AB ÇALIŞMAYA HAZIR
AB, insan hakları, nükleer program ve diğer konularla ilgili gelişmelere açık ”her türlü İran hükümetiyle çalışmaya hazır olduğunu” açıkladı.
AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana’nın sözcüsü, İran’da Mahmud Ahmedinecad’ın cumhurbaşkanlığına seçilmesiyle ilgili açıklamasında, ”AB’nin İran’daki seçim sonuçlarını dikkatle izlediğini, AB üyesi ülkelerin, birçok kişinin aday olamamasından üzüntü duyduğunu” belirterek, ”sadece ifade ve toplanma özgürlüğünün gerçekten özgür ve eşit seçim sürecini garanti ettiğini” söyledi.
AB’nin İran’daki siyasi ve ekonomik reformlarla insan hakları, terörle mücadele ve Ortadoğu gibi endişe uyandıran gelişmelere önem verdiğini yineleyen sözcü, ”bu tip gelişmelerin, AB ve İran arasındaki ilişkilerle ticaret ve işbirliği anlaşması konusundaki müzakerelerin amacına ulaşabilmesi için gerekli olduğunu” kaydetti.
Sözcü, ”AB, bu hedeflere ulaşmak için kendisiyle çalışmak isteyen her türlü hükümetle çalışmaya hazır” dedi.
FISCHER: İRAN’DAKİ EKSİKLİKLER
Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, İran’da yapılan başkanlık seçiminde büyük eksiklikler gördüğünü belirtti.
Fischer, İran’daki seçimlerle ilgili olarak ”Bild am Sonntag” gazetesi için yazdığı makalede, ”İran’daki seçimlerde büyük eksiklikler görüyorum. Bu ülkeyle işbirliği, İran’ın uluslararası alanda nasıl güven sağlayacağına ve ne ölçüde açılacağına bağlı olacak” ifadesine yer verdi.
Joschka Fischer, İran’ın, Fransa, İngiltere, Almanya ve AB ile yapacağı müzakerelerde, nükleer programının sadece barışçı amaçlarla kullanılacağı yönünde somut garantiler vermesi gerektiğini kaydetti.
Almanya’nın ve AB’nin, insan haklarına saygı duyulması, temel hakların garanti edilmesi, kadınların korunması ve siyasi tutukluların özgürlüğü için çaba harcadığını belirten Fischer, İran toplumunun bu konularda bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Alman hükümetinin desteğine güvenebileceğini kaydetti.
