Kazemi ailesini temsil eden Ebadi’nin de aralarında bulunduğu dört avukat, Kazemi’nin öldürülmesinden sorumlu tutulan İstihbarat Bakanlığı görevlisi Muhammed Rıza Aghdam Ahmedi’nin masum olduğunu, asıl suçlunun Tahran’da Evin Cezaevi’nde görevli üst düzey bir Yargı Erki yetkilisi olabileceğini söyledi. Ebadi, mahkemenin davayı 8 aydır savsakladığını açıklayarak suçluların bir an önce cezalandırılmasını istedi. Kazemi’nin annesi Ezzat Ebrahimi davanın yeniden görülmesini istedi.
Ebadi, Kazemi’nin tutuklandıktan sonra Evin cezaevinde görevli Muhammed Bahşi tarafından başına vurulduğunu, beyin travması geçiren Kazemi’nin düştükten sonra ayağa kalkamadığını ve savcıların davada asıl suçlanması gereken yargı erki yetkililerini görmezden geldiğini belirtti. Ebadi, ayrıca ortada önceden tasarlanmış bir cinayet olduğu için davaya bakan mahkemenin buna uygun olmadığını, bu yüzden davaya üç ila beş yargıçtan oluşan Ağır Ceza Mahkemesi’nin bakması gerektiğini kaydetmişti.
TECAVÜZE DE UĞRAMIŞ
İran doğumlu olmasına karşın Kanada vatandaşı olan Kazemi’nin davasını Kanada da takip ediyor. Kanada, Kazemi’nin işkencede öldürüldüğünde ısrar ederek uluslararası bir adli tıp araştırmasında kararlı.
Kazemi’nin kaldırıldığı askeri hastanede tedavi eden doktor Şahram Azam da Kanada’da verdiği konferansta Kazemi’nin vücudundaki izlerden sistemli işkence ve tecavüze uğradığını saptadığını söyledi.
İranlı Dışişleri Bakanı Hamid Reza Asefi de Kanada’yı davayı karmaşık hale getirmekle suçladı. Asefi, “Olayın başlangıcında Kanada aynı zamanda İran vatandaşı olan Kazemi davasını İran adaletinin takip edeceği konusunda hemfikirde fakat şimdi farklı taleplerle karşımıza geliyorlar” diye konuştu.
54 yaşındaki Kazemi, geçen Haziran’da Tahran’daki Evin cezaevi önünde fotoğraf çekerken tutuklanmıştı. Cezaevindeyken geçirdiği 72 saat sırasında polis, Yargı Erki ve İstihbarat Bakanlığı yetkilileri tarafından sorgulanan Kazemi, fenalaştıktan sonra kaldırıldığı hastanede 10 gün komada kaldıktan sonra 10 Temmuz’da ölmüştü.
