Referandum…

12 Eylül darbesini yapanların bu halkın başına bela ettiği 1982 anayasası delik
deşik.
Hatta kevgire bile rahmet okutur.
Ama yine de baskıcı maddelerle dolu bir anayasa.
özgürlükcü yanı hala yok.

Bu anayasa değişik yıllarda, değişik iktidarlar tarafından tavuklar gibi yoluna yoluna değiştirilirken CHP yöneticileri hiç tepki vermediler.
Verdiyseler haberimiz olmamış demek ki.

Oysa aynı CHP bu faşist anayasadan şikayetci.
Değişmesini istiyor.
Ama bu iktidara güvenmiyor.

Aslında anamuhalafet partisi, yani geleceğin iktidar partisi hiçbir zaman gücü
Ele geçirmiş bir partiye güvenmek zorunda değil.
Güvense “muhalefet” yapmaması lazım.
Yani iktidarın her yaptığı karşısında “ İsabet buyurdunuz Padişahım” dememesi lazım.
Tabii rejim tam demokrasi ise.
Bizdeki demokrasi emekleme çağında olsa da batı örnekleri ve uygulamaları ile bir gün nasılsa ayağa kalkacak.
Şimdilerde ise zor.

Bu baskıcı-faşist ve özgürlükleri askıya alan 12 Eylül Anayasasını AKP iktidarı
tek başına çıkarma becerisini gösteremedi.
Bir anayasa hazırlattı.
Tartışmaya açtı.
Kamuoyu ve anamuhalefetin direnmesi karşısında tırstı ve değişikten vazgeçti.
Son derece yanlıştı.
Üstelik CHP’nin “Anayasalarımızı hep meclis dışı kurulmuş meclisler hazırlayıp yüzürlüğe koymuştur” safsatasına da boyun eğdi.
1924 anayasası dönemin gereği tek parti anayasası.
Keza 1927 anayasası da öyle.
Askerin gölgesinde yürürlüğe girmiş.
Gelelim 1960 ihtilaline.
Güçlü olan ve Çankayayı ele geçiren paşaların kurdukları “kurucu Meclis” adlı tamamen askerin seçip atadığı kişilerden olujşan zevat bir anayasa yapmış.
1961 Askeri anayasa yürürlüğe sokulmuş.
Sıkıysa itiraz et.
Sıkıysa reddet.

1971 yılı.
12 Mart günü..
Askerlerin yine canı sıkılmış.
Ülkede kalkınma hızı Avrupa ayarında.
Enflasyon bugünkü gibi yüzde 7’lerde.
Dev yatırımlar yapılıyor ülkede.
Gelgelelim asker karar vermiş.
İktidarı alaşağı edecek.
Neden?
Üniversite öğrencileri, Deniz Gezmiş ve arkadaşları Türkiye’ye komünizmi
getirebilirler kuşkusu.
Yalan-dolan.
Verdikleri 12 mart 1971 tarihli “Ey hükümet görevden çekil, biz geldik” mealindeki muhtıra karşısında direnen tek bir politikacı yok.
Tek bir parti veya partili yok.
Al sana bir başka faşist bir anayasa.
Mevcudu değiştir “ben yaptım oldu” misali.

Geldik 1980 darbesine.
İşte zurnanın zırt dediği delik bu.
Ben bu anayasa “Danışma Meclisi” adı verilen ve Orgeneral Ahmet Kenan Evren ve saz arkadaşlarının tayin ettiği 200’e yakın zevatın hazırlattırıldığı anayasa görüşmelerini baştan sona izledim.
Hürriyet Gazetesine de günlerce yazdım.
Kara mizahın Allahı var o notlarda.
Kapıkulu üyelere yazdırılıp, sözde tartışılan anayasa maddeleri yüzde 95 oyla kabul edildi, 1982 yılında
İstersen kabul etme.
Sıkıyorsa tabii.

Özetle tüm anayasalarımız askerin ürünü.
CHP ne diyor?
Bu meclis anayasa yapamaz.
Devamı var “Ayrı bir meclis kurulsun, anayasayı onlara yaptıralım”
Yani??
Bir tek yolu var bunun…
Askerlerin gelmesini bekleyelim …
Olmuyor tabii ki.
CHP bu formülü nasıl anlaşılsın istiyor anlamak zor.

AKP anayasanın tümünü değiştiremeyince bari 26 maddesini biraz daha demokratik hale getirelim diye yola koyuldu. Ortaya bir değişik metin çıktı.
Bu yeterli mi?
Kesinlikle hayır.
Ama 30 yıla yakın süredir parça parça değiştirilen ve her seferinde biraz daha demokrasiye yaklaştığımız için mutlu olmamız gereken bir tabloyu bozmak niye.
Referanduma “hayır” diye karşı çıkmak ne demektir hala anlamış değilim.
Neden hayır?
Ya eski faşist anayasaya evet demektir.
Ya da iş olsun diye muhalefet etmektir.
Zaten “domuzdan kıl koparmak kardır” misali gelişmiş, değişe değişe sonuna gelinmiş bir anayasanın referanduma sunulmak zorunda bırakılması dahi ayıptır.
Siyasi tarihimiz, yanlış yapan “ayıplı partiler”e en güzel yanıtı sandığın verdiği örneklerle doludur.
Unutmayalım.

1627530cookie-checkReferandum…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.