Kıbrıs halkına sunabilecekleri barış programlarının müzakeresini yapmaktaydılar. İşte şimdi o gün gelmiştir. Görelim bakalım “Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı”nı ele geçiren ‘Yoldaş’ Rum Dimitri bizim taraftaki ‘Yoldaş’ Türk Mehmet Ali’ye beraberce var olmak için ne gibi teklifler getirecek? Rum Papadopulos’un veya daha önce başta bulunanların dayatmalarından ‘Yoldaş’ Dimitri arındırabilecek mi kendini dersiniz?
Ben ve benim gibi tecrübelerine dayananlar daima söylemişizdir, “Rum olan kim olursa olsun ayni düşünür”diye. Haklı mıydık haksız mıydık her şey ortaya çıkacak yakında. Daha başka çok şeyler de çıkacak ortaya tabii. Bizim hayalperestlerin haklılığı veya haksızlığı da çıkacak ortaya. Kıbrıs’ta Rum varlığına mütekabil Türk varlığının şüphe götürmeyen yanı da çıkacak ortaya. Kazara köşe yazarlığı işinde bedavadan yaşam kazananların ortaya koydukları teorik fikirlerin temelsizliği de çıkacak ortaya elbet! Bir ‘Kıbrıslılık’ teorisi ile sayfalarında kafa ütüleyen “Tarih Bilimi” yoksunu gencimiz de, Türk ve Rumlar’ın 2000 yıldan beri Kıbrıs’ta yaşamadığını öğrenme fırsatı çıkacak ortaya.
Kıbrıs’ta her gün, Londra’da da her hafta insanlarımızın kafasını karıştıran ‘Yoldaş’ medya yazarları işkembeden kaynaklanan teorilerine devam edecekler midir bilinmez ama, çok kez ifade ettiğim gibi bu gibiler ‘Bukalemun’ gibidir değişen şartlara uygun olarak taraf değiştirmeyi de bir daha becerirler elbet. Hem de öyle becerirler ki bir bakarsın bizim saflarda en önde kendi savunduğumuz fikirlerin ‘Kaşif’leriymiş gibi hareket etme pişkinliğini de gösterirler kuşkusuz!
Düşünüyorum da bu Dimitri efendi ne gibi bir teklif ve ifade ile Mehmet Ali beyciğimizin gönlünü okşamaya çıkacak huzura acaba? Mesela buluşur buluşmaz Mehmet Ali’mizi kucağına alıp iki yanağından öptükten sonra kulağına şunları mı fısıldayacak dersiniz; “Bak Memo’cuğum geçmişte Ada’yı Yunanistan’a ilhak için Eoka’yı başlatan Makarios ve Grivas ve azmettirici Yunanistan halt etmişlerdi, ben onların namına özür dilerim. Sonra Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasını değiştirme bahanesi ile 1963’te yine Makarios’un başlattığı girişimle siz Türk ‘Yoldaş’ları Cumhuriyet ortaklığından atarak on bir yıl gettolarda baskı altında ve ambargolarla açlığa zorlaması da yanlıştı. Siz Türk ‘Yoldaş’larıma azınlık uygulamasını öngören fikirlere ben Dimitri ‘Yoldaş’ınız katılmıyorum. Biz hepimiz Kıbrıs’lıyız ve aramızda hiçbir fark gözetmeksizin beraberce yaşamamız gerektiğini dünyaya ilan ederim. Geçmiş Rum liderlerinin hatalarından olan oldu bir kere. Gelin siz Kuzeyde biz de Güneyde Ada’nın tüm nimetlerinden eşit şekilde faydalanarak yaşam sürelim. Gel seni bir daha öpeyim da söyle ne dersin
teklifime?”
Bizim hayalperest ve ütopistlerle bahse girerim ki hiç öyle bir şey demeyecek Dimitri efendi. Bakın şimdiden sınır belirtmiştir bile. Ledra Palas’ta buluşmayı öngörüyor. Yani ne maratoncular gibi Memo ‘Yoldaş’a koşacak ne de geçmişin hatalarından bahsedecek. O da diğerleri gibi ayni hikayeleri okuyacaktır ve Enosis’ten vazgeçtiklerini de açıklamayacaktır. Muhtemelen bizim Memo’ya “Aklını başına al arkadaş nüfusun ve malvarlığın kadar konuş” diyerek dirsekleyecektir.
Aha Elli sterlinim var bahis olarak…!
