Londra’nın merkezindeki Trafalgar meydanında soğuk ve kar yağışına rağmen toplanan çok sayıda kişi, hükümet aleyhine sloganlar atarak, üniversite harçlarının artırılmasına karşı çıkıyor.
Başkent Londra’da son bir ayda üçüncü protesto gösterisi yapılırken, daha önceki gösterilere göre güvenlik önlemlerinin artırıldığı gözlendi.
İngiliz polisi, dün öğle saatlerinde başlayan protesto gösterisinde şimdiye kadar 5 kişinin gözaltına alındığını açıklarken, bir önceki protestonun yayıldığı, bakanlıklar ile başbakanlığın bulunduğu “Whitehall”a geçişi engelliyor. Polis ayrıca, Trafalgar meydanından Buckingham Sarayı’na giden yola geçişi de kapattı.
Geçen haftaki protesto gösterisinde, bir polis aracı zarar görmüş ve aralarında polislerin de bulunduğu 13 kişi hafif yaralanmış, 15 kişi de gözaltına alınmıştı. Bu ay başındaki protesto gösterisinde ise ülkedeki koalisyon hükümetinin büyük ortağı Muhafazakar Parti’nin genel merkezinin camları kırılmıştı.
Londra’nın yanı sıra Manchester, Bristol, Liverpool, Oxford, Brighton, Belfast gibi şehirlerde de bugün öğrenciler gösteri yaptı ve bu gösteriler olaysız geçti.
Mayıs ayında yapılan genel seçim sonucu göreve gelen Muhafazakar-Liberal Demokrat koalisyon hükümetinin planına göre, 3,290 sterlin (yaklaşık 7 bin TL) olan yüksek öğrenim harçları, 2012’den itibaren yıllık 9 bin sterline (yaklaşık 21 bin TL) kadar yükseltilecek.
BAŞBAKAN CAMERON’DAN ÖĞRENCİLERE MESAJ VAR
Bu arada başkent Londra’da metro girişlerinde bedava dağıtılan “London Evening Standard” gazetesinin bugünkü sayısında, İngiltere Başbakanı David Cameron’ın konuya ilişkin kaleme aldığı makaleye yer verildi.
Cameron, makalesinde öğrencilere seslenerek, “Hiçbir öğrenci, parası olmadan, üniversite eğitim ücretini geri ödemeye zorlanmayacaktır” ifadesini kullandı.
İnsanların protesto haklarının olduğunu belirten Cameron, ancak neyi protesto ettiklerini bilme haklarının da olduğunu yazdı. “Kamu harcamalarındaki kesintiler dikkate alındığında, üniversite harçlarının artırılmasının kaçınılmaz olduğunun anlaşılması gerekiyor” diyen Cameron, planın adil ve doğru olduğunu savundu.
