Rum Kesimi dev aynasında

Rum Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı ve DİSY Başkan Yardımcısı Averof Neofitu’nun AB Parlamentoları Dışişleri Komiteleri Başkanları toplantısında söylediği sözlere bakıyorum da, içimden gülmek ve aynı zamanda da bu iki yüzlü insanlardan tiksinmek geliyor.

Ciddi ciddi Neofitu, Kıbrıs sorununun uluslararası hukuk ve Avrupa ilkeleri temelinde çözülmesi gerektiğini söylemiş toplantıda.
Ağzının payını da İsveç Dış İşleri Bakanı Carl Bildt’den almış.
Duymak istemediklerini söylemiş kendisine Carl Bildt.

1963-1974 yıllarını nedense hatırlamıyor Neofitu.
O yıllarda başında lanet papaz Makariosun bulunduğu Rum hükümetinin Türklere karşı uyguladığı insanlık dışı davranışın ve soykırımın uluslararası hukuk ve Avrupa ilkeleri temeline uyup uymadığını belli ki hiç araştırmamış.
Anlaşılan düşünmek bile istemiyor.
Çünkü işine gelmiyor.
Zaten araştırmasına da gerek yok.
Bu Neofitu, Ledra Palas’ta her ay yapılan Kıbrıs Rum ve Türk siyasi parti liderleri toplantısına DISY adına katılır ve hep “Adada birleşme ve barıştan bahseder”
Karşısında Türkler olunca takiyye yaptığı ve gözümüzün içine baka baka yalan söylediği, AB Parlamentoları Dışişleri Komiteleri Başkanları toplantısında söylediği sözlerle iyice ortaya çıkıyor.
Bunların barış isteyeni de yalan söylüyor, istemeyeni de.
Neofitu’nun toplantıda söyledikleri son derece tutarsız ve gülünç.

“Bazı AB üye ülkelerinin Türkiye’ye ve AB’ye katılımına verdiği kayıtsız şartsız desteğin bedelini, Kıbrıs’ın ödememesi” temennisinde bulunmuş Neofitu.
“Türkiye’nin, AB karşısında üstlendiği yükümlülükleri yerine getirdiği taktirde Güney Kıbrıs’ın, Türkiye’nin AB’ye katılımını destekleyeceğini” de söylemiş bizim Neofitu.

Boyuna posuna bakmadan, Türkiye’yi açıkça tehdit etmiş bu barış savunucusu arkadaşımız.
Barışı savunur ama Türklere ortak hükümette her hangi bir yönetici yetkisi verilmesini istemez.
Başkanlar Konseyine karşı çıkar.
Türkiye’nin adını bile duymak istemez ve garantilerin kalkması tezine destek verir.
Kıbrıslı Türkleri ortak devlet içinde “Şamişici ve Kubesçi” (Köfteci) görmek ister. Belki çöpçülüğü de lütfeder.

Gülmek mi gerekir yoksa yalan söylediğini yüzüne vurmak mı gerekir anlamak olası değil.
Karl Bildt, Neofitu’ya gerçekleri söylemiş. Rumların görmek ve duymak istemedikleri gerçekleri.
Kıbrıs bir gün birleşecekse ancak AB’nin içerisinde birleşebileceğini dile getiren Bildt, bunun için de Türkiye’nin AB’ye katılımının ana koşul olduğunu vurgulamış.
Yani Rumlara mesaj vermiş Bildt.
“Kıbrıs konusunu Türkiye-AB Müzakerelerinin önüne takoz olarak koymakla siz kaybediyorsunuz. Böyle giderse ada ikiye bölünecek ve iki halk arasındaki yakınlaşma ancak da Türkiye AB’ye girdiği zaman başlayacak”, tavsiyesini yapmış Bildt.
“Kıbrıs sizin uyuşmazlığınızdan dolayı bölünmüş hale gelirse de, bu sonuç sadece Kıbrıs’ı değil aynı zamanda Türkiye-AB ilişkilerini, NATO-AB ilişkilerini ve ayrıca Orta Doğudaki istikrarı da olumsuz etkileyecek” gerçeğini de ortaya koymuş
Tabii anlayana.
Belli ki Rumlar kendilerini dev aynasında görüyorlar ve Türkiye’ye her tür yaptırımı uygulatabileceklerini sanıyorlar.
Belli ki önlerinde bir dev aynası var ve bakışları bu aynadaki sahte görüntüye takılmış kalmış.
Uyandıklarında çok geç olacak anlaşılan.

Prof. Dr. Ata ATUN
http://www.ataatun.com

658090cookie-checkRum Kesimi dev aynasında

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.