‘Rum kesiminin korkusu: Sessiz tanınma’

Türk tarihi, kültürü ve dış politikası üzerine yazdığı birçok kitap ve makaleyle bu alanlara önemli katkıda bulunan İstanbul doğumlu İngiliz yazar Dr. Andrew Mango, KKTC’ye yönelik ambargoların delinmesinden korkan Rumlarının, KKTC’ye doğrudan ulaşım ve temasın, “sessiz tanınmaya”, “de-facto (fiili) tanınmaya” gideceğinden endişe ettiklerini söyledi.


Londra Ortadoğu Enstitüsü, Londra Üniversitesi Oryantal ve Afrika Çalışmaları Okulu öğretim üyesi Mango, A.A muhabirine verdiği demeçte, Rum Yönetimi’nin, Türkiye üzerinden KKTC’ye gidecek olan ABD kongre heyetinin güneye geçişine izin vermemesine ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti:


“Kıbrıs Rumları, bu süreçten bir şekilde bir şey koparamaz ve 3 Ekim’den sonra şu ya da bu şekilde bu süreci etkilemek isterse daha önümüzde 10 yıl var. Bu sürede, KKTC ve Türkiye güçlenirse o zaman vetoları kaç para eder? Eninde sonunda maddi çıkarlar da rol oynuyor. Bu arada, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler düzeliyor, ticaret artıyor, dostluklar kuruluyor. Türkiye Avrupa için daha cazip hale gelirse Avrupa, Kıbrıs Rumları yüzünden Türkiye’den vazgeçecek değil.”


“TÜRKİYE 3 EKİM’E ODAKLANMALI”


Andrew Mango, AB ile tam üyelik müzakerelerinin sonucunu da bugünden değerlendirmeye çalışmanın anlamsız olduğunu belirterek, Türkiye’nin müzakerelerin başlayacağı 3 Ekim’e odaklanması gerektiğini söyledi.


Mango, AB’nin 17 Aralık kararında öngörüldüğü gibi, Türkiye’nin birliğe en erken 2014’te üye olabileceğini, 10 yıl sonra ne olacağını tahmin etmeye çalışmanın “abesle iştigal” olduğunu belirtti.


“Medeniyetler Çatışması” kitabının yazarı Samuel H.  Huntington’un, geçen hafta İstanbul’da katıldığı bir konferansta, “Türkiye’nin tarihi ve kültürü itibariyle Avrupalı olmadığı görüşü Avrupa toplumu tarafından paylaşıldığı sürece, Türkiye’nin AB’ye üye olamayacağı” yönündeki değerlendirmesine katılmadığını belirten Mango, Avrupa kamuoyunu bu şekilde genellemenin doğru olmadığını, görüşlerin ülkeden ülkeye değişebileceğini söyledi.


“10 YIL SONRA…”


Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel’in Türkiye’nin AB üyeliğine yönelik tutumunun süreci etkilemeyeceğini kaydeden Mango, “Zaten, müzakereler başladıktan sonra, 10 yıl içinde iki genel seçim daha yapılacak. Fransa’da da aynı” diye konuştu.


Türkiye’nin AB üyeliğine olumsuz bakan Fransız kamuoyunun bile 10 yıl sonra Türkiye’nin daha da gelişerek, Fransız ticareti için büyük bir pazar oluşturması durumunda hesabını ona göre yapacağını ifade eden Mango, “bizi istemiyorlar, bizi almayacaklar” endişesini yersiz bulduğunu belirterek, “Dur bakalım. Bugün istemeyenler yarın isteyebilirler. 10 yıl sonra sen de istemeyebilirsin üyeliği” dedi.


Mango, Merkel’in, AB’nin Türkiye ile ilişkilerini üyelik dışında “imtiyazlı ortaklık” kapsamında sürdürmesi yönündeki talebini de “mevsimsiz” olarak nitelendirdi ve “AB eğer ciddi bir örgütse, ciddi bir varlıksa kararına uymalı” dedi. Mango, “imtiyazlı ortaklığın” ancak tam üyelik olmazsa tartışılabileceğini söyledi.


Andrew Mango, Fransa’daki AB Anayasası referandumunun sonucunun da 3 Ekim’de müzakerelerin başlamasıyla süreci etkilemeyeceğini kaydetti.


Dr. Andrew Mango, Türkiye’nin AB’ye girmek için çaba sarf ettiğini gören Ermeni milliyetçilerinin ve Kıbrıslı Rumların, yapay kampanyalar çerçevesinde, bu süreçten “kendilerine pay çıkartma” amacını güttüğünü söyledi.


Ermeni meselesinin tamamen tarih yazarlığı ile ilgili olduğunu ve tarihçilere bırakılması gerektiğini belirten Mango, “İttihat ve Terakki’nin amacının tüm Ermenileri ortadan kaldırmak olmadığı gayet açık. İstanbul’da yaşayan Ermeniler bunun en iyi kanıtı” dedi.


Ermeni konusunun biraz da “soykırım” kelimesinin tanımıyla bağlantılı olduğunu, tanımın çok geniş tutulması durumunda insanlık tarihinin tamamen bir soykırım tarihi haline geleceğini belirten Mango, “O zaman, her millet şu ya da bu devirde bir soykırımdan sorumlu olmuştur. Bu yalnız Türklere yüklenecek bir suçlama değil” diye konuştu.


Mango, Boğaziçi Üniversitesi’nde Ermeni meselesine ilişkin konferansın ertelenmesine ilişkin soruya da “Bu konuyla ilgili koparılan fırtına tamamen yersiz. Türkiye’nin aleyhine suistimal edileceği önceden bilinmeliydi” yanıtını verdi.

679850cookie-check‘Rum kesiminin korkusu: Sessiz tanınma’

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.