Rum siyaset dünyasının perde arkası (VI)

“Kıbrıs Rum tarafındaki politik sahnede neler olup bittiğini anlamak için önce Rum siyasileri ve Rum siyasi partilerin politik yelpazedeki yerleri ile geçmişlerini bilmek, bu yapılaşmayı kavrayabilmek için de, biraz da olsa Kıbrıs’ın tarihi hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor” ……

Rum Ortodoks Kilisesi:
Kıbrıs Rum siyasi arenasında en çok taraftarı olan ve neredeyse oyların tümünü bünyesinde barındıran dini bir kuruluştur.
Kilisenin onayını ve takdisini almayan hiçbir siyasi partinin veya politikacının siyasi ömrü uzun olmamıştır.
Rum Ortodoks Kilisesi, Osmanlı döneminde padişahların Başpiskoposlara verdikleri yetkilerle “Etnarh” yani Dini ve Siyasi Lider kimliği altında Rum nüfusu üzerindeki etkilerini aralıksız ve gittikçe artan bir güç ile sürdürmüştür.
Bu nedenle de Yunanistan’da yer alan 1821 Mora isyanının devamını aynı dönem içinde Kıbrıs Rum dini yaşamının merkezi olan Trodos dağlarındaki Çikkos Kilisesi ile Lefkoşa sur içindeki Fenorameno Kilisesi gerçekleştirmek istemiş ve dini liderler olarak Rum halkını isyana teşvik etmek hazırlıklarına başlamışlardır. 1821 yılında Vali Küçük Mehmet bu hazırlıkları fark edince, özellikle Fenoromeno Kilisesinde yaptırdığı araştırmada Filiki Eterya’ya ait çok sayıda barut fıçıları ile silahlar bulununca dini lider olan Başpiskopos Kiprianos ile 7 yardımcısını, özür ve af dilemeyi reddettikleri için asmak ve kellelerini kesmek zorunda kalmıştır.
Aynı paralelde İstanbul’daki Fener Patrikhanesi de Osmanlı devleti başkentinde bir isyan hazırlığına ön ayak olmuş ve daha başlamadan bastırılan isyan sonunda Fener Patriği Grigorios V. ile Efes, Ahyolu ve İzmit metropolitleri, 22 Nisan 1821’de Fener meydanında Patrikhane’nin ortakapısı önünde idam edilmişlerdir. Daha sonra bunlara Terkos, Edirne ve Selanik metropolitleri de eklenmiştir. Bugün hala Fener Patrikhanesi’ne giriş için kullanılan kapı, hizmetkârların kapısıdır ve Grigorios’un önünde idam edildiği kapı olan ana kapı da o günden beridir kullanılmamaktadır. Bu kapının adı idamdan sonra “Kin Kapısı” olarak anılmaya başlanmıştır.
Rum Ortodoks dünyasında kilise bu denli yaşamın içindedir ve Rum halkı üzerinde de büyük bir etki gücüne sahiptir.

İngiliz döneminde ortadan kaldırılan Etnarh’lık makamı ve yetkileri, kağıt üzerinde olmasa bile manevi olarak Makarios tarafından 1950 yılında tekrar hortlatıldı.
1950 yılında Başpiskopos seçileceği vaadi ile Lisans üstü eğitimini tamamladığı Boston’dan Kıbrıs’a getirtilerek Başpiskopos yapılan Makarios, içindeki politik eğilimlerin etkisi ile de Başpiskoposluğu siyasi liderlik ile birleştirmeyi tekrar başarmış ve “Etnarh” olarak Kiliseyi fiilen politikanın ve kanlı eylemlerin içine sokmuştur.
1955 yılında kurulan tedhiş örgütü EOKA tüm gücünü ve yetkilerini ilk başta hep kiliseden almış, ayakta kalmayı başarınca da destek bu defa Yunanistan’dan gelmiştir.
Genelde Kilise politikanın ana parametrelerini belirler ve hiçbir politikacı bu “Kırmızı çizgilerin” dışına çıkamaz.
21.ci yüzyılda olmamıza rağmen Rum halkı üzerinde kilisenin dini baskısı hala daha aynen Ortaçağdaki gibi devam etmektedir.

______________

* Prof. Dr. Ata ATUN
http://www.ataatun.com

658520cookie-checkRum siyaset dünyasının perde arkası (VI)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.