Rumlarla birleşik ekonomi

Rumlarla birleşik bir ekonomiyi arzulayanlara veya da çözüm olursa ekonomik sıkıntılardan kurtulacağız düşüncesinde olanlara, nasıl bir geleceğin bizi beklediğini ve “Rumlarla ortak bir ekonomide” nelerle karşılaşabileceğimizi geçmişte yaşadıklarımızı dikkate alarak tekrar hatırlamakta büyük fayda var.

Özellikle de “Kıbrıslı Türk” olmadığını ama kendini, bu güne değin hiçbir zaman var olmamış bir ırk olan “Kıbrıslı” olduklarını zannedenlerin, geçmişimizi ve soykırıma uğradığımız 1963-1974 yılları arasında ne gibi baskılara maruz kaldığımızı iyice araştırdıktan sonra “Birleşik bir ekonominin” neleri getirip neleri götüreceğini çok iyi hesaplamaları gerekmektedir.

Binlerce Kıbrıslı Türk gibi Rumların insanlık dışı davranışları ile karşılaşan Mağusalı Y.B. (Kendisinden izin almadığım için adını açık olarak yazmak istemiyorum) Erenköy çarpışmaları sonrasında eğitimine devam etmek üzere Türkiye’ye geri döner ve Yüksek Denizcilik okulundan mezun olur. Açık denizdeki senelerini tamamladıktan sonra da adaya döner ve evlenir.
Tabii ki kaptan olmasına rağmen karada da geçimini sağlamak zorundadır.
Limanlar Dairesine başvurur ama Türklere iş vermemek zihniyetini taşıyan Rumlar diplomalı kaptan olmasına rağmen kendisini pilot olarak işe almazlar.
Bir müddet uğraşıp çabaladıktan sonra Namık Kemal Lisesi yakınında bir dükkan açmayı başarır ve ticarete atılır.
O yıllarda Mersin’den Mağusa’ya haftada iki kez, Salı ve Perşembe günleri, T.C. Denizyollarına ait bir feribot seferler yapmaktaydı. Feribotta çalışan personel de, bizlerin Türkçe konuşabilmesi nedeni ile alış verişlerini kale içindeki dükkanlardan, sigara ve alkollü içecek gereksinimlerini de “Duty Free” dükkanlardan yapmaktaydılar.

Limanla bağlarını koparmak istemeyen Y.B., binbir zorlukla ve pahalı hediyelerle en sonunda limanda da mevcut beş adet Rumların çalıştırdığı “Duty Free” dikkanlara ilaveten “Gümrüksüz Satış” yapmak izni alır.

Çeşitleri kısıtlıdır ama haftada iki kez limana gelip giden feribota satış yapmasının bile yeterli olacağını düşünmektedir. Diğer Rum şirketlerin satış yaptığı gemilere ayak basması daha başından beridir kendisine sözlü olarak da yasaklanmıştır.
O dönemde içinde 10 paket sigara olan bir karton sigaranın fiyatı bir Kıbrıs lirasıdır, yani 20 şilin.

Kaptanımız Y.B. büyük bir heyecan ve beklenti ile satışa başlar ve Türk feribotunda çalışan tüm personel de, sigara ve içki gereksinimini bizim Y.B’nin dükkanından karşılar. İlk haftalar gayet güzel gider ve satışlar çok da tatmin edicidir.
Üç beş hafta geçtikten sonra aniden bir bir müşteriler azalmaya başlar.
Önceleri işi parasızlığa bağlayan kaptanımız, bir müddet sonra da feribot personelinin Rumlardan alış veriş ettiğini fark eder.
Hemen çok iyi tanıdığı bir arkadaşını Rumların çalıştırdığı “Duty Free” dükkanına gönderir ve bir karton sigara aldırır.
Rumun sattığı bir karton sigaranın satış fiyatı on sekiz şilindir.

Oturur saatlerce hesap yapar ama işin içinden çıkamaz. İthalatçısından ondokuz şiline alınan sigara nasıl olur da onsekiz şiline satılır bir türlü anlayamaz.

İthalatçıyı zorlar, örnek gösterir ama bu işe ithalatçının da aklı yatmaz. Veya yatar ama ağzını açmaz.

Uzun bir müddet müşterisizlikten kıvrandıktan sonra dükkanını kapatmak zorunda kalır. Geçim dünyasıdır ve bir türlü satış yapamaz.
Y.B. dükkanını kapattıktan sonra gümrüksüz sigara fiyatları tekrar bir liraya yükselir. Çünkü artık Türk satıcı yoktur.
Bir müddet sonra kaptanımız Y.B. uzun uğraşılardan sonra olayı çözer.

Bir Türk’ün Magosa limanında satış yaptığını öğrenen lanet papaz Makarios’un başkanlığındaki Çikko manastırı, bütün Rum “Duty Free” dükkan sahiplerini çağırır ve onlara bir direktif verir.

Türk Feribotunda çalışan personele yapılacak gümrüksüz sigara satışları, Türk satıcı batana kadar iki şilin, yani yüzde on eksiğine yapılacak ve aradaki fark Çikko Manastırı tarafından ödenecek.

Çikko manastırı sözünü tutar ve Türk satıcı, yani kaptanımız Y.B. batana ve dükkanını kapatana kadar Rum satıcılara verdiği talimat uyarınca aradaki farkı tıkır tıkır öder.

Rumlarla birleşik bir ekonomiyi arzulayanların veya da çözüm olursa ekonomik sıkıntılardan kurtulacağız düşüncesinde olanların ders alması gereken gerçekten de yaşanmış küçük bir örnektir bu olay.

Olayın detayını öğrenmek isteyenlere de Kaptanımız Y.B.nin kim olduğunu da kendisinden izin alarak söyleyebilirim.

_______________
* Prof. Dr. Ata ATUN
http://www.ataatun.com

657590cookie-checkRumlarla birleşik ekonomi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.