Günlerdir TBMM’de tartışılıyor İç Güvenlik Yasa tasarısı…
Genel kurulda kan gövdeyi götürüyor.
İktidar, bir milim taviz vermiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kanun için “Ya çıkacak, ya çıkacak” diyor.
Başbakan Davutoğlu Ahmet geri duracak değil ya, o da “Bu kanun behamahal çıkacak”diye yandan destek veriyor Aksaray sakinine.
Hiç kimsenin içine sinmeyen bu tasarı, iki kişinin “kayıtsız şartsız” destek ve kararıyla hayatımıza giriyor.
Muhalefet, anası ve danasıyla, küçüğü büyüğü ile bu yasayı engelleyemiyor.
Üstelik tüzük, yasa ve anayasanın verdiği engelleme haklarını kullandıkları için de “dayak” yiyorlar.
Bence bu yasa, sadece ileride olabilecek yürüyüşleri caydırmak için çıkarılmıyor.
Bu yasa, sadece ileride meydana gelebilecek toplum olaylarını önlemek için çıkarılmıyor..
Bu yasa, sadece ve sadece kamu düzenini sağlamak için de çıkarılmıyor.
Tabii halkın güvende, güvenlik içinde yaşaması için de çıkarılmış değil.
Hele, Batı dünyasındaki gibi “özgürlükler” in kullanılması, halkın iktidarı denetlemek amacıyla toplantı gösteri ve yürüyüşleri yapsınlar diye de hiç çıkarılmış değil.
Peki geriye ne kaldı?
Bence iktidar bu kanun sayesinde, devletin “ rutin dışı” eylemler yapabilme gücünü arttıracak.
Böylesine yetkilerle donatılmış bir devletin başka ne amacı olabilir ki…
Bakınız eski Cumhurbaşkanı ve Başbakanlardan Demirel bir 1980 sonrası iktidarları döneminde ne demişti:
“Devletin rutin dışı işleri de olabilir.”
Nitekim “rutin dışı” bir kararı yürürlüğe sokup uygulayan Demirel, nerdeyse suçüstü yakalandığında “Yaptımsa ben yaptım” deyip işin altından kalkmayı denemişti.
O zaman Demirel’in elinde dayanacağı bir kanun da yoktu.
Ama rutin dışına çıkmayı göze alabilmişti.
İşte şimdi bu iktidarın eline çok geniş yetkilerle donatılmış bir kanun veriliyor, dahası adeta hediye ediliyor.
Bu yasayla devlet-iktidar, “rutin dışı” her türlü tedbiri alabilir.
Dahası, eğer barış süreci batağa saplanırsa, beklenmedik bir anda bir toplumsal olay patlak verirse, hele de bir “kalkışma” denemesi yapılırsa işte bu kanun hayata geçirilir ve sıkı yönetim dönemlerini ararız.
Hafazan Allah.
Temenni etmeyelim ama terörden 40 binden fazla vatan evladını kaybetmiş bu ülkede artık kan dökülmesini kimse hayal etmesin.
Rutin dışı işlere de kimse tevessül etmesin.
Bu yasaya en çok karşı çıkanların başında HDP neden geliyor?
Haklı olarak, bu yasa en çok Kürtleri ilgilendiriyor.
Hem çözüm sürecinin yönü belli olmayan bir yola sapması…
Hem Kürtlerin baraj altında kalma ihtimali…
Düşünmek dahi istemiyorum..
Bu ülkeye barış ve demokrasi gelmezse eğer…
TBMM’ye 400 milletvekili getirmek isteyen bir güç, bu yasaya “polis devleti” vehmiyle dayanarak, her şey yapabilir.
Rutin dışına çıkma dahil…
