Rüya…

Yavaş yavaş uyanırsın geceye… O kadar beyaz, o kadar bulutsuz, o kadar ani …Bir susturduğun ağzın vardır, bir de telefonun tuşlarına dokunamayan kanatların… Aramak kimi aramak gecenin bu kör vakti? İnsan durup dururken niye ağlar bildin mi şimdi ?


Hadi artık geçti geçer dersin. Hadi artık, hadi uyan artık uyan uyan uyan… Uyanamazsın ne uykundan ne uykusuzluğundan.  Çünkü bıkmışsındır artık uyduruk kafiyelerden, isimlerden, isim tamlamaları ve renk uyumlarından… Bildin mi insan durup dururken niye hayattan kaçar?


Durup dururken solar saksıda yapraklar, yüzünün solduğu yerde kararır hava. Kimseler bilmez neler geçer aklından… Düşünmeyi de bırakırsın durup dururken.. Bildin mi hüzün neden hep yüzüne akar?..


Boşuna bu gemiler, trenler, limanlar… Boşuna ölümü düşündüren hız denemeleri… Boşuna senin olmayan sana ait sandığın sevgi… Boşuna büyütüyorsun aklında kelimeleri… Gemiler geçiyor açıklarda ve uğramıyor bu limana hiçbiri, İçindeki o koca yürek o kadar kilitli ki…  Bir rüyanın içinde martı olmak niyedir bildin mi şimdi?


Hadi rüyaları attın diyelim, insan nereye sığınır?  Bütün yanlışları da attın diyelim,  insan nelere kendini kapatır? Hadi rüzgardı, buluttu, kuştu martıydı… Hadi kelimeleri de attın diyelim,  İnsan kime neyi anlatır?


Hadi dilsiz dilin, hadi kör gözlerin… Acıyacağını bile bile kalbinin… Niye hayat etine et batırır?


Durgun denizlerin ardından çıkar en büyük fırtınalar.  Anladın mı şimdi insan durup dururken neden ağlar?


[email protected]


SİBEL BENGÜ’NÜN DİĞER YAZILARI


– Çok sevgili sevgililer günü için…
– Açık reçete…
– Çocuk
– Sen de kimsin?
– Kar yağarken pencerenden…
– Bayramları nasıl bilirdiniz?
– Ne kadar buradasın?
– Bu hayat nasıl geçer?
– Aşık kimdir?
– Aşk ne değildir?
– Aşk nedir?
– Herşeyin bir şeyi vardır…
– İyi insan kimdir?
– Kaygı çok kaygan bir kelimedir…
– Bumerang aşklar…
– İstanbul’da yine yağmur var…
– Kelimeler, kelimeler, kelimeler…
– Bir şairin bildiği sevgi/ Attila İlhan için…
– Nedir, niyedir? Neyse…
– İnsan bazen kendini bırakıp delice gitmek istiyor…
– 3 kadın 1 kritik…
– Hayatın şablonu mu var?
– Haydi dostlar buyrun kahveye…
– Muhakkak…
Aşk’a herşey dahil…
Bir İstanbul hatırası
Kadın dediğin
– ‘Adam gibi adam’ dedikleri…
– Mantığım intihar, ruhum serseri… 
– Hiç-bir-şey anlamıyorum… 
– Hayal adalar… 
– Kırmızı başlıklı kızın nesi var?  
– İstanbul’a bir günlük firar… 
-Bırak deli desinler… 
-‘Sen benim rüzgar gülümsün…’ 
-Pardon tanışıyor muyuz? 
-İstanbul 
-Kıymık… 
-Siz mağrur musunuz? 
-Ne kadar önemsiyoruz yarınlarımızı? 
-Küçük şeyler… 
-Yürek mahrem bir bölgedir 
-Kiler… 
-Keşke 
-Anne karabiyesi… 
-Tren garları… 
-Yangın yeridir yürek, külleri kelimeler…
-Bir gün… gemiler… geçer… 
-Önsöz 
-O fotoğraf… 
-Durup dururken… 
-İçiyorsam sebebi var…
-Susmak üzerine… 
-Zor…anlatması zor… 
– Ciddi insan… 
-Kalbim Anadolu…
-Aşk niye biter? 
-Oğlum şiir oku…çünkü…
-Ne olmazsa olmasın, içinde sen varsın 
-Ölüm diye bir şey var… 
-Kırmızı başlıklı kızın neyi var?.. 
-Bebek’te gitmek zamanı…
-Kadın…nedir senin aşktan anladığın? 
-Altı üstü bir küre… 
-Aşk seni sordular…
-Atlıkarınca… 
-Dün haberini aldım…
-AY bilmecesi… 
-Karanlıktan korktuğumu nereden bildiniz? 
-Yüreğimin tozunu aldım… 
-Ne zaman yağmur düşse bu şehre… 
-Onlarca onlar…
-Kimsin sen?
-Bir sevgililer günü klasiği…_
-Nakış…

697720cookie-checkRüya…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.