Samimiyyet, senli benli, içli disli olma halidir. Samimi ise, içten, candan, gönülden manasina gelen bir sifattir. Bu hayatta ulasilmasi en kolay ve en zor olan güzelliklerden birisidir. Ne hazin, samimiyet, kimileri tarafindan yanlis anlatilmaya çabalanir, yanlis yorumlamaya…
Ama samimiyet az rastlanan bir güzellikltir, çesmibülbül misali…
Prof.Dr.Hüsrev HATEMI Beyefendi, bir Edebiyat insani, ben siir kitaplarini yeni okumaya basladim, siirlerin içinde var olan ezgileri çikartmaya basladim, mutlu oluyorum. ”Her tanismayi bir ayrilma say, Her dogum bir ölüm habercisi, Her kavusmayi bir ayrilma say, Kavustugumuzda ayrilmistik, bu kesindi.” diyor bir siirinde.
ÇESM-I BÜLBÜL isimli siirinde ise, söyle söylüyor, siirdeki samimi dilek, bence Demokrasi ve Hümanizm dersi olarak okutulabilir, bilhassa her seçim öncesi, siyaset insanlarina sabah uyandiktan sonra ve gece yatmadan önce birer kere okumalari da Siyaset ve Felsefe için faydali olur düsüncesindeyim. Sanat’in Siyaset’e yol gösterdigini söyler dururum, bu siir de ipince, yerden göge kadar haklidir bence.
”Kalbler sirçadan yaratilmis bir kere / Imkan yok saglam yürekle ölmeye / Her yer cam kirigi her yer…/ Ve sirçalari toplayan kisiler, Camdan bilyalar yaptiriyor / Tokusturmak için zevkle, / Dedikodu meclislerinde./ Oysa yüreklerin kiriklari, / Katilarak birbirine / Çesm-i bülbül kadehler üflenmeliydi, / O zaman iste çocuk ah o zaman, / BENIM KALBIM SENIN, / MENDERES’IN KALBI INÖNÜ’NÜN, / FIKRET’IN KALBI AKIF’IN KALBIYLE / RENKLENIR VE KIVRILIR GIDERDI, / BIR ÇESM-I BÜLBÜLÜN HARELERINDE. / Sert ve kaçinilmaz içkisini ihtilaflarin, / Veya sevda acilarinin, / Buruk, is kokulu çayini, / Içenler hüzünlenirdi / Kulaklarinda senin sarkin, / Gözleri harelerde.”
Samimiyeti anlamak için ise, hiç kuskusuz ilkin dinlemek gerekiyor. Hayatin içinde rastliyoruz fakat farketmiyoruz, ya da derhal kurallar zincirine bagliyoruz, bir kenara birakiyoruz, hatta yok sayiyoruz, hatta kara liste denilen bir karalama listesine aliyoruz, dikkat ettim de bu cümleleri yazarken çogul eki kullandim, bunu çogunlugu anlatabilmek için böyle söyledim, elbette yüzde yedi gibi az bir oran, kara liste, siyah liste, karalama, siyahlama gibi meselelere itibar etmez. Fakat bu da insana yetmez…
Samimiyet, Siyaset’te en beklenilendir. Oy almak için verilen sözler, yerine getirilmeyi bekler. ”Bekledim de gelmedin, Hiç mi beni sevmedin?” sarkisindaki bu misralari söylemek istemez insan.
Samimiyet, Ask’ta en gerekli olandir. Ask yalniz ask için vardir. Ask beklemeyi sevmez, zamanin kiymetini bilmeyi sever Ask. KARACAOGLAN’in söyledigi gibi, ”Yigit yarinden sogur, sarilmayi sarilmayi…”
Samimiyet, Aile’de ögrenilir.
Samimiyet, Okul’da yasanir.
Samimiyet, Kitaplarda kesfedilir.
Samimiyet, Insanin kendisini dinlemesidir, baskasini görmesidir.
Samimiyet, Sayginin kendisidir, Sevginin özüdür.
Samimiyet, Yasama sevincidir.
Samimiyet, yapilan her iste belirir, bilhassa TV de program hazirlayip sunan kimselerde, hiç gizli kalamaz. Ödül alip-vermek için yarisan insanlar arasinda, garip bir komedi de seyrediyoruz, bilmem ki siz ne düsünüyorsunuz seyrederken, siz de bir anda eski yillari hatirliyor musunuz benim gibi, hatirlamak zorunda kaliyor musunuz bilmiyorum…
Kisa araliklarla KRAL TV ile ALTIN KELEBEK Ödül Törenlerine TV’den tanik olduk.( Davetlerine tesekkür ederim, fakat rüzgarda bekletilince çabuk hasta oluyorum tecrübemle, gidemiyorum törenlere, muhakkak kendimce baska sebeplerim de vardir).
Demek istiyorum ki Ödül Törenleri de tepeden tirnaga samimiyet gerektiriyor. Samimiyet olmadi mi sahici de görünmüyor. Mesela, bana çok komik gelmisti, TARKAN TEVETOGLU’na ödülü ben vericem-vericektim-veremedim-niye gelmedi-almadi-geldi,aldi-O verdi-O aldi- niye ben degil de O, O niye böyle yapiyor-yapti-yapacak-mi? derken, TARKAN diger törende sahnede bir sey hatirlatiyordu sorar gibi, ”Burasi ödül töreni…!?” diyordu, deneyimli sunuculara… (Kendisiyle düet yapmak istedigini baska bir yerde konusma firsati bulamayacagini bilen samimi bir insan olan ”O simdi asker” sarkisini söylediginde tanidigimiz TUBA Hanim, sanirim seneler önce ki, TARKAN’in farkedilmesine sebep olan TV de ”çisim geldi” samimi cümlesini de hatirlayarak, sahneye çikmis olabilir diye düsünüyorum)
Elbette samimiyet demokrat bir kavramdir, standartlara göre degistirilmek istenirse ortaya hos olmayan durumlar çikabilir.
YUNUS EMRE’nin yeryüzüne isik tutan samimiyetiyle söyledigi bir iki cümlesini hatirlamayi yasama sevincim sayarim.”Bilmeyen ne bilsin halimizi, bilenlere selam olsun.” ”Sevelim sevilelim, Bu dünya kimseye kalmaz.”
Samimiyet,
