Savaş karşıtı gösterilerde kullanılan afiş, bildiri ve pullamalardan yararlanarak savaş karşıtı kolaj resim serisi hazırlayan Güner, Londra’nın en saygın ve tanınmış müzelerinden Museum of London’ın “üstelik savaş karşıtı” resimlere ilgi duymasından memnun olduğunu söyledi.
“London Against the War” serisinin toplam 40 resimden oluşacağını belirten Güner, “Şimdiye kadar 20 resim yaptım. Hepsini aynı zamanda kitap da yapmak istiyorum… Daha sonra bu resimleri Türkiye’de de sergilemek isterim…” dedi.
“YÜRÜYÜŞTEN ETKİLENDİM”
21 yıldır Londra’da yaşayan sanatçı, resim serisinde yola çıkış öyküsünü de şöyle anlattı:
“2004’te 2 milyon savaş karşıtının yaptığı gösteriye katılmıştım. Çok etkileyiciydi. Kendimi bu ülkede yabancı hissetmediğim seyrek anlardan biriydi… O yürüyüşte İspanya içsavaşına da katılmış yaşlı bir karı kocaya rastladım… Kadın ‘Ben içsavaşta cephede de savaştım. Yıllardır da yürüyorum ama dünyayı bir türlü değiştiremedik…’ diye hayıflandı. Bu söz benim çok içime oturdu… İnsanların savaşa karşı seslerine yükseltmelirinin sanatsal bir arşivini yapmayı düşündüm. Bu kollektif hafızanın bir arşivi olsun istedim… Bütün savaş karşıtı yürüyüşlerden malzeme topladım. Gidemediğim yürüyüşlerden de kızım Cudana malzeme getirdi…”
Geçen yıl Museum of London’daki Londra’daki göçmenlerle ilgili “Aydiyet Sergisi”ne “London Against the War” resimleriyle katıldığını belirten Güner, “Üç aylık sergi sonunda müze resimlerimi satın almak istediğini söyledi. Müze yetkilileri satın alma kararını bildirdiklerinde ilginç bir rastlantı parlamentoda da savaş karşıtlarının karşı çıktığı gündemdeki konu trident füzeleri oylanıyordu…” diye konuştu.
SANAT ANLAYIŞI DEĞİŞTİ
Güner, İngiltere’deki sanat anlayışını da şöyle anlattı:
“Londra’da uzun yıllar sanatçı kimliğimle sahne aldım… Ama bize ‘göçmen sanatçı’ tanımlaması ve etiketlemesinden kurtulamadık. Burada ne yaparsanız yapın oryantalizmden kurtulamıyorsunuz. Burada bir kendi sanatçıları var, bir de dışarıdan gazel okuyanlar var… Örneğin iş ilanlarında bile ‘göçmen sanatçı koordinatörü aranıyor’ deniliyor… “
Museum of London’ın satın aldığı Kağan Güner’in resimlerinden biri
Bu tanımlamalara karşı olduğunu vurgulayan sanatçı şu yorumu yaptı:
“Ne kadar saçma bir kavram olduğunu, eğer bu sanat tarihinde bir katagoriyse Picasso’nun hatta Leonarda Vinci’nin de bu katagoriyle anılması gerektiği konusunda bir sanat dergisine makale yazmıştım. SSCB yıkılana kadar 90’a kadar sanatçıların kübist, sürrialist, gerçekçi gibi üretimleriyle anılıyordu. 90’lardan sonra başka bir katagori çalışmaya başladı… Kadın sanatçılar oldu… Gay sanatçılar oldu… Lezbiyen sanatçılar oldu… Sığınmacı ve göçmen sanatçılar oldu… İçinde yaşadığımız süreçte üretimin kendisinden ziyade, etnik, cinsiyet ve cinsel seçim kimliği öne çıkmaya başladı. Özellikle Anglo Sakson dünyasında biz de sanatçılar da ister istemez bu kavramların içinde bulduk… Museum of London yetkililerine de göçmen kimliğiyle resim yapmadığımı aktardım…”
Sanatçı sorumuz üzerine, Londra’daki akademik kariyerini tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönerek sanatını sürdürmek istediğini de sözlerine ekledi.
KAĞAN GÜNER?
1963 İstanbul doğumlu. 1990 yılından beri çalışmalarını Londra’da sürdürüyor. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Endüstri Tasarımı bölümünde lisans eğitimini ve
Londra Chelsea College of Art and Design – Public Art and Design Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamaladı. Halen öğretim görevlisi olarak çalıştığı University of London-
School of Oriental and African Studies’da, Modern Türk Sanatı üzerine doktora çalışmasını sürdürüyor.
1993 yılında UNICEF Türkiye ulusal sanatçısı olarak seçildi. Merkezi Tokya’da bulunan UNESCO Asya ve Pasifik Kültür Merkezi başta olmak üzere uluslararası çocuk
kitapları resimleme konkurlarında Türkiye’yi temsil etti ve ödüller kazandı. Londra’da basılmış 8 çocuk kitabı bulunuyor. Eserleri New York, Londra, Paris, Lizbon, Bratislava,
Bologna, İstanbul, Tahran, Tokyo ve Seul gibi dünya başkentlerinde sergilenen Kağan Güner bugüne kadar Londra ve İstanbul’da üç kişisel sergi açtı.
Evli olan Güner’in kızı Cudana 18 ve oğlu Temmuz 4 yaşında.
FOTOĞRAFLAR: Vehbi Koca
