Şefika Kutluer’in flütünün, Batı ile buluşması

İSMAİL BAYER – 8.Uluslararası Şefika Kutluer Festivali devam ediyor. Festival’in 5.etkinliğinde, Viyana’dan gelen konukların esintileri ile Şefika Kutluer’in nefesi, Ankara’da buluştu. “Doğu Batı İle Buluşuyor”, içi boş bir slogan olmaktan çıkıp, gerçekleşen bir buluşma ve paylaşım oluyor.

Çarşamba akşamı, Şefika Kutluer ve Refik Kutluer, birlikte çıktılar sahneye. Gerçekleşen ve gerçekleşecek etkinlikler hakkında bilgi verdiler. Avusturya’dan gelen, “Orkestra Concılıum Musıcum Wien” ile bir buluşma gerçekleşiyor. Bir ilk buluşma. Sonra sahneye, Avusturya Büyükelçisi davet edildi. İlk etkinlik de, buluşmayı sağlayan Slovakya Büyükelçisi gibi, o da bir bayan. Politikacıların her gün bağırdığı ve yeni sorunlarla, yaşanılası dünyayı, insanlara yaşanmaz hale getirmek için çaba gösterdiği bir zaman diliminde diplomatların, müziğin tınıları ile ülkeleri ve insanlarını buluştururken, kısa söylemleri bile bir başka güzellik. Soğuk Ankara akşamlarında iç ısıtıyor. Politikacılar da bir anlayabilse bu buluşmaları.

Orkestra Concılıum Musıcum Wien (Avusturya), dört nefesli ve beş yaylı enstrümandan oluşuyor. Programa alınan ilk eser Joseph Haydn’ın, Sinfonia “Maria – Theresia”. Aradan üç asır geçmiş, ama Haydn’ın tınıları 300. yılında da, bize ulaşıyor ve anımsatıyor. “Maria – Theresıa”, böylece tınılarla aramızda yaşıyor.

Sonra sahneye, flütü ile Şefika Kutluer geliyor. Orkestra’ya katılıyor. Onun seçtiği ilk eser de ilginç. Franz Schubert’in, Ave Maria for flute and strings. Doğumunun 220 yılında program da, Schubert’e ağırlık verilmiş. İkinci eseri de, Serenade “Standchen” for flute and strings. Kemanların hafifden başlıyan esintilerine, flütün rengi de eklenince, esintiler bahar tablosu gibi gözlerimizin önünden, kulaklarımızda izler bırakarak geçiyorlar. Yeni yılı karşılamaya hazırlık gibi oldu adeta bu program. Batı’nın esintileri, müziğin beşiği Viyana’dan. Asırlardır süren ve yayılan esintiler, bu kez Ankara’da yeni izleyicilerle buluşuyor

Ve tabii, bu esintilere hemen Mozart da katılıyor. Flute concerto d-Majör. Yaylıların esintilerine, nefeslilerin coşkusu da katılıyor. Sahnede farklı bir tını zenginliği bu kez.Tabii flütünde katılımı ile romantizmin doruklarına doğru yol alıyoruz. Mozart, kanımca sevgisini yüceliğini anlatmak için flütü özellikle mi seçmiş diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Eser sonlanınca, salonda alkış kervanı başlıyor bu kez. Pek gönderecekleri yok Şefika Kutluer’i, o da bu alkışlara bis yaparak yanıt vermiş oluyor.

Bu konser, ikinci kısmı ile de, program bir anma ve anılar yumağına dönüştü iyice. Üç asır öncesinden, bu yıla.

Bu yıl kaybettiğimiz bir müzisyen, Paul Angerer. Ve onun eseri. “Sinfonia, Wiegenlied und Tanz for viola d’amore, violin and viola” Bu eserin ülkemizde ilk seslendirilmesi yapılıyor. Orkestra Concılıum Musıcum Wien (Avustarya)’nın kurucusu, şefi, üyesi Cristoph Angerer’in babası oluyor Paul Angerer. Babasının asırlık enstrümanı ile babasının eserini, Viyana’dan Ankara’ya taşımış oluyor. Duygulanmamak elde değil. Eseri dinledikçe de bir hüzün tınıları yayılıyor diyebiliriz. Duygusal bir eser. Sanki hatıra bırakır gibi.

Programın son bölümünde, orkestraya bir bayan kemancı daha eklendi. Cristoph Angerer kemanını bırakmadı, ancak son eserde şeflik yapıyor, ayrıca eserin solisti. Orkestra 10 kişi oldu. Eser, Carl Stamitz’in, “Concerto for viola d’amore and orchestra II in D”

Orkestra’nın, Viyana esintilerine, Şefika Kutluer’in nefesi de katılınca, batı esintileri Ankara’da buluşmuş oldu. Dünya’da bir çok ülkenin değişik merkezlerinde, salon olarak da kalelerden, şatolardan kiliselere uzanan, değişik mekanlarda bir çok konseri gerçekleştirmiş olduğunu da öğreniyoruz. 700 ayrı yerleşim biriminde, 3200 konser, 290 farklı bestecinin 660 eseri programlarında yer almış. Sadece Viyana’da 56 farklı mekanda tınılarını yayması, esintilere Viyana esintileri dememizin de gerekçesini oluşturmuş oluyor.

Radyo ve televizyon programı, ödüller, CD’ler. İzlemeli bu orkestra’yı.

Ve Ankara buluşması, 8. Uluslararası Şefika Kutluer Festivali ile gerçekleşmiş oluyor. Avusturya Büyükelçiliği’nin yanısıra, AMADEUS’un sponsorluğu ile konser, Yenimahalle Belediyesi’nin, Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşiyor.

Devletin katkısı acaba ne oldu diye aklınıza bir soru gelebilir. Yanıtını alamıyacağınız soruyu sormamanız daha iyi herhalde.

Şimdi bu yazıyı hazırlarken, “L’Armonica Musik mit Glasharmopnika” CD’si dönüyor. Röllig, Hasse, Mozart ve Haydn’ın eserlerini yer aldığı CD, Concilium Musicum Wien’i bir kaydı. Soprano, Ursula Fiedler. Sascha Reckert & Philippe Marguerre. Glasharmonika. Orkestra’nın şefliğini ise Christoph Angerer gerçekleştiriyor. Bir de bu CD’de bu yıl kaybettiğimiz, baba Paul Angerer de var.

Konser ve yazarken CD’yi dinleyerek, Viyana esintilerini sürdürüyoruz. 2018 başında da Viyana’ya gitmeyi düşleyerek.

“Doğu Batı ile Buluşuyor”, devam ediyor. Bu akşam da kuzey rüzgarı esecek. Baltık kıyılarından konuklarıımız var bu kez. Şefika Kutluer’in altın flütü ile “Amber Quarted” sahnede yer alacak. Litvanya, Türkiye buluşması gerçekleşecek. Bir başka özellik ise, Şefika Kutluer’in altın flütü ile Litvanya’nın mücevher enstrümanları sahnede birlikte yer alacak.

Esintileri klasikden günümüz sanatcılarına, bildiğimiz değişik ülke sanatçılarının popüler olmuş tınıları ile bizleri buluşturacaklar. Beatles’tan Pink Floyd’a, Stıng’den Bach’a. Bitmedi. Frank Sinatra’da var. Ayrıca Pıazolla’da var.

Biz yine orada olacağız, haftaya bu akşam ki konser izlenimlerimizi aktararak, paylaşmayı sürdürmek istiyoruz.

Önce bu akşam da, Amber Quarted % Şefika Kutluer’i dinleyelim önce. Türkiye ve Litvanya sahnede dünyayı birleştirecekler.

Müziğin tınıları ile buluşmak istemezmisiniz.

O zaman kalkın televizyonun başından, Soğuk da olsa hava. Müziğin ve barışın sıcaklığı ve renkleri ile buluşmaya. Haydi.

___________

İsmail Bayer. 18 Aralık 2018. Pazartesi.  İstanbul.  [email protected]