Anastasiadis’in DİKO ve EDEK’e ‘beni seçerseniz istediğiniz gibi davranacağım’ mesajı vermeye çalıştığını kaydeden Çakıca, “Kıbrıs Rum tarafı, 1963 yılından beri gasp etmiş olduğu ‘Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti’ unvanına zarar verdiğini düşündüğünden müzakereler, iki toplum lideri arasında sürerken masanın karşı tarafında ‘Kıbrıs Cumhurbaşkanı’ saydıkları liderlerinin oturmasına itiraz etmekte, onun yerine başka bir görüşmeci atamayı düşünmektedirler” dedi.
DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Güney Kıbrıs’ta 2013’te yapılacak seçimlerde başkan seçilmesi halinde müzakereci olmayacağını ve referandumda Annan Planı’na evet demesinden dolayı milli davadaki politikasından kuşku duyanları rahatlatacak şekilde hareket edeceğini açıklamasının ardından müzakerelerin akıbeti ne olacak sorusu akıllara geldi.
“İçinde bulundukları siyaseti gösteriyor”
Anastadiadis’in sözlerini değerlendiren Cumhurbaşkanlığı eski sözcüsü Hasan Erçakıca, 2013 Şubatı’nda Kıbrıs Rum liderliğine aday olmaması beklenen DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis’in, seçilmesi halinde müzakereci olmayacağını açıklamasının, Kıbrıs Rum siyasetinin içinde bulunduğu durumu ve bu durumda Kıbrıs sorununa çözüm bulmanın zorluklarını gösterdiğini kaydetti.
“DİKO ve EDEK’i tatmin etmeye yönelik bir açıklama”
Anastasiadis’in bu atraksiyonu, seçimde desteğini almayı umduğu DİKO ve EDEK liderlerini tatmin etmeye yönelik olduğuna işaret eden Erçakıca, “Nitekim, Anastasiadis, ayni demecinde Annan Planı’na evet demesinden kaynaklanan kuşkuları da giderecek şekilde hareket edeceğini taahhüt etmiştir. Anastasiadis, DİKO ve EDEK’e ‘beni seçerseniz istediğiniz gibi davranacağım’ demektedir” ifadesini kullandı. “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir sorunu yokmuş mesajı vermek ve önemsize indirgeme çabasıdır” diyen Erçakıca, Kıbrıs Rum tarafının müzakerelerin, 1963 yılından beri gasp etmiş olduğu ‘Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti’ unvanına zarar verdiğini düşündüğünü söyledi.
“Rumların unuttuğu şu…”
Bu düşünce doğrultusunda hareket eden Rum kesiminin iki toplum lideri arasında müzakereler sürerken masanın karşı tarafında ‘Kıbrıs Cumhurbaşkanı’ saydıkları liderlerinin oturmasına itiraz ettiğini vurgulayan Erçakıca sözlerini şöyle sürdürdü: “Kıbrıs Cumhurbaşkanı’ saydıkları liderlerinin oturmasına itiraz edip, onun yerine başka bir görüşmeci atamayı düşünmektedirler. Unuttukları şudur: Onların bunu yapması halinde Kıbrıs Türk tarafı da benzer bir uygulamaya gidecek ve müzakereler o andan itibaren ‘iki liderin temsilcileri’ arasında sürdürülecektir. Aslında değişen fazla bir şey olmayacak, müzakereler lider seviyesinden temsilci seviyesine inmiş olacağından sonuç almak biraz daha zorlaşmış olacaktır.”
“Güney’de siyaset seçimlere endekslendi”
Anastasiadis’in açıklamasının, aynı zamanda, Kıbrıs Rum tarafında siyasetin, belli bir süreden beri, tamamen Şubat 2013’te yapılacak olan seçimlere bağlandığını gösterdiğini kaydeden Erçakıca, Anastasiadis’in bu açıklamasıyla geçen haftaki Greentree zirvesinden veya önümüzdeki günlerde Lefkoşa’da yapılacak çalışmalardan sonuç alınamamasının nedenlerini de açıklamış olduğunu dile getirdi. “Kıbrıs Rum tarafında bütün siyaset, 2013’teki seçimlerde DİKO ve EDEK’in oyunu kimin alacağına göre şekillenmeye devam edecektir” diyen Erçakıca, bu iki partiye dayalı bir siyasetin Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabalarını desteklemeyeceğinin de bilindiğini sözlerine ekledi.
