çoluk çocuk herkese hizmet veren telefon hatlarına, yardım kuruluşlarına bağış toplamak üzere BBC’nin düzenlediği bağış organizasyonunda. Hayır, halkı bağış yapmaya davet etmiyordu. Hayır, uzun ve ciddi bir söylev de çekmiyordu. Ünlü bir kadın komedyene evinin kapısını açmış, onunla birlikte halkın ilgisini çekmek amacıyla tabiri caizse “şaklabanlık” yapıyordu. Gözlerim sulandı, sulu sulu oluverdi, ağlamak istedim.
Son bir iki haftadır Türkiye’min böyük gazetelerinde Buz Kampı, Buz Göbeği, Buz Şarlatanlığı, Buz Arsızlığıyla ilgili uzuun yazılar, yorumlar okuyup duruyorum. Asena’nın yüz milyar için ne ayaklara yattığını, bacağındaki kahpe platinden çocuklara ev, mini mini bebelere kucak açacağı, partneri Jan’ın (her kimse) Müslüman olacağı ancak çükünün ucunu kestirmekten acık çekindiğine kadar. Ve biliyorum ki bunları bilen tek kişi ben değilim; anam, babam, kayın pederim, kayın anam, kardeşim, gelinim, amcam, yengem, herkes televizyon başında. Eğer değilse de gazeteler zaten adamın gözüne, gözünün bebeğine sokuyor.
Dün birden aklıma düştü. Ya şu Buz Şarlatanlığının yayınlandığı kanalı (hangisidir bilmem) kalkındırmak, ünlülerimizi daha daha ünlendirmek, cumhurbaşkanlığı koltuk anketi arifesinde sanki bugüne dek bir tek kere Buz Şampiyonu olmuşuz gibi halkın o nadide zihnini oyalamak dışında herhangi bir işlevi var mıydı diye.
Mesela dedim, Asena o şanlı göbeciğini Avrupa Buzlarında attırmayı vaat etmek yerine Türk Topraklarında beş dakika attırsa, Cem Yılmaz Telsimseverler için söylediği o harika şarkısını bir de sokak çocukları için söylese, Yılmaz Erdoğan hemşerilerinin hatrına üç dakika bizi güldürse, Gülben Ergen Atlas bebeğini pek sevdiği kameralara gösterip “Atlas kadar güzel onlarca, yüzlerce bebek memleketimde aç dolanıyor,” dese, bir Erkan bebek de herkes önünde BAŞbakanım Tayyip Beyler’in burnuna yapışsa, toplanan bağışlar çalınmadan, çırpılmadan, hortumlanmadan yurdum insanına ulaşsa. Dedim. Öyle düşündüm işte. Ama bilirim ki ‘bir başkadır benim memleketim’de düşünme eylemi de…
İngilizler işi komikliğe vurup Comic Relief’de “Sen de bir kırmızı burun al,” ayağıyla ünlüsü ünsüzü, genci yaşlısı, çoluğu çocuğu, emeklisi emekçisi, başbakanı taşbakanı canla başla çalışıp KIRK MİLYON STERLİN topladı. Asena’yı Asena, Jan’ı Jan, Zeynep Tokuş’u Buzlar Kraliçesi yapan yurdumun güzel insanı, “Sen de bir kırmızı kına yak!”
