Sindirim

Ilkokulda ögretilmeye çalisilmisti, vücudumuzdaki organlar ve görevleri…Hala pek az insan vücudunu tanir gibi geliyor bana. Hangi organimiz nerdedir? Demek istiyorum ki, iç organlarimiz nerdedir, elbette dis organlarimizi kolaylikla bilebiliriz, çünkü onlar zaten görünürler. Iki gözümüz, iki kulagimiz, iki elimiz, iki ayagimiz, bir burnumuz ve bir kalbimiz, bir beynimiz, bir agzimiz ve bir anüsümüz var. Sindirim denilen mesele de agizda baslar ve anüste sona erer. Bakteriler bakimindan en kirli yerimiz de agzimiz ve anüsümüz imis. Iyi insanda kötü sey durmazmis ya, agzimizda kötü söz de durmaz, sindirildikten sonra atilmasi gerekenler de vücudumuzda durmaz, atilir…

Sindirim, besinlerin kana geçecek bir hale girmeleri için agizdan baslayarak bagirsaklara kadar ugradiklari fiziksel ve kimyasal degisimlerin hepsi imis…önce bunu sindirmemiz gerekiyor. Bu degisimlerin yolculuk öncesine ve yolculuk sonrasi durumuna bir bakmak gerekir, yani henüz agzimiza almadan evvel gördügümüz ile sindirim sonrasi disari attigimizin farkina varmaliyiz. Yani dönüp bir bakmaliyiz, sifonu çekmeden evvel…
Aliskanliklarimizla kendimiz oluyoruz. Mesela, evlilik hayatinda, ayni çati altinda yasayan bir çifti düsünelim. Tuvalet kagidini ayni yöne döndürerek kopartip kullanmak, kaliteli bir tuvalet kagidi kullanmak istemek ya da istememek, dis macununu sondan bastirarak veya gelisigüzel bastirarak kullanmak, yemegin tadina bakmadan tuzu bosaltircasina dökmek, güven içinde uyumak ya da uyuyamamak ne kadar mühimdir. Birbirinin aliskanliklarini sindiremeyen esler, ”artik dayanamiyorum” diyerek ayrilirlar.
Sindirim her konuda mühimdir, giderek yasama biçimini sindirmek gerekir. Senelerce hissedilen fakat bir türlü ortaya çikmayan sike, santaj, soke edercesine birdenbireymiscesine ortaya çikiverir, saka gibi…fakat gülemezsiniz bile, aglanacak kadar acikli hallere, sadece bakakalirsiniz, sindirmeye çalirsiniz.
Nereye ait oldugunuzu sorgulamaya baslasaniz bir türlü, kendinize soru sormasaniz baska bir türlü zor olur. Bi taraf olsaniz bir türlü, olmasaniz baska bir türlü olur, yalnizlik olur.
Yalnizligi sindirmek, sanildigi kadar kolay degildir. Yalnizlik, hasta eder insani, beden dili yetmez, konusma dili yetmez yalnizligi anlatmaya, dertler çikagelir ve tercüman olur yalnizligin sebepsiz kederine…gündüzler ayri dert, geceler baska bir derttir. sanki gündüzler genel de geceler özeldir…gündüz konustugun bir arkadasini gece arayamazsin, geceler özeldir çünkü, kimsenin özeline girilmez… yalnizliklar çogaldikça çogalir, günlere sigmaz olur. Yalnizca yalnizlik gitsin diye de çogalmak olmaz. Bunu sindirmek daha da zor gelir insanlara. Kimileri zanneder ki, çita çok yüksek. Halbuki, çitanin görünen yüksekligi hiç de yüksek degildir fakat derinligi çok derindir, çünkü sadece insanlik derinligi beklenmektedir, yani bir hayal beklenmektedir…
Gerçekleri sindirmek bir hayli zorken, bir hayali sindirmek kolay olabilir mi? Sancilar içinde kivranir durur insan, yalnizca yürek sancisi degil, beynin ceviz gibi görünen kivrimlari da sancilar çeker, yipranir bir hayal yüzünden. Ve hayal mutlaka gerçege dönüsür, olumlu ya da olumsuz…çünkü tüm gerçeklere hayallerden ulasilir…
Iste bu yüzden hayalleri sindirmek kolay degildir.
Güven çok kolay sindirilir ve huzur verir, hiç bir yan etkisi olmayan en faydali ilaçtir insanlar için. Sike, santaj, komplo, iftira, yalan, teget bile geçmez hiçbir yerinden…

Iyi insanda kötü sey durmazmis, disari atilirmis. Söz agizdan, dille atilir, beyinde sindirime ugrarmis. Söz söylerken iki defa düsünmek gerekirmis, sirça kalpleri kirmasin diye…Kulaklari iyi açip dinlemek gerekirmis, söylenen sözleri…
Elbette kirli kalpler, kirli beyinler, vücutta dolasan kirli kanlar, temiz kanlar varmis, pis eller varmis, temiz eller varmis, tezat mucizeler varmis, ama bir varmis bir yokmus gibi masallar da varmis, hikayeler de varmis, romanlar da varmis, ders kitaplari da varmis, Biyoloji diye bir ders varmis, canlilarda sindirimi anlatirmis, her canlinin bir sindirim sistemi varmis, ama her canli sindirim sonunda geriye biraktigina söyle bir dönüp bakar mi?, bakmaz mi? bilinirmis, ama insan olan, sindirim sonu, geride biraktigina bir göz atmali, bakmali, önce sindirimi içine sindirmeli, beyinde kabizlik olmamali, sindirim mühim bir mesele, ilkokulda ögretilmeye baslatilan…

1635260cookie-checkSindirim

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.