Ne hikmetse her şey, her işlem, her karar, her niyet ve düşünce seçime ve sonuçlarına kilitlenmiş durumda.
Herkesin geleceğe yönelik hesabı şöyle:
“Hele bir seçim geçsin de…”
Sanki seçim sonuçları paralel devlet iddialarını sona erdirecek.
Sanki alınacak sonuç, doları eski duruma getirecek.
Sanki halkın refahı artacak.
Banka faizleri adeta sıfırlanacak.
Enflasyon da dibe vuracak.
Yok öyle bir şey.
Değişen sadece bazı yöre ve beldelerdeki belediye başkanları olacak.
Eski yüzlerin bir kısmı gidece, bir kısmı kalacak.
Yeni yüzler zuhur edecek.
Ve seçim sonuçları üzerine yapılan analizler AKP’nin başarısının ülkeye çok olumlu etkiler
yapacağı üzerine bina edilecek.
Oysa ülke, şu andaki gibi ve seçim sonrası kaosun göbeğinde debelenmeden kurtulamayacak.
Karmaşa ve kargaşa tüm yoğunluğu ile sürecek.
Karamsarlık her yere hakim olacak.
Belki de ülke sisler bulvarına girecek.
Eğer seçim sonrası, Nisan veya Mayıs ayında eğer bir erken genel seçimden bahsedilmiyorsa
durumun vehameti belki de sisli havayı bile aratabilir.
Ülkemiz güçler ayrımı konusunda ilk defa çıkmaza girdi.
Siyaset dilinin keskinliği, dilin yaralayıcı etkisi kamplaşmaları da arttırdı.
Adalet duygusu, yargının bölük-pörçük hale getirilmesi, yolsuzlukların üstündeki perdenin kalınlaştırılmaya çalışılması geleceğe olan güvenimizi de son noktaya taşır hale geldi.
Bu seçim sonuçları hiç bir sorunu çözmeyecek.
Zaten öyle bir amacı yok ve olamaz.
Bu seçim, yolsuzlukları da ortadan kaldıracak değil.
Tam aksine, önümüzdeki süreç, mevcut yolsuzluk iddialarını örtme, hırsızlık suçlamalarını karartma amacıyla kullanılacaksa yandık demektir.
Sonuçlardan kendilerini “ ibra edilmiş” addedenler olursa, önümüzdeki dönemde daha da yanacağız demektir.
Evet…
Ülkenin geleceğinden endişe etmemek mümkün değil.
İçinde bulunduğumuz sisler bulvarına bir yerlerden sert ve güçlü rüzgarların gelmesi gerek.
Sisin dağılması, ülke halkı için hayati hale geldi.
En doğrusu, en isabetlisi yeni bir genel seçimin yakın tarihte ufukta görünmesi.
“Daha yeni seçimden çıktık, bu da nesi “ diyenlere tek yanıtım olabilir…
Her seçim zamanında yapılacak diye bir kural yok.
Ülkenin geleceği, halkın yararı için genel seçimler her zaman erkene alınabilir.
Ülke şartları uygun olmasına rağmen, iyi niyetle yapılan telkin ve uyarılara aldırış etmeyip erken seçime yanaşmayanların başlarına neler geldiğini bir kere olsa da gördük.
Keşke görmez olaydık.
“Keşke” kelimesinin ağır faturasını keşke millet ödemeseydi.
Keşke eski başbakanlardan Menderes ve arkadaşları asılmamış olsalardı.
