Sığınmacı ve göçmenlerin babası

Ali Rıza Aksoy’un Londra’da geçirdiği 35 yılı, aslında toplumun gelişimini de anlatan bir roman…

Aksoy, Egeli demokrat bir öğretmen aileden geliyor. Londra’ya ilk geldiğinde İngiltere Türkiyeli Öğrenciler Federasyonu’nda (İTÖF) aktif olarak çalışmaya başlar… O dönemde “Sovyetler Birliği’ni kapitalizme doğru kayıyor!” diye eleştiren Türkiye Komünist Partisi (TKP) İşçi’nin Sesi’nin de bir neferi olur.

1978 sonunda İngiltere Türkiyeli İlericiler Birliği’ne (İTİF) katılır. 12 Eylül darbesi olduğunda İTİF başkanı olarak Manchester ve daha sonra da Leeds’ten Londra’ya 1 haftalık darbe protestosu “büyük yürüyüş”ü organize edenler arasında yer alır. Türkiye’ye “bir şekilde” giderek 12 Eylül karşıtı mücadeleye de omuz verir. Bir zamanlar öğrenci olarak geldiği İngiltere’de 1982’de politik sığınmacı olur.

1980’lerin ilk yarısında tekstil atölyelerinde sendikacı olarak çalışır. İşçilerin atölyelerdeki grevlere ilgisini çekebilmek için yine onların hikayelerinden oluşan “Abdurrahman Duraman” ve “Hayat Denilen Kavga” başlıklı oyunları kaleme alır.

1985’te bir yıllığına Almanya’ya gençleri örgütlemeye gider ve o yıl da ilk eşi Hülya ile Londra’da evlenir…. 1986’da örgütün halkla ilişkiler kolu “İşçi Birliği” için Newington Green Park’ta düzenlenen “Yaz Festivali”nde işçilerin hatırına kispet giyip yağlı güreş bile yapar.

Aksoy okuma grupları oluşturup “İşçi’nin Sesi” gazetesindeki yazıları tartışır, örgüte kaynak sağlama kampanyası ‘Taarruz’larda da bağış toplar…

1986’da sendikal çalışmaları sürdürür. Service Workers Advise and Action Project’in (SWAAP) danışmanı olarak restoran ve otel işçileri başta olmak üzere servis çalışanlarının sosyal haklarını kazanmaları için danışmanlık eder. İş mahkemelerinde ilk dava vekilliği yapan toplum üyesi olur.

Aksoy’un övünerek anlattığı çalışmalarından biri de 1986’da Londra İşçi Birliği adına Minik Kardeş Çocuk Yuvası’nın binasını satın almasıdır. Şimdi vakfa dönüşen Minik Kardeş, topluma Türkçe hizmet veren tek çocuk yuvası olma özelliğini taşıyor…

2002’de eşi Hülya’yı yitiren Aksoy, Black Etnich Working Groub’ta sağlık örgütcüsü olarak aktif mücadeleye geri döner.

2003’te İngilizce öğretmeni ve hemşehrisi Sermin ile evlendiğini belirten Aksoy, kendisi gibi işçi ve göçmen hakları savunucusu olan eşi Sermin ile mutlu olduğunu vurgulauyor.

Aksoy, halen 2000’de Serhat Çınar ile birlikte kurduğu Hackney Refugee Forum’un (HRF) başkanlığını ve Londra Belediye Başkanlığı’nın da danışmanlığını yapıyor…

Eski tüfeğin bugünlerdeki en büyük uğraşısı ise Londra’daki ilk bölgesel göçmen ve sığınmacı stratejisini hayata geçirmek ve belediyenin yatırımlarını göçmen ve işçilere yönlendirmek…

Aksoy 60’ına merdiven dayasa da bitmez tükenmez enerjisiyle halen sığınmacı ve göçmenlerin babası… Kendisi dışındaki hayatları düşünen ve onların mutluluğunu iş edinen Aksoy’a uzun ve huzurlu bir ömür diliyoruz…

734140cookie-checkSığınmacı ve göçmenlerin babası

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.