Soma’da yaşananları da unutacak mıyız?

13 Mayıs 2014. Soma’da, 301 Can Yitirdik…
Bir hafta oldu. Geçen salı gününden bu güne Soma’da yaşananlar, 21.Yüzyılda Türkiye’de yaşanıyor. 19 Yüzyılda, maden ocaklarında yaşananlardan, neredeyse daha ağır bir tablo ile karşı karşıyayız.

13 Mayıs 2014. Soma’da, 301 Can Yitirdik…
Maden ocağında, eve ailesine ekmek götürmek için çalışan insanlar. Bu gün yoklar. Evlerine artık ekmek götüremeyecekler. Buna sadece “kader” deyip geçebilecekmiyiz. Bu sözcüğü kullanırkan hiç mi vicdanımız rahatsız olmayacak. Ne yapalım, “Takdir-i ilahi” deyip, acıları azaltmağa çalışırken, bir görmezliğin ötesinde, yeni bu tür kayıplara zemin hazırladığımız gerçeğinin farkındalığına varamayacakmıyız. Sadece “dua” ederek, sorumluğumuzdan kurtulup, görevini yapmış olmanın rahalığı ile evimize gidip, zaman geçince de bu acıları, bu yaşananlar unutacakmıyız.

13 Mayıs 2014. Soma’da, 301 Can Yitirdik…
Maden ocaklarında iş kazalarının olması, işin doğasında var, bu kaçınılmaz. Ocağa giriyorsan, bu sonucu kabullenerek giriyorsun. Olmasa iyi de, olunca da ne yapalım, yaraları sarmaya çalışırız diye, geçiştirmeye mi çalışacağız. Bunlar ‘olağan’ deyip, yaşatılan bu acı gerçeğin acısını, doğal bir durummuş gibi mi karşılayacağız. Başka ülkelerde de madenlerde insanlar çalışıyor. Hatta ülkemizde maden işyerlerinde çalışan bu insanlar elli yıl önce, öncelikli olarak Avrupa’ya çalışmaya da gittiler. Orada çalışırken böylesine ağır sonuçlarla karşılaşmıyorlar da, neden ülkemiz de karşılaşıyolar. İnsanların yaşama hakkı, bu kadar ucuz mu diye sormayacakmıyız.

13 Mayıs 2014. Soma’da, 301 Can Yitirdik…
Madenlerin sahibi toplum. Devlet bunları yıllardır işletirken, çalışma ortamı ve güvenliği konusunda önlemler alıp, madeni pahalı üretmesini önlemek için, özelleştirme yapacağız. İşletme hakkını vereceğiz, kiralayacağız, taşerona devreder gibi al çalıştır, üret ve kar et derken, insanlar konusunda, çalışma ortamı konusunda, güvenlik konusunda, kendi hailene mi bırakacağız. İş güvenliği önlemleri tam alınmadan, bu konuda gerekli eğitimler yapılmadan, koruyucu sistem oluşturmadan, çalış daha fazla çalış deyip, biz devletten daha ucuza malediyoruz denilirken seyircimi kalacağız. Buralardaki çalışma ortamını izlemeden, denetlemeden kendi halinde bırakmanın, yeterli önlemlerin alınmaması sonucu, bu insanları kaybedince sadece üzülmekle mi yetineceğiz.

13 Mayıs 2014. Soma’da, 301 Can Yitirdik…

Sağlıksız ve yetersiz koşullarda, daha ucuza mal edilen bu kömürleri, satın alanın da yine Devlet olduğu gerçeği karşısında, biraz daha pahalıya mal olsun, çalışma ortamı sağlıklı ve güvenli olsun, insanlık bu sonuçlarla karşılaşmasın, üretileni aldığına göre, niye üretilirken sen yoksun demeyecekmiyiz. Seçim zamanlarında, tırlarla bedava dağıtılan bu kömürleri almak için, adeta kapışırcasına alırken, bunun kaynağı ne, neyin karşılığı verliyor sorgulamasını yapmadan, sen verde, nerden nasıl veriyorsan ver diyerek, bilmiyorum mu diyeceğiz. Sonra kömür yerine, neyi yaktığımızı düşünmeden ısınmağa çalışırken, bunu nereden ve kimler çıkarıyor, şimdi ne yapıyorlar diye bir düşünce aklımıza gelmeyecek, yakmayı sürdürecekmiyiz.

13 Mayıs 2014. Soma’da, 301 Can Yitirdik…
Burası devletindi, ne zaman kime nasıl işletme için verildi. Bu işletenler kimler. Ne üretmişler, ne kazanmışlar, kazandıkları ile ne yapıyorlar diye sormak hiç aklımıza gelmeyecek mi. Bu üretilen kömürü, Devlet’e satarak ne kadar almışlar, çıkaranların eline geçen neydi diye bir karşılaştırma gereğini duymayacakmıyız. Bu kazancın içinde, maden sahasında güvenlik önlemlerinin alınması konusunda, ne kadar bir harcama yapılmış, ortam nasıl güvenli hale getirilmiş, merak dahi etmeyecekmiyiz. Eksiklikler varsa, giderilsin niye kontrol edilmiş, bilgi verilmiş, gösterilmiş, yapılmadıysa ceza verilmiş ya da, insanlar ölebilir diye, durdurma ve ya kapatma gündeme gelmemiş mi diye, sormayacakmıyız.

13 Mayıs 2014. Soma’da, 301 Can Yitirdik…
Bir hafta boyunca, bunların olmaması gerekirdi. Neden oldu, nasıl oldu. Kimin ihmali var. Kim görevini yapmadı. Yönetim karlarında bu konularda neler var. Çalışma ortamında güvenliği sağlama konusunda yönetim hangi kararları alıp uygulamış, hangi eksiklikler vardı. Kayıt ve belgelerde, kazanın olduğu ortamda, doğru bir sonuca varma ve değerlendirme konusunda neler yapılıyor, adli organlarda soruşturma nasıl sürüyor. Neler bulundu, ne oluyor diye, izleme, sorma ve öğrenme gereği duymayacakmıyız. Hatalardan ders alınması için bu sonuçları sergileyip, bunlar olmaya devam edecek, yeniden canlar yitirmemiz kaçınılmaz, dur demiyecekmiyiz.

13 Mayıs 2014. Soma’da, 301 Can Yitirdik…
301 insanın ailesi yasda, vicdanlarımız sızlıyor, onların acısını paylaşarak azaltmağa çalışıyoruz. Cenazeleri toprağa verdik. Görevlerimizi yaptık. Dualarımızı ettik. Ama o evlerde ateş yanmağa devam ediyor. Acıları unuttuk, acıları paylaşmaya gelenleri sorgulamaya başladık. Yardımcı olmak isteyenlerden çekinmeye başladık. 10 yaşındaki bir çocuğun polisler tarafından götürülürken, çişini bile tutamaması karşısında, çocuğun yaşadığı bu travmanın sonuçlarına da, gözlerimizi kapatacakmıyız. Acılı insan, onun acısı karşısında tepkiselliğini, hoş görü ile karşılayıp, onu sakinleştirme, diyalog kurma yerine, kaba kuvvetle karşılık vermelere seyirci mi kalacağız. Bizim geleneklerimizde acının üzerine gidilmez de demiyecekmiyiz.

13 Mayıs 2014. Soma’da, 301 Can Yitirdik…
Dünyanın gözü üstümüzde. Bu asırda, nasıl olur da,301 insan maden ocağında ölür diye, şaşkınlık içinde, acı ile izliyorlar. Bunlar nasıl oldu. Buna göre önlemler gelitirelim ki, bunlar bir daha, hiç bir ülke de, hiç bir insan tarafından yaşanmasın diyorlar. Bizim gibi onların da, öğrenmesine bilgilenmesine de mi kapatacağız. Sormayın, araştırmayın, çekmeyin, gelmeyin, diyerek gerçekleri saklayarak nereye kadar gidebileceğiz.

Korkarak, susarak, kader deyip geçerek, 21 yüzyılda ülkemiz de, insanlarımızla bunları yaşarken, yaşatılırken, haketmiyoruz, biz böye değildik, neden diye sormayacakmıyız?
301 Can Yitirdik, 301 İnsan.

_______________________

Ankara. 20 Mayıs 2014.Salı. [email protected]

1563150cookie-checkSoma’da yaşananları da unutacak mıyız?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.