Sonunda o da isyan etti

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim çalışmaları için geldiği Kayseri’de bir otelde basın toplantısı düzenledi.

“Siyasi rekabet, iftira kampanyalarına dönüşecekse o zaman Türkiye’nin önü açılmaz” diyen İhsanoğlu, Trabzon’da bir vatandaşla Kur’an’ı Kerim diyaloğunun, başörtüsüyle ilgili görüşünün ve Filistin meselesi hakkındaki değerlendirmesinin çarpıtıldığını söyledi.

“Söylemediğim laflar söyleniyor ve sanki düşman gibi…” diyen İhsanoğlu, “Bunlar iftiradır. Bu Allah’tan korkmayanlar, insanlardan utanmayanlar benim diyeceğim bir şey yok. Ama Allah’a, Kur’an’a inanıyorlarsa Hucurat Suresi’ni okusunlar. Hucurat Suresi’nde bazı ayetler var onları ben bilahare hatırlatacağım” dedi.

TRABZON’DAKİ OLAY

İlk ziyaret ettiği yerlerden birisi olan Trabzon’da cuma namazı çıkışında bir gencin yanına gelmeye çalıştığını ve emniyet görevlilerinin uzaklaştırmak istemesine rağmen engel olarak gencin yanına gelmesine müsaade ettiğini anlatan İhsanoğlu, şöyle devam etti:

“İri yapılı bir zattı, arkadaşlar ondan çekindi. Bana geldi dedi ki ‘siz Çankaya’ya çıkınca Kur’an’ı yasaklayacaksınız’. Nasıl olur dedim. Ondan sonra başladı konuşmaya bir metin ezberlemiş onu söylemeye çalışıyor. ‘Ben hafızım’ dedi. Halinden hıfza çalışan bir insan olmadığı belliydi. Çünkü hıfza çalışan insanlar mütevazi, eğik başak gibi olurlar ve biraz da hıfzettikleri Kur’an’ın nuru yüzünden belli olur. ‘Lütfen tamamlayın ben de cevap vereyim’ dedim. Tamamladıktan sonra ‘kardeşim hafızlığını tamamla ben seni Çankaya’da kıraat-ı aşere bekliyorum’ dedim. Baktı anlamadı.

Kıraat-ı aşere ne demek. Bu hıfza çalışan birisi olsa kıraat-ı aşerenin ne demek olduğunu bilir. Kıraatı aşere demek, Kur’an-ı Kerim’in değişik on türlü, bilhassa harflerin okunuşu değişik, Arap kabilelerinin, Peygamber Efendimizin, sahabelerinin okuma tarzı, harflerin çıkışıyla ilgili on tane standart yol vardır. Bunu da hafızlık çalışan bilir. İşin ihtisası doktorası gibidir. Ben ‘hafızlığı bitir kıraat-ı aşere okuturum’ dedim baktı anlamadı, ayrıldı. Ondan sonra oraya iftira furyası, ‘gence mani oldu bilmem ne felan…’ Bir iki gazete bunu aldı yazdılar. Bugün hala yeni bir kampanya başlatıyorlar. ‘İhsanoğlu Çankaya’ya seçilirse Kur’an okutmayacak’. Böyle bir kara propaganda olur mu Böyle bir yalan, iftira olur mu ”

BAŞÖRTSÜ KONUSU

Başörtüsü meselesi kendisine ilk sorulduğunda iki şey anlattığını ifade eden İhsanoğlu, üniversitedeki tavrını ve 28 Şubat sürecine rağmen başörtülü kızları derse aldığını söyledi.

Görev yaptığı üniversiteyle arasının bozulmasındaki en büyük nedenin başörtüsü konusundaki tutumu olduğunu belirten İhsanoğlu, 10 sene erken üniversiteden ayrılıp emekli olduğunu ifade etti.

İhsanoğlu, başörtüsüyle alakalı düşüncelerinin sorulduğunu dile getirerek, “Ben dedim ki başörtüsü haktır, dini bakımdan dini vecibedir ve gelenektir. Sosyolojik olarak aileler örtmüştür, hep böyle gelmiştir. Bu birinci ve ikinciyi atıyorlar. ‘İhsanoğlu başörtüsü gelenektir’ dedi diyorlar. Sonra bunu başka yerlere paralellik katıyorlar felan. Böyle şeyler yapılıyor ama bunun hala tekrarlanması ve bunun milletin önünde nefret söylemi yaratmak için yapılması çok tuhaftır” dedi.

FİLİSTİN MESELESİ
Aynı şeyin Filistin’le ilgili de yapıldığını söyleyen İhsanoğlu, “Benim söylemediğim şeyleri söyletiyorlar.

Bütün kayıtları vardır. Taha Akyol ile yaptığım ilk görüşmeden itibaren yüzlerce yaptığım konuşmada ben İsrail’in tecavüzlerini kınadım. İsrail’in birkaç defa resmi görüşmemde devlet terörü yaptığını ifade ettim. Buna rağmen benim İsrail’e karşı olmadığımı, Filistin ile İsrail arasında bitaraf kaldığımı iddia ediyorlar” şeklinde konuştu.

Filistin ve Gazze’de son günlerdeki gelişmelerle ilgili fikrini açık açık ifade ettiğini vurgulayan İhsanoğlu, “İsrail’in bu hunharca, vahşice saldırısını defaatle kınadım, yapılması gerekenleri söyledim” dedi.

1424980cookie-checkSonunda o da isyan etti

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.