İstanbul Müzik Festivali 43 Yaşında

Pazar akşamı, bir tek dahi Bakan’ın olmayışı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da olmaması, İktidar partisinin İstanbul’a ve sanata bakışını belgeleyen bir gece özelliğini taşıyordu.

Beyoğlu Belediye Başkanı’nın da sponsorlar arasında olmasından, teşekkür iletilirken, salondan yükselen cılız, lutfen alkışlar da bu yaklaşıma karşı, adeta bir protesto havasını hissettiriyordu. Bunların yaşandığı bir dönemde, bir Festival’i 43. yılına ulaştırmaki bu nedenle önem taşıyor.

Bu yıl “Onur Ödülü” verilen Filiz ALİ’nin konuşmasından sonra yükselen alkış sesleri ise, sessiz sedasız süren bir emeğe gösterilen saygı olarak nitelenebilir. Belki de, izleyiciler babası Sabahattin ALİ’ye de bu vesile ile selam göndermek istemiş de olabilirler.

Festival, açılış konseri için sipariş edilen eserin ilk seslendirilmesinin gerçekleşmesi ile başladı. Bir müzisyan oğu, Yalçın TURA’nın oğlu Hasan Niyazi TURA. Bir dede, Çanakkale Gazisi Mustafa Niyazi TURA. Eser, “ŞEHİDİN TÜRKÜSÜ.” Bir ağıt da diyebiliriz. “Çanakkale Gazisi Mustafa Niyazi Tura’nın (1891-1947) Türküsü Üzerine Senfonik Şiir”

Eser ile torun TURA, dedesi TURA ile Çanakkale Destanı’nı yazanlara selam iletiyor. Onları anıyor. Bir kahramanlık türküsü değil sadece, savaşa övgü ise hiç değil. Savaşın acılarını, kayıplarını aktarıyor. 20 dakikaya yakın süre, mistik bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Tenor Serkan BODUR, seslendirirken, sanki Çanakkale’de, oradan dünyaya sesleniyor. Çanakkale’de yaşananlar 100.yılında. Anlamlı bir seçim olduğu kadar, anmanın ötesinde kayıplara selam, dünyaya da bir daha bu savaşlara son verin mesajı iletiliyor. Notalar, enstrümanlar ve ses, ağıtı, bir barış şarkısına dönüştürme özleminde adeta.

Eser bittiğinde alkışlarla, yavaş yavaş mistik yolculuğunuzdan günümüze dönüyorsunuz. İzleyiciler, bir başka coşkuyu yansıtarak alkışlıyorlar besteci Hasan Niyazi TUNA’yı. Çanakkale, nutuklarla anılmaz, müzik ile böyle anlam kazandırılır, kalıcı kılınır diye, düşünüyor gibiler.

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası sanatçıları da, bu alkışlara eşlik ediyorlar. Şef, Sascha GOETZEL’de eseri ilk seslendirmenin keyfi ile kutluyor, Hasan Niyazi TUNA’yı.

Sonra 17 yaşında heyecanlı bir genç çıkıyor sahneye, Can ÇAKMUR. Bir sınav heyecanın da değil. Festival’in açılış konserinde yer alma, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ve Sascha GOETZEL ile aynı sahneyi paylaşmanın sevincinin coşkusu. Gözler ve sonra parmaklar, bu heyecanı bir coşkuya dönüştürüyor.

Dimitri SHOSTAKOVİCH’in, Piyano Konçertosu.No.2. Yavaş yavaş başlayan müzik, sonra hızlanmağa başlıyor. Yaşam koşusu. SHOSTAKOVİCH’in karmaşık dünyasının tınılara yansıması adeta. Coşku önemli, ama zaman zaman kendinle hesaplaşma da önemli. Piyano ve orkestra, zaman zaman yarış eder gibi ilerliyorlar. Çoşku ve hesaplaşma içi içe.

Can ÇAKMUR, piyanosunun başında kendinde geçmiş durumda diyeceğiz neredeyse. Heyecan, coşkuya dönüşmüş durumda. Duygusal bir şiir okuma bazen, sonra yaylı çalgılarla birlikte şarkıyı sürdürme. Şef, orkestra ve piyanist, ayrı ayrı bir bütünü, güzelliği, SHOSTAKOVİCH’in duygu dünyasını, serüvenini bize taşıyorlar.

Alkışlar bitmiyor, Can ÇAKMUR için. O da bu alkışlara, gençliğinin romantizmi ile LİSZT’en tınılarla yanıtlıyor. Herhalde bu akşam, ileride sıkca anacağı bir akşam olacaktır. Sascha GOETZEL,17 yaşında ki bu delikanlıyı dinleyerek ve alkışlayarak da, güç ve moral veriyor

Can ÇAKMUR’u bu sezon, Eskişehir’de şef Ender SAKPINAR yönetiminde, Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası eşliğinde ilk kez dinlemiş ve izlenimlerimi de burada paylaşmıştım. Ağustos’da, Turgutreis Marina da Günbatımı konserlerinde de izleyeceğimiz haberini de alıyorum. Bu yaşta hem piyanosu, hem müzik dışındaki eğitimi, yarışmalar, konserler, ülkeler. Can ÇAKMUR’u dinlemeyi ve izlemeyi sürdürelim.

Gece devam ediyor. 43.İstanbul Müzik Festivali’nin pazar akşamı açılış konserinde, Modest Petrovich MUSSORGSKY, “Bir Sergiden Tablolar” eseri seslendiriliyor.

Sascha GOETZEL, orkestrayı yönetirken izleyicileri de dalgalandırıyor. Eser sona erince, alkışlar da uzun süre devam ediyor. Bu alkışları GOETZEL, bir bisle yanıtlarken, gece de sona eriyor.

31 Mayıs da, bu konser ile başlayan 43.İstanbul Müzik Festivali, 29 Haziran’a değin sürecek. Sonra da Caz Festivali başlıyor.

Aydınlık bir Türkiye özlemi ile nereye oy vereceğinizi belirlediyseniz, bağıranları bırakın.

Akşamları, Festival etkinlikleri ile değerlendirmeğe çalışın.

İyi konserler.

_______________

Ankara. 1 Haziran 2015. Pazartesi. [email protected]

1573260cookie-checkİstanbul Müzik Festivali 43 Yaşında

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.