Catherine Pinguet « İstanbul’un Köpekleri » adlı çalışmasında İstanbul’un gündelik hayatının ayrılmaz bir parçası olan sokak köpeklerinin hikâyesini anlatıyor.
« İstanbul’un Köpekleri », II. Meşrutiyet’in ilanıyla başlayan Batılılaşma hareketleri çerçevesinde Sivriada’ya sürülen ve dönemin zihniyet çekişmelerinin en önemli figürlerinden biri olan sokak köpeklerinin itlaf serüvenine, Batı’daki benzer örneklerine ve İstanbul Himaye-i Hayvanat Cemiyeti’nin kuruluşundan Evrensel Hayvan Hakları Beyannamesi’nin kabulüne kadar Türkiye’de “hayvan” hakları kavramına tarihsel ve antropolojik bir bakış sunuyor.
1910 yılında, İstanbul belediyesi binlerce köpeğin Marmara Denizi’nin ıssız bir adasında katledilmesine karar verir. Osmanlı kaynakları ve Avrupalı gezginlerin İstanbul sakinleri ile sokak köpeklerinin bir arada sorunsuz yaşadıklarına tanıklık ettikleri göz önüne alındığında, bu ortadan kaldırma daha da şaşırtıcı bir hal alıyor. Bu tarihi, antropolojik ve edebi deneme, İstanbul sakinlerinin tarih içerisinde sokak köpekleri ile geliştirdiği karmaşık ilişkilere ışık tutuyor.
Edebiyat profesörü Catherine Pinguet, bir çok üniversitede tarih ve karşılaştırmalı edebiyat alanında öğretim görevlisi olarak, on yılı aşkın bir süre İstanbul’da yaşadı. Aynı zamanda Anadolu’nun Ozanları-Aleviler (Koutoubia Yayınevi) kitabının yazarıdır. İstanbul’un Köpekleri kitabı, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık tarafından Haziran 2009’da Saadet Özen’in çevirisiyle yayınlanıyor.
Konferansın moderatörlüğü Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü kentsel gözlem koordinasyonu sorumlusu Jean-François Pérouse tarafından yapılacaktır.
Konferansta simültane çeviri yapılacaktır.
