İstismar Dayatma Organizasyonu : İDO

Tam yol gidiyorlar, kirlettiler denizimizi. Göstermelik tepkiler ve vermiş olmak için verilen boş demeçler bu tekelci zihniyete vız geliyor. Bildiklerini okuyorlar ve dünyada eşi benzeri olmayan uygulamalar koyuyorlar halkın önüne. Giderek artan dozajda bir tekel gücü kullanarak, halka dayatma yoluyla ( diş ) geçiriyorlar. Dümen suları yaratıp dümene geçtiler, göz göre göre geçiriyorlar ( karşı kıyıya…)
Belediye, halkı düşünseydi bu tekelciliğe ön ayak olmazdı. O zaman aynı belediye şehirde sadece tek bir fırının açılmasına izin versin, en erken alan 2 kişiye ucuz, geri kalanlara keyfi fiyatla ekmek yedirilsin. Daha fazla ödeyen, ekmek kuyruğunda beklemeden öne geçsin. Halka ekmek yiyeceği iş bulması gereken bir belediyenin, halkın ekmeği ile şıkır şıkır oynaması budur işte. İnsan Değerli Olsaydı, bedava yüzme kursları açacak kıvama gelirlerdi bu eserlerini telafi için.
İDO’cular bir de dalga geçer gibi, halkı oturttukları koltuklara beyaz başlıklar koymuşlar. “ Başlığımızın üzerinde yeriniz var “ diye yazıyor üzerinde. Eksik iş yapmışlar, oturulan yere de, “ kucağımıza oturun rahat rahat “ diye yazsalardı. Hani ceplerimize musallat olan cepçiler mesaj gönderiyorlar ya, “ rahat rahat konuşun “ diye… Onlarda bile tekel yok. Ki deniz taşımacılığı bir kamu hizmeti hesapta…
Sürü kültürünü aşamayan, dayatılan her şeyi kalıtımsal kullukla kabullenen, sırtından geçinenleri sorgulamayan bir halk bulmuşlar geçirecekler elbette. Pendik’ten Yalova’ya kadar, Yalova’dan Yenikapı’ya kadar geçirecekler.
Demek İDO’yu işletmek karlı bir iş ki, birilerine peşkeş çekilip satılabildi. Eh madem bu iş karlı bir iş, niçin YDO diye bir rekabetçi firma kurulmasın. 2 deniz otobüsü ile başlarsın, onu da uzun vadeli kredi ile alırsın, amorti ettikçe filoyu çoğaltırsın. Otobüslerdeki gibi bir nevi kooparatif kurarak bile hayata geçirebilirsin bu projeyi. Biletleri de ucuz tutup İDO’nun bütün müşterisini çekersin. Öyle, erken alana ucuz tuzağıyla, geç kalana 3 misli geçirmece oyunları yapmazsın, kırarsın tekelciliği. Halkına faydan olur. İstanbul’u gören tek şehir Yalova, ama İstanbul’un potansiyeli değerlendirilmeden ve ıskalanarak sadece uzaktan seyrediliyor bu 20 milyonluk şehir. Yalova’ya bir turizm potansiyeli dahi yaratırsın bu yolla. Yan getirileri de cabası.
Bursa Belediyesi İDO’ya karşı, rekabetçi bir şirket kurmak için çalışmalara başladı. Ki hem de, Bursa belediyesi, İDO’yu tekelcilere satan İBB ile aynı partiden. Helal olsun becerirlerse. Mutlaka engeller konacaktır önlerine ama bunu düşünmeleri bile şimdilik takdir edilecek bir hareket. CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan da rekabet yüksek kuruluna başvuruda bulundu. Yalova’nın Türkiye milletvekili de bu başvurunun altına imzayı koymalı.
Yalova’da niye YDO olmasın? Ya da yatırım hacmini daha optimum kılmak için Yalova ile Bursa Belediyeleri ortak bir şirket kurma fikri üzerinde fizibilite yapamazlar mı? Kurarsın BUYADO’yu, kıvrak manevralı küçük muhriplerin, deniz savaşlarında ağır krüvazörleri vurduğu gibi vurursun İDO’yu, para da kazandırırsın belediyene. Sonra da, tekele değil, en az 2 şirkete satarsın ki halkın lehine rekabet oluşsun, birilerine de kapak olsun.
Bunu projelendiren parti bu şehirde yerel seçimleri almayı hak eder. Tekelcilikle mücadele etmek ve halkı düşünmek hangi partiye yakışır? Polemik zemini üretmek yerine, fikir ve proje üretmek lazım. Halk her şeyi görüyor. Yerel seçimlere az kaldı. Ucuza bilet alıp, koltuklarda rahat rahat oturma zamanı değil. Yoksa başımızın üzerinde yer edinecekler var.