Malmö’nün Rosengård mahallesinde, İslam Kültür Merkezi’nin kapatılmasından sonra çıkan olayların ardından başlatılan geniş çaplı soruşturma Çarşamba günü sonuçlandı. Polis, sosyal büro, okullar genel müdürlüğü ve çeşitli halk gruplarıyla görüşülerek hazırlanan raporu açıklayan Müslüman kökenli Uyum Bakanı Nyamko Sabuni, ” Rosengård’da, beş yıldan beri sürdürülen dinci faaliyetler, demokras için bir tehdit haline geldi.” dedi.
”Gül bahçesi” anlamına gelen Rosengård’da ulaşılan bütün bulgular, değerli dostum Kemal Öncü’ nün, ”Gül bahçesinde mahalle baskısı” tanımını haklı çıkarıyor.
Karma bir komisyon tarafından, bir aylık titiz bir çalışma sonucunda hazırlanan raporda ilginç saptamalara yer verildi. Rapora göre, Rosengård’ a sayıları kesin olarak saptanamayan dinci bir grup, ”yüz yüze denetim” yöntemini uygulayarak, mahallede İslami yaşam tarzını egemen kılmaya çalışıyor.
Müslüman kadınlar, kocalarının ve erkek akrabalarının baskısıyla türban takmaya zorlanıyor. Gençler, binaların bodrum katlarındaki mescitlerde radikal dinci eğitimdem geçirilerek toplum değerlerinden uzaklaştırılıyor. Okullardaki türban baskısı, hazırlık okullarındaki küçük kız çocuklarına dek uzanıyor. Belediyenin sosyal demokrat başkanı Ilmar Reepalu, okullarda da kız ve erkek çocukların, ailelerinin baskısılarıyla ayrı sıralarda oturmaya zorlandığını belirterek, ” Bu durumu kabul edemeyiz. İsveç okullarında, İsveç yaşam tarzını geçerli kılmak zorundayız.” dedi.
Göçmenlerin İsveç toplumuna uyumundan sorumlu Bakan Nyamko Sabuni tarafından açıklanan Raporda yer alan çarpıcı başka bir değerlendirmeye göre ise, Müslüman kadınların büyük çoğunluğu, 15- 20 yıl önce Rosengård’a başları açık olarak geldiler. Radikal dinci eğilimlerin artış göstermesiyle birlikte, bu kadınlar da örtünmeye zorlandılar. Başlangıçta, küçük kız ve erkek çocuklar mahallede birlikte oynarken, zamanla ayrıştrırılarak farklı gruplar haline getirildiler.
Yaklaşık 25 bin nüfusa sahip Rosengård ‘da yaşayanların yüzde 45’ ini, 20 yaş sınırının altındaki gençler oluşturuyor. Radıkal eğilimler, daha çok, 18- 35 yaş grupları arasında yaygınlık kazanıyor.
İstatistiklere göre, başka bölgelerden ve illerden Rosengård’a gerçekleştirilen göç, 2002- 2006 yılları arasında daha da hızlandı. Çoğu Orta Doğu kökenli Müslüman, 9 bin 800 kişi Rosengård’a göç etti.Aynı dönemde 10 bin 500 İsveçli de mahalleyi terk etti.
Rosengård, yüzde 85 işsizlik oranıyla İsveç’in, işsizlik oranı en yüksek bölgeleri arasında yer alıyor.
”Demokrasiye radikal dinci bir tehdit” başlığıyla açıklanan hükümet raporu, muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti tarafından da destekleniyor. Malmö belediyesinin sosyal demokrat grup başkanı İlmar Reepalu öncüğünde geçtiğimiz Ağustos ayında hazırlanan raporla ilk kez ”radikal dinci” tehlikeye vurgu yapılmış, çalışmaları sakıcalı bulunan Rosengård İslam Kültür Merkezi bır ay kadar önce, bu rapor doğrultusunda kapatılmıştı.
Sosyal Demokrat Partinin Rosengård bölge sorumlusu Andreas Konsantinides,işsizliğin ve eğitimsizliğin radikal dinci eğilimleri tetiklediğine vurgu yaparak, ” Rosengård’daki insanları bastırarak, cezalandırarak sorunları çözmek mümkün değildir. Radikal dinci eğilimlerin önüne geçebilmek için, öncelikle, Rosengård’ un varoş olmaktan kurtarılması gerekir. Çözüm, İsveç dilini iyi öğretmekten, insanlara eğitim ve iş olanakları sağlamaktan geçer.” dedi.
* Bu yazı, Cumhuriyet Gazetesinın Pazar Yazıları sayfasında da yayımlandı.
