Yaklaşık her altı İsveçliden biri evinde kedi ve köpek besliyor.
İnsanlar, sosyal yaşam gereksinmelerini fazla bir eksiklik duymadan ev hayvanlarıyla gidermeye çalışıyor. Birlikte yiyor, içiyor, dolaşıyor; birlikte yaşıyorlar..
’’Yalnızlık sizin için zor olmuyor mu?’’ diye sorduğunuzda, ’’Neden zor olsun ki, yanımda kedim, köpeğim var ya!’’ yanıtını alırsınız. İnsanlar, yaşlandıkça birbirlerine daha fazla tutunmaya çalışacaklarına, evlerini ayırmayı, sevdikleri hayvanlarla birlikte yaşamayı yeğliyorlar. İnsan olarak birbirlerinden bulamadıkları içtenliği, sevgi ve yakınlığı can dostları kedi ve köpeklerinde buluyorlar belki de…
Bir defasında, parkta kedisiyle göz göze, ona bir şeyler anlatmaya çalışan yaşlı bir kadını izlemiştim. Kedicik, uslu bir çocuk gibi gözlerini kadının gözlerinden ayırmadan söylenenleri anlamaya çalışıyordu.
Hayvanlar, insanlarla iletişim kurmayı öyle güzel başarıyorlar ki, bir köpek, sahibinin her davranışıdan ayrı bir anlam çıkararak farklı tepkiler verebiliyor.Sözcükleri, ses tonunu dikkatle izleyerek bazen küsüp başını yere koyuyor, bazen kulaklarını dikip kuyruğunu sallıyor. Ya da, ön ayaklarıyla sahibinin omuzlarına sıçrayarak onun yüzünü, gözünü, yanaklarını yalıyor.
Bana işlerimde yardım eden Polonyalı kadının İsveçli eşi, birkaç yıl önce, köpeğinin diş tedavisi için beş bin İsveç Kronu (yaklaşık 1000 YTL) harcamıştı. Sonunda kansere de yakalanan zavallı köpek, Malmö’ deki hayvan hastanesinde tedavi görürken öldü. Adamcağız günlerce kendine gelemedi, acısını dindirmek için uzunca bir İspanya gezisine çıktı.
İlk geldiğim yıllarda, oturduğum evin üst katında iki köpeğiyle birlikte yaşayan İsveç’li bir aile vardı.Sabah ve akşam gezintilerinde onları köpekleriyle birlikte dolaşırken görürdüm.Yatak odamın üstündeki odayı köpek odası olarak düzenlemişlerdi.Bazı geceler gürültü ve havlama seslerinden uyuyamıyordum. Bir süre sonra gürültüler azaldı, gezintilerde köpeklerden birini de göremez oldum.
Bir gün, adam sokakta köpeğiyle tek başına dolaşırken yaklaştım, merakla sordum:
’’ Diğer köpeği uzun zamandır göremiyorum, bir şey mı oldu yoksa?’’
Adam güldü:
’’Yok ’’ dedi, ’’ O köpek eşime aitti. Biz, eşimle ayrı yaşamaya karar verdik, giderken köpeğini de birlikte götürdü…’’
[email protected]
———————————-
(*) Bu yazı 5 Ağustos 2007 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’ nde de yayımlandı