Taş atan çocuklarla ilgili tasarı

Af çalışmasına yönelik sözlere itibar edilmemesini isteyen Ergin, 18 yaş altı çocukların durumuyla ilgili 3 yeni düzenleme öngördüklerini belirterek, bunları şöyle sıraladı:

”15-18 yaş arasındaki çocuklar, şu anda özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanıyor. Biz, ‘çocuk ağır ceza mahkemesinde yargılansın’ diyoruz. İkincisi, Terörle Mücadele Kanunundan (TMK) kaynaklanan yüzde 50 ceza artırımı var, normal eylem karşılığı olan cezadan dolayı. ’18 yaş altında olanlar için bu yüzde 50 artırım uygulanmasın’ diyoruz. Üçüncüsü, verilen cezalar alternatif yaptırımlara dönüştürülemiyor, TMK’dan dolayı. TMK’dan ceza alanların, hürriyeti bağlayıcı ceza dışında, alternatif cezalara çarptırılması mümkün değil. 18 yaş altındakiler için alternatif yaptırımlar da uygulanabilsin. Üç önerimiz var, onun dışında aftır, 221. maddenin değişik yorumudur; bunlar tamamen medyada, bilgiye dayanmayan, kulaktan dolma, bir takım dedikodu mahiyetindedir. Onun ötesinde değişiklik öngörümüz yok.”
Ergin, 18 yaşın üstündekilere yönelik bir düzenlemenin söz konusu olmadığını bildirdi.

Gönderecekleri tasarıyla AİHM’de Türkiye’nin mahkum olacağı binin üzerindeki dosyayı en aza indirmeyi hedeflediklerini kaydeden Ergin, ”Tasarıyla, aldığımız ihlal sayısı azalacak ve Türkiye, oradaki liderliğini başka ülkelere bırakmaya kararlı” dedi.

OSMAN KAÇMAZ İLE İLGİLİ YENİ DURUM YOK

Ergin, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz ile ilgili işlemin yeni bir durum olmadığını belirtti. Kaçmaz’ın avukatı ise 1 kez ”meslekten ihraç”, 2 kez ”yer değiştirme”, 4 kez de ”adli soruşturma” isteminde bulunulduğunu bildirdi.
Bir gazetecinin, ”Osman Kaçmaz’a ilişkin bir karar var, meslekten ihracına ilişkin. Onun değerlendirmesini yapar mısınız?” sorusuna Ergin,”Yeni bir durum değil. 2008’de başlamış bir soruşturma. Bizim Teftiş Kurulu ve Ceza İşleri Genel Müdürlüğümüz kendi işlemlerini bitirip ilgili başsavcılığa göndermiş. Bundan sonra süreç bağımsız yargıda işleyecek. Hep beraber takip edeceğiz” yanıtını verdi.

MESLEKTEN İHRAÇ İSTEMİNDE BULUNULDU

Kaçmaz’ın avukatı Baykal Doğan da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adalet Bakanlığı müfettişlerince Kaçmaz hakkında disiplin yönünden hazırlanan raporun, Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) sunulduğunu belirtti.

Doğan, raporda, müvekkili Kaçmaz hakkında, 1 kez ”meslekten ihraç” ve 2 kez de ”yer değiştirme” isteminde bulunulduğunu kaydetti.

Avukat Doğan, Kaçmaz ile ilgili olarak Adalet Bakanlığınca da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunularak, ”görevine ilişkin suçlar” kapsamında 4 kez ”adli soruşturma” yapılmasının talep edildiğini açıkladı.

”Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Telekomünikasyon İletişim Bakanlığında geçen hafta yapılan incelemenin ardından, Adalet Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan raporun sunulmasının manidar olduğunu” ifade eden Doğan, müvekkili Kaçmaz ile ilgili olarak, usul ve yasaya aykırı telefon dinlemelerinin suça dayanak yapıldığını ileri sürdü.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kaçmaz ile ilgili mütalaa hazırlayarak, 5 gün içerisinde Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına başvuracak. Kovuşturma sonucunda Kaçmaz’ın yargılanmasını karar verilirse Kaçmaz birinci sınıf hakim olduğu için yargılama Yargıtay’ın ilgili ceza dairesinde yapılacak.

Hakim Osman Kaçmaz hakkındaki disiplin soruşturması kapsamında istenen ”meslekten ihraç” ve ”yer değiştirme” cezalarını ise HSYK karara bağlayacak. HSYK’nın vereceği karara Hakim Kaçmaz’ın itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, HSYK’nın yedek üyelerinin de katılımıyla İtirazları İnceleme Kurulu görüşecek.

SORUŞTURMALAR 2008’DE BAŞLADI

Kaçmaz hakkındaki istemde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kayıp trilyon davasıyla ilgili kararın etkili olup olmadığının sorulması üzerine Bakan Ergin, ”Kaçmaz ve Eminağaoğlu hakkındaki soruşturmalar, 2008’de başladı. Oysa Cumhurbaşkanımızla ilgili kararlar, bu soruşturmanın başlamasından çok sonradır. Olaylar arasında illiyet kurmak, teknik olarak mümkün değil” diye konuştu.

MÜDAHALE ETMEMİ Mİ İSTİYORSUNUZ?

Bakan Ergin, ”Hükümetin himayesinde olduğu için Deniz Feneri soruşturmasının yavaş yürüdüğü” eleştirisi üzerine, 2004’te yapılan değişiklikle Adalet Bakanlığının savcılara talimat verme imkanının ortadan kaldırıldığını anımsattı.

”Deniz Feneri veya başka soruşturmayla ilgili yargılama sürecini hızlandırma, yavaşlatma gibi bir misyonu, fonksiyonu ve imkanlarının olmadığını” kaydeden Ergin, Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili sürece ilişkin de açıklamalarda bulundu. Ergin, Ankara Başsavcılığının, kendi tasarrufu ile heyet oluşturduğunu, savcı sayısını artırdığını dile getirerek, ”O savcılığın yaptığı soruşturma sürecine benim müdahale etmemi mi istiyorsunuz? Git oradaki savcıya ‘niye bunu yapıyorsun, yapmıyorsun’ diye hesap sormamı mı istiyorsunuz? Böyle bir imkanım yok” diye konuştu.

ISLAK BELGE

Adli Tıp Kurumuna gelen dosyaların, İhtisas Dairesi ve İhtisas Kurulu başkanlarınca raportörlere gönderildiğini belirten Ergin, bu dosyaların zimmetlendiği, sorumlu kişinin, bundan sonraki süreçte de aynı dosyayı takip ettiğini söyledi.

Ergin, ”Islak belgeyle ilgili konuda, üç raporda da sorumlu olan kişi Doktor Lokman Başer tarafından takip edilip, sonuçlandırılmış. Üyenin bir tanesi, 4 yıllık yasal görev süresi dolduğu için değişmiş, diğerinde de mahkeme kararıyla yer değişikliği söz konusu. Dosyanın sorumlusu, her 3 raporda da aynı sorumlu tarafından sürecin yönetildiği bilgisi var bende” diye konuştu.

Bakanın konuşmasının ardından Adalet Bakanlığı, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştayın bütçeleri kabul edildi.

1223690cookie-checkTaş atan çocuklarla ilgili tasarı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.