Talip Emiroğlu, günümüzün tehlikesi ‘sanal zorbalığı’ anlattı

Çünkü artık tüm yayınlar genellikle kadınların hakları, mutlulukları, yaşadığı acılar ve psikolojileri üzerine. Tabi ki bunun geçmişten beri eril egemenliğin altında ezilen dişi hakları olduğu söylenebilir. Fakat kadınlarda eril özellikler artık o kadar güçlenmiş ki maddi güç ve iktidar sevdaları yumuşak dişi enerjinin yerini almaya başlamış gibi.

Bu noktada dünyanın en ünlü spritüal kitaplarını yazan Eckhart Tolle’ a katılmamak elde değil. “Dünyada dişil özelliğin kadınların çoğunda bile bastırıldığı bir döneme geldik. Kutsal dişilik bastırılmış olduğu için birçok kadında duygusal acıya yol açmaktadır. “

Bunları düşünerek kitabı hemen alıp okudum. Talip Emiroğlu kitabın yazarı ve ülkenin önde gelen eğitimci iş adamlarından birisi. Kendi hayat dramı, bir babanın kızlarını görememesi ve bir boşanma davası. Yüksek eril özelliklere sahip olduğu yaptığı kurnaz ve savaşçı hamlelerden çok iyi anlaşılan, güç uğruna küçük yaştaki kızlarını bile rahatlıkla kullanabilen kadın bir karakter kitaba hâkim.

Kitabı okurken konuyla ilgili internette yaptığım araştırmada günümüzün en tehlikeli teknolojik harikası siber taciz ve kamusal aşağılama durumu ise daha çok dikkatimi çekti.

Talip Emiroğlu mail yoluyla kısa bir röportaj teklifimi kabul etti.

– Öncesinde neler yaşandığı ve nasıl bir kışkırtılma olduğu bilinmeyen, kasıtlı çekildiği bariz bir videonun internet ortamına dağıtılması ve bunun sonucu siber veya sanal taciz dediğimiz olayı yaşadınız. Bu sizin ruh sağlığınızı nasıl etkiledi?

– Elbette bu çirkin olayı yasamak beni moral bozukluğuna çok uğrattı. Allah kimseyi bu gibi bir duruma düşürmesin. Bu olaylarda eski eşim ve çocuklarım öne atıldı, onların arkasındaki baba ve kardeşleri beni zor duruma düşürüp, maddi isteklerini vermem için bu oyunu gerçekleştirdiler. Ayrıca, benim evlatlarımla yaşadığım dramı anlatan yazdığım bu kitaptan da çok rahatsız oldular. Kitabı toplatmak için başvuru yapmışlar. Bu kitabı hedef almalarının ve bu kadar rahatsız olmalarının yorumunu size bırakıyorum.

Tek tesellim onların sosyal medyada başlattıkları linç kampanyasına herkes inanmadı. Türkiye’ nin her yerinden destek mesajları aldım. Elbette gördüğü düzmece videonun mahiyetini anlamadan, araştırmadan bana hakaret edenler çok oldu. İnsanlar videoda bir adamla bir kadının bir birine hakaretini izliyor. Bu duruma tahammül edemeyip, hiç tanımadıkları bana videodakinden on katı ağır küfürler ettiler. Orada benim yerimde olup, bu tuzak ve tahriklere maruz kalsalardı kim bilir daha neler yaparlardı.

Talip Emiroğlu

– Faruk Bildirici’nin Hürriyet gazetesindeki yazısı dâhil olmak üzere, kitabınızdan ve yaşadıklarınızdan olumlu yönde bahsedenler çok olmuş. Size karşı yürütülen toplu acımasızlık döneminde en azından bazı kişilerin yanınızda olup, desteklemesi nasıl bir duygu?

– Online teknoloji ile damgalanma kontrolsüz şekilde tüm dünyada var. Benim böyle bir dünyanın varlığından kendi yaşadıklarıma kadar haberim bile yoktu. Benim her şeyim ortadadır zaten. Bir iş adamıyım. Yüzlerce çalışanım ve eğitim kurumlarım var. Oturup bu sosyal medyayı, sanal teknolojik gelişmeleri, komplo nasıl kurulur gibi şeyleri takip etseydim bunların hiçbirini yapamazdım. Tabi ki sosyal medyada ve basında benim için de güzel bir iki kelime çıkınca nefes alıyorum. Bazı insanlar halen empati yapabiliyor diyorum ve mutlu oluyorum.

– Sizce basın ve sosyal medyanın bir insanı bu kadar çabuk yargılaması ve infaz etmesine karşılık, özellikle yeni neslin ruh sağlığı için ne gibi önlemler alınmalı? Biliyorsunuz ki sosyal medyada sanal taciz ve kamusal aşağılanma yaşayan birçok genç intihar ederek yaşamlarına son verdiler.

– Sosyal medyanın istediği bir insanı bir gecede nasıl itibarsızlaştırdığı üzerine yeni bir kitap projem var. İnsanlar oturdukları yerlerden yorum yaparak başkalarının hayatlarını çok rahat yargılayıp, aşağılayabiliyor. Bu duruma artık günümüzde sanal linç diyebiliriz. Bu yüzden yeni kitabımın adı “Linç.”
Dünyanın son teknolojisi internet, sosyal medya ve sanal zorbalığın hayatları nasıl mahvettiğini ve merhametsizliği anlatacağım. Şunu da unutmamak lazım. Bu olay farklı şekillerde herkesin başına gelebilir ve geliyor. Kimse benim başıma gelmez demesin.

Normal şartlarda eğer bir delil varsa kişinin özel hayatına saygı ve kanunlar çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Bunların medyaya kasıtlı dağıtılması ile kişinin özel hayatına tüm toplumun katılıp, onu kamusal olarak aşağılaması kötü niyet ve çıkardan başka bir şey değildir. Hem bunu kasıtlı dağıtanların ve hem de bunu yayınlayanların mutlaka bu işten çıkarları olmalı.

Ayrıca bir işveren olduğum göz önüne alınırsa, bir dönem bu olay sadece beni değil, tüm çalışanlarımı maddi ve manevi olumsuz etkiledi. Bu işyerleri çalışanlarımın ekmek kapısı. Yani bu bir oyun değil, o ekmekte sanal değil!

Bazen yazılan çirkin yorumları okuyunca çok merak ediyorum. Hayatında hata yapan ve pişman olmamış kaç kişi var acaba? Benim durumumda resmen önceden planlanmış, kasıtlı bir durum olması ayrı bir konu. Fakat kaç kişinin hatalarını, yaptıklarını tüm toplum çekirdek çitler pozisyonunda, rahat rahat klavye başında takip edip, yargılıyor? Bunları bir durup düşünmek lazım…

738180cookie-checkTalip Emiroğlu, günümüzün tehlikesi ‘sanal zorbalığı’ anlattı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.