İTALYA’DAN… Irak gerçeği ve Sgrena

İtalyan gazeteci Giuliana Sgrena evine döndü. Tedavisi Roma’daki bir askeri hastanede sürüyor. Bugün hayatta olması bir mucize. Gizli servis çalışanı Nicola Calipari’nin kendisine kalkan olması sayesinde hayatta. Bu durum onun için çok ağır bir yük. Hasta yatağında, “4 mart 2005 hayatımın en kötü günü olarak kalacak. Fiziken çektiğim acılar önemli değil, Calipari’nin ölümü ise çok ağır bir yük benim için…” diye konuşuyor.

“Bağdat havalimanına 500 kilometre mesafede Amerikan askerlerinin açtığı ateş, en çok 10 saniye sürdü” diye anlatıyor Sgrena ve ekliyor, “Aslında ABD’lilerin hedefi belki de bendim!”

Gazetecinin bu açıklaması Türkiye’deki bazı  gazetelerde “Sgrena’dan şok açıklama” başlığıyla yerini  aldı. İtalya’da ise Sgrena konuştukça Berlusconi hükümeti ve sağ partilerin  tüyleri diken diken oluyor. Çünkü Sgrena’nın Irak’ta süren kirli savaşa ve ABD işgaline karşı olduğunu herkes biliyor.

Berlusconi hükümeti, yüzünü İtalyanlara döndüğünde gazetecinin açıklamalarından rahatsız olduğunu her fırsatta belli ediyor. Sonuçta Bush ve Berlusconi iki yakın dostlar. Berlusconi bir yandan “ulusal bir kahraman” ilan edilen gizli servis çalışanı Nicola Calipari’nin Amerikan askerlerince öldürülmesi nedeniyle ABD’yi eleştiriyor gibi görünüyor, ama öte yandan Bush’la dostluğu aklına geldikçe kendisini frenliyor. İki ülke arasındaki
ilişkiler gerilmiş olsa da, hükümet temkinli adımlar atmakta kararlı görünüyor şimdilik.

Ama öte yanda bir hastane odasında 4 mart günü Bağdat’ta yaşananların canlı bir tanığı var. Sgrena, birçok ayrıntı dile getirdi ve getirmeye devam ediyor. Örneğin kendisini kaçıranların Iraklı direnişçiler olduğunu anlattı.

Rehin tutulduğu günlerde Iraklı direnişçiler şu mesajı vermişler Sgrena’ya, “Irak’ta hiçbir batılıyı istemiyoruz. Hangi ülkeden oldukları hiç önemli değil. İyi ya da kötü kişiler olmaları da fark etmiyor. Irak’ta savaş var, her eylem yasal kabul ediliyor. Buna kaçırma olayları da dahil.”

Sgrena gazeteci kimliğiyle savaşa karşı olduğunu, “gazetecileri hedef seçmeyin, İtalyan askerleriyle mücadele edin” diye  tekrarlasa da Iraklı direnişçiler , “Siz askerlerden daha tehlikelisiniz, çünkü halkla da konuşuyorsunuz. Başkalarının işine yarayacak bilgilere ulaşmanız daha kolay” diye yanıtlamış.

Sgrena’nın öyküsü karmaşık bir düğüme dönüştü. Bir yanda yaralı bir gazeteci, Irak’ta yaşadıklarını ve düşündüklerini aktardıkça rahatsız olan bir hükümet. Öte yanda profesyonelliği ile İtalyanların “milli kahraman” ilan ettiği Calabrialı gizli servis çalışanı Nicola Calimari’nin ölümle noktalanan yaşamı ve onun acılı ailesi var.

Şimdi Sgrena’nın verdiği bilgiler yönünde İtalyan adli makamları Calimari’nin ölümüne neden olan Amerikan askerleri hakkında “kasten adam öldürmek suçundan uluslar arası bir dava açabilir. Ancak soruşturma halen devam ediyor. Elbette Bush’un yakın dostu Berlusconi, Sgrena’dan çok Bush’a kulak verdiği için İtalya-ABD ilişkilerinin buz kesmesinden yana değil.

Kısacası İtalya, Calimari’yi ölüme götüren nedenler konusunda ABD’den açıklama bekleyecek ama, ipleri çok da germeden.

Şimdi Sgrena Roma’da “İtalya bu kirli savaşa katılmamalıydı ve birliklerini derhal çekmeli” diye konuşuyor Kendisi Amerikan karşıtı olmakla suçlayanlara ise kısaca şu yanıtı veriyor, “Irak’ta ne olup bittiğini yakından görmek için kalkın gidin, ondan sonra konuşun” 4 mart  2005’i hiçbir zaman unutmayacak. Artık Irak’a da gitmeyecek. Çünkü Iraklıların hiçbir batılıyı, gazeteci de olsa Irak’ta istemediğini anladı Sgrena. Bakalım Berlusconi hükümeti anlayabilecek mi?

648550cookie-checkİTALYA’DAN… Irak gerçeği ve Sgrena

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.