İtalya’daki siyasal tablo önümüzdeki 9 nisanda yapılacak genel seçimler nedeniyle oldukça hareketli. İtalyanlar nişan seçimlerinde yeni bir hükümet için oy kullanacaklar. Ama siyasal haritadaki birçok belirsizlik şimdiden kolay bir seçim olmayacağının işaretlerini veriyor.
Sağ partiler için verilecek oylar Silvio Berlusconi’ye, sol kanatta verilecek oylar ise Romano Prodi’ye gidecek. Ancak Çizme’nin dümenine geçecek kaptanı seçmek konusunda İtalyanlar bir hayli zorlanıyor. Ortada ciddi anlamda kararsız, belki de oy vermekten kaçınacak bir kitle mevcut.
Seçimler yaklaştıkça çeşitli televizyon kanallarında siyasal liderleri buluşturan canlı yayınlar da gündeme oturmaya başladı. Rai I, dün gece başbakan Berlusconi ile Prodi’yi bir araya getirdi. Yaklaşık 1.5 saat olarak planlanan bu görüşme 16 milyon izleyiciyi televizyon karşısına bağladı
Prodi en azından seçmene geleceğe dönük yeni umutlar vermeye çabalaşa da , Berlusconi geçmişi ve daha çok hükümetinin yaptıklarını anlatmakla sınırladı kendini ve solcu politikacılar ile komünistleri eleştirdi. Berlusconi medyatik kişiliği ile daha akıcı bir biçimde dile getirirken kendisini, Prodi’ nin daha “yaşlı” bir siyasal üsluba bağlı kaldığını gözledik.
Sol başında çıkan yorumlara bakılırsa bu buluşmada baskın gelen taraf Prodi oldu, ancak sağ başın için başarılı olan Berlusconi’ydi. Bir anlamda Prodi bir siyasetçi olarak potansiyel seçmenler üzerinde heyecan yaratmayı başaramasa da, bir üniversite öğretim üyesinin mantığıyla gelecekteki programları hakkında konuştu. Son günlerde oldukça nevrotik bir tablo çizen Berlusconi ise yeni fikirler ve öneriler getirmediği gibi sürekli geçmiş politikalarını savundu durdu.
Prodi, bir siyasetçiden çok profesör gibi konuştu, Berlusconi ise elinden bir an olsun bırakmadığı kalemi ile sürekli rakamlar vererek politikacıdan çok bir iş adamı üslubuyla bilinen ve sürekli tekrar ettiği değerlendirmeler yaptı.
Prodi’nın “beş yıl boyunca ne yaptınız?” sorusuna Berlusconi “kendimizi anlatamadık” diye cevap verdi.
İtalya’da yaşayanlar biliyor ki Berlusconi’nın yönetimi boyunca İtalya, günden güne hızla yoksullaşmaya başladı. İktidara geldiğinde verdiği nice umut ve sözler boşa çıkan Berlyusconi’ye genç, yaşlı çoğu seçmen artık güvenmiyor. Bir anlamda oyunun Berlusconi’ye gitmesini istemiyor. Öte yanda ayın sonunu getiremeyen vatandaşlara muhalefet partilerinin önerdiği programlar da inandırıcı gelmiyor. Özellikle İtalyan solunun lideri olacak Prodi’nın tekdüze, hiçbir heyecan yaratmayan konuşması daha çok kararsız kalan seçmenlerin sayısını arttırıyor.
Özellikle euroya geçilmesinin ardından İtalya başka Avrupa ülkelerine oranla daha ağır bir ekonomik krizin içine sürüklendi. Hayat pahalılığı bir yana düşük ücretler nedeniyle insanlar geçinemez hake geldi. Bu yönde Prodi ve diğer sol partilerin liderleri doğal olarak Berlusconi hükümetinin izlediği politikaları eleştiriyor.
Elbette seçmen daha iyi bir yaşamın hayalini kuruyor. Bu anlamda dün gelecek politikalar üzerine konuşulurken Prodi bence yetrince inandırıcı olamasa da seçmene umut veren sözler aktardı. Bugünkü La Repubblica gazetesinde çıkan yorumlardan biri de Prodi’nin iyimser bir bakış açısı güttüğünün altını çiziyordu. Başbakan Berlusconi’nin ise herkesin bildiklerini bir kez daha tekrarladığını vurguluyordu.
Gerçekte her iki lider de sayıları on bini bulduğu tahmin edilen kararsız seçmeni ikna edebilecek nitelikte konuşmayı başaramadı. Vergilerden sendikalara, göçmen politikalarından eğitim sistemine,kadın işgücünden ekonomiye kadar uzanan onlarca konuda konuşuldu ama seçmeni motive edebilecek bir siyasal üslubu ne Berlusconi ne de Prodi yaratabildi.
Bu yönde İtalya’nin beş yıl boyunca geleceğini devralacak hükümetin seçileceği 9 nişan seçimleri gerçekten de ilginç ve ilginç olduğu kadar da sürprizlere açıd bir seçim olacak gibi görünüyor..
