Taraf’ın dik duruşu…

Almanya’nın Leipzig Medya Vakfı, 2009 “Medyanın özgürlüğü ve geleceği” ödülünü bir Türk Gazetecisi olan Taraf Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı, aynı zamanda ünlü romancı Ahmet Altan’a verdi. Altan bu ödülü iki ünlü Avrupalı meslekdaşları İtalyan Roberta Saviano ve Hırvat Duşan Milius ile paylaşacak.

Saviano, İtalyan mafyasının içyüzünü açıklayan yazar ve gazeteci. Miljus ise 20 yıldır Hırvatistan ve Balkanlar’da örgütlü suçları araştıran bir gazeteci.

Ve ilk defa bir Türk Gazetecisi son derece anlamlı bir ödül alıyor…

Verilen ödül bence Nobel kadar değerli

Hele Türk basınının yerlerde süründüğü bu son dönemdeki içler acısı hali düşünüldüğünde.

Yakında iki yaşını dolduracak olan Taraf’ın yaptığı demokrasiye, insan haklarına ve hukuk devletine karşı sorumlu gazetecilik sayesinde Türkiye, Türk halkı ve Dünya basını çok şey öğrendi.

Hemen yazılanları, ortaya çıkarılanları hatırlayalım.

Ekim 2007’de Hakkari-Yüksekova’daki Dağlıca karakolunda 13 askerin şehit olduğu PKK baskınının düzenleneceğine dair istihbaratın günler önce ilgili tüm birimlere bildirildiğini Taraf yazdı…

Ekim 2008’de Hakkari-Şemdinli’deki Aktütün karakolunda 17 askerin şehit olduğu PKK baskınının yapılacağına dair istihbaratın saldırıdan bir ay önce alındığını da Taraf ortaya çıkardı…

Genelkurmay’da birilerinin Mart 2006’da gazetecileri, yazarları, işadamlarını ve akademisyenleri, “AB veya ABD destekli” olarak fişleyen bir andıç hazırladıklarını Taraf yazmasaydı, nelerin olduğunu hiçbir zaman öğrenemeyecektik.

Taraf ortaya çıkarmasaydı, yine Genelkurmay’da birilerinin Nisan 2009’da bir “İrticayla mücadele eylem planı” ya da diğer adıyla “AKP ve Gülen’i bitirme planı” hazırladıklarından kimsenin haberi olmayacaktı…

Geçen ay Elazığ Karakoçan’da el bombasının patlaması sonucu şehit olan 4 erin kaza değil ceza sonucu öldüğünü Taraf sayesinde öğrendi Türk halkı.

Taraf sadece habercilikle sesini duyurmuş değil.

Bu gazetedeki yazarlarıyla da özgürlük savaşcısı olarak ünlendi.

Hele başyazar Ahmet Altan’ın insan haklarını ve hukuk devletini cesaretle savunan yorumları unutulur gibi değil…

Ama ne var ki Türk basını bu son derece onur verici ödülün sahibini ve elde ettiği uluslararası başarısını görmezden geldi.

Beklenen de buydu zaten.

Türk medyasının bir kısmı AKP yalakası…

Bir kısmı Gülen cemaatinin borazancıbaşısı…

Bir diğer kısmı, yani laik geçinen medya ise ya çalıştıkları şirketlere yazılan vergi cezalarının haksızlığından dem vurmakta, ya da genel yayın yönetmenlerinin umre gezisini tefrika etmekle övünmekte.

Basın özgürlüğü hiç birinin umurunda değil.

Basın özgürlüğü olmadan demokrasinin olmayacağı gerçeği de umurlarında değil.

Zaten gerçekler ya asker kaputuyla örtülmek isteniyor, ya da Ergenekon’u karartmak arsızlığı ile saklanmaya çalışılıyor.

Herşeye rağmen Türkiye’de gerçekleri yazan birileri iyi ki var.

Baskılara ve engellemelere rağmen dimdik duran bir gazete iyi ki var.

Demokratik işlevin ne kadar önemli olduğunu kanıtlaması bakımından da iyi ki Taraf var.

Gerçek gazeteciliğin, cesur haberciliğin nasıl yapıldığını göstermek açısından da Taraf örnek bir medya abidesidir.

Kıskançlığı, haseti, kibiri ve en önemlisi “sahibinin sesi” olmayı rehber edinip gazetecilik yapıyor (muş) gibi yaltaklananların yüzü acaba ne zaman kızaracak?

Merak ediyorum, onlar ne zaman gerçek gazetecilik yapacaklar?

Ne zaman?

1626840cookie-checkTaraf’ın dik duruşu…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.