kesintisiz süren kültürel altyapısı ve insan dokusuyla da hala var olan bir kenttesiniz. Bunun başka bir örneği yok, sizi temin ederim…’
Bu sözler, Şanlıurfa Belediye Başkanı A.Eşref Fakıbaba’ya ait. Tarihi Kentler Birliği Şanlıurfa Buluşması’nda bir konuşma yapan Fakıbaba’nın çok önemli olduğuna inandığım şu mesajını da aktarayım:
“…Kimliği ve işlevi ne olursa olsun; tarihi bir yapıyı insanların ortak kültür mirası saymak, bunları korumada ayırım gözetmemek, yani Urfa’daki Aziz Paul-Aziz Petrus Kilisesi (Reji Kilisesi) ile Hasan Padişah Camii’ni kültür değeri bakımından eş tutmak ve korunmaları yolunda eşit çaba harcamak, cami, kilise ve havranın yan yana olmasına saygı göstermek, demokrasiyi içine sindirmiş insanların ve toplumların içine sindirebildiği bir iştir. Demokrasiyi içine sindirmemiş insanlardan ve toplumlardan hoşgörülü bir anlayışı beklemek hayalcilikten öteye geçmez”.
AK parti’yi her fırsatta kuşkucu bir bakış açısı ile merkezden püskürtmek eğilimdeki çevrelerin AK Partili bir belediye başkanının ağzından çıkan bu sözleri dikkatli dinlemelerini ve özellikle Abdullah Gül’ün Çankaya’ya çıkmasıyla alevlendirilen laiklik tartışmalarında bu açılımı görerek tartışma zeminindeki seviyeyi gözden geçirmelerini tavsiye ederim.
Şanlıurfa gibi mütedeyyin bir kentte “cami, kilise, havra” üçlüsünün bir arada yaşamasını ve tüm inançlara eşit mesafede durup saygı gösterilmesi gerekliliğini savunan Fakıbaba, Ankara’da bir kaşık suda koparılan fırtınaların samimiyetsizliğini ispat etmektedir sözleriyle.
Şanlıurfa’nın göbeğinde bir anıt gibi yükselen “Dinler arası diyalog ve hoşgörü” projesi, bir kısım aydının, devlet elitinin Türkiye’yi anlamada ne denli bir acziyet içinde olduğunun göstergesidir. Anadolu, Ankara’nın, plazalarına gizlenen sözde aydınların çok ilerisindedir.
Şanlıurfa, bağrında sakladığı her türlü kültürel mirası gün ışığına çıkarmada, bu eserleri yaşatmada bir kompleks içinde değilse, Aziz Paul-Aziz Petrus Kilisesi ile Hasan Padişah Camii’ni aynı hassasiyetlere koruyup yaşatıyorsa ideolojik kalelerini sığ bir laiklik tanımlaması ile daraltanlar, ne bu ülkeyi ne de geçirdiği tarihsel süreçleri anlamıyorlar demektir. Anlamak için bir gayretleri de yok! Taktıkları at gözlüğü ile korku alıp satıyorlar, kendilerine de ülkeye de zaman ve enerji kaybettiriyorlar.
Tarihi Kentler Birliği Şanlıurfa Buluşması 31-1-2 Eylül tarihlerinde Şanlıurfa’da gerçekleştirildi. Çiçeği burnunda Kültür Ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da katıldığı toplantıda 228 belediyenin yanı sıra arkeolog, araştırma görevlisi, gazeteci ve yazarlar da vardı. Son derece verimli bir toplantı idi ve istifade ettik. Özellikle tarihi kentler kategorisindeki kentlerin temsilcileri ile tanıştık. Bir çeşit, Türkiye’nin sahip olduğu zenginliklerin harmanlandığı bir platforma ev sahipliği yaptı Urfalı hemşerilerim. Konuklarını en iyi şekilde ağırladılar, kendilerine yaraşır bir vakarla insanlık tarihi kadar eski coğrafyalarının biriktirdiği sevgi, saygı ve hoşgörüyü paylaştılar.
Şanlıurfa Belediye Başkanı A.Eşref Fakıbaba, bugün söz sahibi olduğu Şanlıurfa’da gelecek nesillere nasıl bir şehir bırakacağıyla çok ilgili. Mayıs ayında gittiğim Şanlıurfa, aradan üç ay gibi kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen hissedilir bir değişim geçirmişti. Balıklıgöl ve çevresi tertemiz, yerli ve yabancı turistleri sıcak bir ilgi ile karşılarken; kalenin üzerindeki “Çift Mağara”nın halka açık bir sohbet ve dinlenme ortamına dönüştürülmesinin yaydığı pozitif enerjiyi hissettik. Gecenin ilerleyen saatlerinde Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş insanlarla o mekanda buluşup menengiç kahvesi içmek doyumsuz bir anı olarak hatıralarımız arasına şimdiden yerleşti.
Yoğun bir toplantı ve gezi programının ardından konuklarını Urfa’nın geleneksel hale gelen Sıra Gecesi’ne taşıyan Şanlıurfa Belediyesi, Yıldız Konak’ta müziği, yemeği ve diğer ikramları ile adeta “Şanlıurfa Buluşması”nı taçlandırdı. Her il kendi folklorünü oynadı, türküsünü söyledi. Özellikle Kars Belediye Başkanı’nın sergilediği oyun görülmeye değerdi. Bu arada toplantıya Gaziantep’ten Şehitkamil ve Şahinbey Belediye Başkanları da katılmıştı. Başkan Özkarslı, bir ara hızını alamayıp yakın çevresini halaya kaldırdı. İki belediye başkanının samimi görüntüleri, toplantıya katılan bizleri mutlu etti.
Şanlıurfa Belediyesi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü görevinden Özel Kaleme atanan Mehmet Cahit Kapaklı Beyefendi için ne yazsam, ne söylesem onu tarif etmede hep bir yanı eksik kalır diye düşünüyorum. Öncelikle Başkan Fakıbaba’ya Cahit Bey gibi saygılı, sabırlı ve akıllı bir ismi özel kalemine aldığı için tebrik ediyorum. Kapaklı, Şanlıurfa Belediyesi’nin gülen yüzünü temsil ediyor, muhataplarını saygı ile dinleyip anlamaya, yardımcı olmaya çalışıyor. Bu özellikleri ile Şanlıurfa’ya çok yakışıyor.
Tarihi Kentler Birliği Genel Sekreteri Feyzullah Özcan, Mardin Belediye Başkanı Metin Pamukçu ve değerli hanımefendileri Ferda Pamukçu, Türkiye Gazetesi Yazarı Rahim Er, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden katılan Şehir Planlamacısı Yelda Yakut, Arkeolog Seçil Birkan , Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri Berivan Tapan, City Club Dergisi Pazarlama ve Mali İşler Müdürü Songül Karakuş, City Club Dergisi Müşteri İlişkileri Yönetmeni Esra Aydın ve burada adını sayamadığım onlarca değerli insanla Urfa’da geçirdiğimiz üç gün dolu dolu geçti ve her an hatırlanmaya deyecek bir iz bıraktı yüreklerimizde.
“Öyle bir kente geldik ki, uygarlığın beşiği olan Mezopotamya’da tüm kentler yerle bir olmuşken yalnız arkeolojik kalıntılarıyla ve tarihi yapılarıyla değil, o günden bugüne kesintisiz süren kültürel altyapısı ve insan dokusuyla da hala var olan bir kent…”
Sanayileşmenin, yoğun göçlerin, ekonomik buhranların bir sonucu olarak üstü açık birer kabristanı andıran şehirlere inat, tarihi dokusu ile dimdik ayakta duran Şanlıurfa tüm bu olumsuzlukların karşısında adeta bir teselli olup yüreklerimize su serpti. Anadolu’yu anlamak ve Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunlarını tarih ve kültürümüzden ilham alarak çözmek bağlamında anlaşılmayı bekleyen kodları içinde saklıyor bu kent. Plaza aydınları, kasılmaktan vazgeçip bu mütevazi kentlerin dar sokaklarında çınlayan seslere kulak verirlerse daha sağlıklı düşünme olanağına kavuşurlar. Anadolu insanına kendi ideolojilerini giydirmek için şunca zamanı heba etmiş anlayışları Urfa’ya davet ediyorum.
Sevgili Mehmet Metiner Ağabey ve değerli kardeşim Reşit Toz’la birlikte katıldığımız Tarihi Kentler Birliği’nin Şanlıurfa Buluşmasında bir Urfalı olarak bu kusursuz organizasyonla iftihar ettiğimi belirtmeliyim. Bu duyguyu yaşatan Şanlıurfa Belediye Başkanı A.Eşref Fakıbaba ve ekibine sonsuz teşekkürlerimi bildiriyorum…
