“İçteki çocuğu çıkaran” adam

İlk görev yerim ve benim için özel bir sehir olan K.Maraş’ta yıllar önce çalışmaya başladığımda ilk götürüldüğüm yer ünlü Yasar Pastanesi olmuştu; bıcak çatal ile dondurma servisi yapıldığındaki şaşkınlığımı hala hatırlarım.

Sonra Türkiye’nin birçok yerinde bulunur oldu Maraş usulü, paketlenerek market raflarında yerini de aldı. Şimdi ise Türkiye’den kilometrelerce uzakta Endonezya’nın başkenti Cakarta’da bile Türk dondurması yeniliyor genç ve cesur girişimciler sayesinde. Türk Dondurmasını Cakarta’ya getiren iş adamı Serdal Şahin ile konuştum.

Serdal Şahin Cakarta’da ZAHRA Türk Dondurması ile bir süre önce piyasaya çıktın, epeyce de ilgi görüyor dondurman. Neden Cakarta ? Markanız neden Zahra? Biraz kendinden ve buraya nasıl geldiğinden bahseder misin? Bildiğim kadarıyla İsviçre’de dogup büyüdün sonrası..

Sizinde belirtmiş olduğunuz gibi İsviçre’de doğup büyüdüm. Tahsilimi tamamladıktan sonra radikal bir karar vererek 20’li yaşlarda Asya’da hayatımı devam ettirme kararı aldım. Schenker Lojistik firmasında iş hayatına atıldım ve bu sayede zaman içersinde hemen hemen tüm Asya ülkelerinde farklı pozisyonlarda görev aldım. Çalıştığım ülkelerde hem bölge insanını tanıma hem de onların dillerini öğrenerek çevre edinme konusunda deneyimlerim oldu. Yaptığım evlilik sonrası eşimin Endonezyalı olması ve girişimci ruhum sayesinde dostlarımında desteğini alarak kendi işimi yapmaya karar verdim. Kahramanmaraşlı arkadaşım, ortağım Fatih’in de desteği ile dondurma işine girmeye karar verdik. Neden Cakarta konusunda ise dünyanın en büyük müslüman nüfusuna sahip olan bir ülke olması, ülke insanının bize olan yakınlığı ve tabiki eşim sayesinde aile desteğini alabilmem en büyük nedenlerden biriydi. Zahra ismi hayatımın en büyük aşkı kızımın ismi olduğu ve Zahra kelimesinin Kuran’da geçmiş olması diyebiliriz.

Burası sıcak bir ülke ve 4 mevsim yaz. Dondurma için ideal bir yer gibi görünüyor. Halbuki bizde dondurma yazları yenir, süre daha kısıtlı. Kışın kimse ne eve dondurma alır ne de çoluk çocuğa yedirir. Ben İngiltereye ilk gittiğimde İngilizlerin yaz-kış yemekten sonra tatlı niyetine dondurma yediğini görünce çok şaşırmıştım. O açıdan bakınca bu sıcak memlekette beklediğin ilgiyi gördün mü?

Bulunduğumuz bölgenin tropikal bir iklime sahip olması ve sene boyunca ortalama 30C sıcaklıkta olması dondurmanın devamlı yenilmesini sağlıyor. Bizim dondurmamızın 400 yıllık bir geçmişi var. Diğer dondurmalardan farkı içinde salep bulunması ve 100% kaliteli süt bu sayede dondurmamız damaklarda hoş bir tat bırakıyor. Diğerlerinden farklı olan bu lezzeti de oldukça ilgi görmesine sebep oluyor.

Özellikle şov kısmı çok ilgi görüyor. Dondurma bekleyene bir türlü verilemiyor. Büyük küçük herkes çok hoslanıyor bu şovdan. Beklenmedik bir bir sunum. Bizim çocukların okulunda yetişkinler de çocuklar kadar eğlendi dondurma servis edenin sihirbazvari gösterisinden.
Lise’den bir öğretmen dakikalarca dondurma almaya calışanların ve bir türlü ele geçiremeyenlerin halini büyülenmişcesine izledi ve “en sevdiğim kısım bu show” dedi.

Elemanlara kim eğitim ver veriyor?

Maraş dondurmasının sunumu kaşık show ile bütünleşmiş durumda. Sizinde belirttiğiniz gibi insanlar 7’den 70’e daha once hiç görmedikleri bir sunum karşısında hem şaşırıyor hemde eğleniyorlar. Zaten bizim içinde en önemli şey insanların yüzündeki tebessümü görebilmek, onları mutlu etmek. Tüm elemanlarımız satış öncesinde Türk eğitimciler tarafından 15 gün boyunca eğitime tabi tutuluyorlar. Kaşık kullanmayı öğreniyorlar. Bu uygulamamızı franchising verdiğimiz noktalardaki elemanlar içinde uyguluyoruz. Son zamanlarda Endonezyalı kaşıkçılarımızında eğitim verecek düzeye gelmesi bizleri de mutlu ediyor. Doğru ve güzel bir iş yaptığımıza olan inancımızı arttırıyor.
Bildiğim kadarıyla Endonezya da bir girişim yapıp iş başlatmak kolay değil. Zorlukları neler ve siz de takıldınız mı bürokratik engellere?
Ayrıca kafasında böyle bir fikri olan girişimcilere tavsiye eder misin Asya ve Endonezyayı?

Benim senelerdir Asya ülkelerinde yaşamış olmam ve eşimin ailesinin Endonezyalı olması bürokratik engelleri aşmam konusunda biraz daha hızlı aksiyon alabilmemi sağladı. Ancak gerçekten bürokrasi oldukça zor ve iş yoğunluğundan kaynaklı olarak yavaş ilerliyor. Belki de Avrupalı yatırımcıların çekindikleri konuların başında geliyor bürokrasi… Oldukça bakir bir ülke olması nedeniyle girişimciler için fırsatlar sunabilecek bir lokasyon. Ancak mutlaka bir işe girişmeden once danışmanlık hizmeti alınması gerekli.

Franchise veriyorsunuz galiba! Cakarta dışında da var mı Türk dondurması ve Endonezyalılar da alıyor mu ilgileri var mı?

Franchise vermeye başladık. Şu an Cakarta ve Bandung da Franchise ortaklarimiz var. Surabaya ve Bali de Ocak 2016 ayi icin kontratlar imzalandi ve hazirliklar yapiliyor. Franchise alma konusunda yeterliliğe sahip olan isteyen herkese kapımız açık.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonlarının da vazgeçilmezi oldunuz. Türkiye ve Türk dondurmasının tanıtımında katkılarınız büyük. Böyle bir etkinlikte gözler Türk dondurmacıyı arıyor. Başka ülkelerin resmi makamları da resmi gün vb. etkinliklerine çağırıyorlar mı?

Öncelikle güzel düşüncüleriniz için çok teşekkürler. Daha cok Endonezyalilarin özel günlerinde davet ediliyoruz ve orada ZAHRA’yi tanitiyoruz. Ama şu gelecek 2 sene icinde daha cok marketingle daha da acılıp , daha çok insanı mutlu edeceğiz ve Türkiyemizi ve dondurmamizi yalnızca Asya’nın diğer ülkelerine de tanitacagiz.

Endonezyalılar en çok düğünlere çağırıyor diye duymuştum!

Kendi dükkanlarımız haricinde katılım gösterdiğimiz bir çok fuar organizasyonu oluyor. Bunların haricinde düğünler, yaşgünü partileri, okul partileri, şirketlerin özel günleri, Televizyon showları ve Konsolosluklardaki resmi davetlere gidiyoruz.

Bizim okula kar amacı gütmeden geldin, güzel bir tanıtım oldu, teşekkürler.

Orda kaşık ustasının gösterisi sırasında dondurmasını epey bekleyen, külahı tam aldım derken tekrar kaybeden, yere düşürdü sanan bir anne en sonunda çocuk gibi ayaklarını yere vurarak “yeter istiyorum artık dondurmamı” diye çocukca isyan etti, çok güldük.
Onu izleyen öğretmen arkadaşı “ 6 yaşına döndün “diye yorum yaptı. Gerçekten o anda sabırsızca dondurmayı bekleyen annenin “içindeki çocuk” ortaya çıkmıştı. O yalnızca dondurmasını istiyordu, hiçbirşey umurunda değildi! Bir an bile olsa insanları çocukluğuna götürmek, o zevki tekrar yaşatmak ve onları mutlu etmek bu işin maddi tarafı bir yana büyük bir iş tatmini olsa gerek! Bol kazançlar diler teşekkür ederiz.

Tüm iyi dilekleriniz için ben teşekkür ederim. Bizim için en önemli şey insanların barış, mutluluk ve sağlık içinde yaşamaları onların yüzündeki tebessümün bir sebebi olabiliyorsak ne mutlu bizlere.
_________________

Gülseren Tozkoparan Jordan/ Cakarta – Kasım 2015

737980cookie-check“İçteki çocuğu çıkaran” adam

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.