Terörist, bomba atıyor polis minibüsüne. Altı polis şehit, ağır yaralılar hastanelerde. Soruyorsun teröriste, neden yaptın bu kalleşliği : Barış istiyormuş.
Terörist, patlıyor otobüs durağında. Ankara’nın en eski çarşısında. Onlarca ölü, onlarca yaralı. Evine ekmek götüren babalar, annesinin kucağındaki bebekler ölüyor. Soruyorsun teröriste, neden yaptın bu kalleşliği : Barış istiyormuş.
Terörist, okul yakıyor. Öğretmenleri kurşuna diziyor yol kenarında. Çocuklar okul bulamayacak, öğretmenler gelmeyecek bu bölgelere. Soruyorsun teröriste, neden yaptın bu kalleşliği : Barış istiyormuş.
Terörist köy basıyor havanlarla ve roketatarla. Köylüler ölüyor. Bebekler parça parça. Yürekler paramparça. Ölenler köylü, öldürenler yan köyde doğmuş beyni yıkanmış teröristler. Soruyorsun teröriste, neden yaptın bu kalleşliği : Barış istiyormuş.
Terörist fabrika basıyor. Mühendisleri kaçırıp kurşuna diziyor. Güneydoğu geri kalmış diyor entel liboş yazarlar. Hizmet gitmiyor, fabrika kurulmuyor diye yazıyor köşe yazısında. Soruyorsun entel liboşa, terörist neden yaptı bu kalleşliği : Barış istiyormuş terörist.
Terörist mayın döşüyor. Köylüleri taşıyan minibüsü uçuruyor havaya. Ölenler kendi köylüsü. Soruyorsun teröriste, neden yaptın bu kalleşliği : Barış istiyormuş.
Terörist suikast yapıyor. İmam öldürüyor. İnsan öldürüyor. Çocuk öldürüyor. Kadın öldürüyor. Soruyorsun teröriste, neden yaptın bu kalleşliği : Barış istiyormuş.
Anladınız mı şimdi, teröristin barışa olan merakını.
