THY’de ne oluyor?

Grev kararı ve uygulaması devam ederken, grevi yasal konumundan ayrı değerlendirmek, hatta adeta grev kırıcı bir davranış içinde olmak, biraz moda haline gelir gibi de oldu. O nedenle, bu tür algılanma ve sonuca varılmaması için bu yazı da, doğrusu dikkatli olmaya çalışıyorum.

Bu eylemin sonucu, elbette değerlendirilecek, kutlanacak yada eleştirilecek. Ama bu şimdilik erken. Bunların yapılması da gerekli tabii. Biz bu gün, bir haftalık gelişimin, başlangıç noktasından geriye giderek, nasıl bu noktaya gelindi, onu sergileyerek, bir durum saptaması yapmaya çalışalım.

14 Mayıs salı gününden, 15 mayıs çarşamba gününe geçilince, saat 03.00 de grevin başlayacağı, yasal yükümlülük ve bildirimler yapılarak ilan edildi. Viyana’dayım, gece Türkiye’den haberlere bakıyorum. Pek açıklama yok. Grev nasıl başladı. Grev ertelenecek mi, haberlerden bir değerlendirme yapmak istiyorum. Ama ses, pek yok.

15 mayıs çarşamba öğleden sonra, başka bir havayolu şirketi ile İstanbul’a dönüyorum. Grev nasıl başladı, bir şeyler öğrenmeğe çalışıyorum. Tatmin edici bir yanıt alamıyorum. THY seferlerinde bir durma yok. Sabiha Gökçen Havaalanı’na iniyorum. Bir gerv havası göremiyorum.

Greve çok sınırlı katılım olduğu bilgileri alıyorum. Grevin ertelenmesine ilişkin, bir haber ya da girişimde yok. Biraz şaşırmıyor değilim doğrusu. Ve bir hafta oldu. Neredeyse haber değeri kalmadı gibi. Turizm durur, ekonomi zarar görür gibi, daha önceden çok dinlediğimiz bu tür açıklamalar da yok. Taraflar arasında iletişim ve diyalog yok. Hükümet kanadından açıklama yok. THY yönetimi de, işimize bakıyoruz havasında. Peki bu kez ne oluyor.

Biraz geçmişe dönelim. 1963 yılından 2013 yılına ulaşılan süreç de, yani işkollarnın yasayla belirlenmesinden bu yana geçen elli yıllık süreç de, hava taşımacılığı iş kolu, ayrı bir işkolu olarak devam ediyor. Bu işkolunda da, Türk-İş’e bağlı tek bir sendika var. Hava-İş Sendikası. 275 sayılı Yasa, 2822 sayılı Yasa ve de şimdi yürürlükte olan, 6356 sayılı Yasa. Durum aynı. Değişen birşey yok.

Bu işkolunda ne zaman grev gündeme gelse, hemen grev ertelemeside gündeme gelir. Bu erteleme mayıs ayına rastladığında, haziran ayında ILO Genel Kurulu’na giderken orada da, tartışma konusu olur. ILO ya durum iletilir. Grev ertelemesi, ilk yasa dönemide 90 güne kadar, daha sonra da 60 gün süreyle ertelenir. Erteleme gerekçesi, ülkenin güvenliği ve sağlığı. Danıştay’a, bu erteleme kararına karşı itiraz edilir. Ancak bu süre içinde, karar çıkmaz.

Erteleme süresi içinde anlaşma olmazsa, konu Yüksek Hakem Kurulu’na gider ve toplu iş sözleşmesini, mecburi tahkim müessesi olarak, YHK bağıtlar. Ya da, YHK’na gitme aşamasında, taraflar Yüksek Hakem’e gitmeden anlaşırlar. Bir başka deyişle, sendika anlaşmak zorunda kalır.

Bu süreç de, bir kez 20 yıldan önce, kısa süreli bir grev uygulaması da oldu. Greve gidilmeden önce, grev oylaması istenip, greve gidilmemesi konusunda sonuç çıkarsa, gereve gidilmemesi uygulaması da, yaşanmadı. Bir kez, çok tartışmalı bir grev oylaması isteği, uygulaması ve sonucu ortaya çıktıysa da, greve hayır sandıkdan çıkmadı.

Hava-İş ile THY arasında görüşme ve uyuşmazlık sürecin de, hep diyalogsuzlukdan yakınıldı. Erteleme kararlarının siyasi olduğu eleştirisi yapıldı. Tarafların, özgür iradeleri ile toplu iş sözleşmesi bağıtlaması yerine, Yüksek Hakem Kurulu kararı ile, yani mecburi tahkim yoluyla toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanması, daha çok denenen yol oldu.

Bu gelişmelerden farklı, geçtiğimiz toplu iş sözleşmesi döneminde ise, çok değişik bir uygulama yaşandı. Sendika ile THY yönetimi arasında görüşmelerden sonuç alınamadı. Konu, arabulucu aşamasına geldi. Yargıya taşındı. Bu süreç de, iktidar partisine mensup üç milletvekili tarafından teklif verilerek, yasa değişikliği ile grev yasağı getirilmesi istendi. Jet hızıyla, TBMM’nden hava taşımacılığı iş koluna, grev yasağı getiren madde, 2822 sayılı yasaya eklendi. Yani, bu işkolunda artık grev yasak.

Yasanın görüşülmesi sırasında, dile getirilen gerekçeleri sıralayanlar, savunanlar, acaba şimdi yaşananlar konusunda, kendilerini ve söylemlerini, bir kez değerlendirme gereği buluyorlar mı? Bu konuda da, bir sessizlik. Sonra, uyuşmazlık grev aşamasına geldi. Yasa çıktığı için grev yasak. Konu, YHK’na gitti. Sessizce, YHK toplu iş sözleşmesini bağıtladı.

Ancak bu süreç de, Yasa’nın TBMM gündemine geldiği aşamada, protesto eylemleri yapıldı. Yine jet hızıyla, 300 ün üzerinde işçi, işten çıkartıldı. Siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, hatta bakanlar araya girdi. Ama sonuç yok. THY yönetimi kararından dönmedi. Konu yargıya intikal etti. İşe iade davaları açıldı. Bu dönem, sözleşme görüşmeleri süreci içinde, yargıdan işe iade kararları çıkmaya başladı. THY yönetimi ise işe başlatmamada ısrarlı.

Bir diğer önemli gelişme. Grev yasağı yasası çıkmasından sonra, yıllardır beklenen ve TBMM gündeminde de ilk kez Hükümet Tasarısı olarak bekleyen, bu alanda ki yasal düzenleme de, bu tür bir yasak yoktu. Ve bu işkolunda grev yasağı, hiç gündeme bile gelmemişti. Yasağın, yasalaşmasından üç-dört ay sonra, TBMM’nde bekleyen bu Tasarı, görüşülmeğe başlandı. Yürürlükteki, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası tümüyle yürürlükten kaldırılarak, yeni 6356 sayılı Yasa yürürlüğe konuldu.

Grev yasağı, 2822 sayılı Yasa içine eklenmişti. O yasa da yürürlükten kalkınca, yeni getirilen grev yasağı da kaldırılmış oldu. Ancak bu kısa süreli yasak döneminde, grev uygulaması yapılamayıp, sözleşmeyi belirttiğimiz gibi, YHK yaptı. Yani yasa amacına döneminde ulaştı.

Peki şimdi bu dönem de ne oldu.
1. Grev yasağı kalkmış oldu.
2. Grev yasağı yasası çıkarken, protesto eylemi yapan, 300 ün üzerinde işçi işten çıkartıldı.
3. İşten çıkartılan bu işçilerle ilgili, yargı sürecinde işe iade kararları çıkmağa başladı.
4. THY yönetimi, işe iade kararlarını uygulamama yönünde ısrarlı görünüyor.
5. Yeni toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, işe iade kararı alan işçilerin işe başlatılması istemi kabul edilmeyen, en önemli uyuşmazlık maddesi oldu.
6. Arabulucu aşamasında, düzenlenen raporda, THY yönetiminin uzlaşmaz tutumu üzerinde durulduğu, basında yer aldı.
7. THY yönetiminde, diyalogdan ve çözümden yana olan ekibin, devre dışı kaldığı, yönetimde değişikliklerin olduğu, haberleri yine basında yer aldı.
8. Grev oylaması isteği olmadı.
9. Grev ertelemesi, Hükümet tarafından bu kez gündeme getirilmedi.

Ve bir hafta önce grev başladı. Sessizlik. Ne oluyor. Bir durum tesbiti yapmaya çalıştık. Herhalde bu konuya devam edeceğiz. Çok konuşulacak ve her açıdan değerlendirilmesi gerekiyor. Değişen ne ?

_______________

Ankara. 21 Mayıs 2013. [email protected]

1550720cookie-checkTHY’de ne oluyor?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.