Türkiye’nin siyasal yapısı topal ördek gibi bir o yana bir bu yana yaylanıp duruyor! Ne yapacakları, nereye gidecekleri hiç belli olmuyor! Y.S. K “Tam hukuksuzluk oluşmadı” buyurmuş! Yani hukuksuzluk varmış. Bu hukuksuzluğun tamı yarımı olur mu nasılmış?
Onu da anlatmamışlar.
Demek ki YSK. ya göre bu tam hukuksuzluk olması için seçmenin yüzde yüzü evet demesi ya da hayır demesi gerekiyor(!!!) Onun dışında gerçekleşirse eğer yarım hukuksuzluk oluyor…
Doğrusu bu kararı anlayan varsa bir adım beri gelsin. Ben şahsen bu karardan ve karar verenlerden hiç bir şey anlamadım… Bundan sonra anlamam da pek mümkün gözükmüyor. Yazdıkları o gerekçeyi de, yazdıkları bu kararını da anlamadım.
Hukuksuzluk var mı yok mu sorusunun karşılığı biraz topal ördeğe döndüğünü gördüm! Bu ördek Paytak paytak yerlerde sürünüyor. Düzen dirlik ortadan kalkıyor. Çatışmacılık körükleniyor. Toplumu uzlaştırması gereken kurumlar toplumu daha fazla gererek çatışmacılığı egemen hale getiriyorlar.
Bu kararla nereye gidiliyor o hiç anlaşılmamakta. Kümes etrafında öylesine dolanıp durulmuşlar. Efendiye biat da ısrar edilmişler. Bu karar vericiler sahibinin sesi olmadan asla çıkamamışlar. Hukuku üstünlüğü yerine bireyin üstünlüğünü geçirmişler. Hukuk değil de kişinin geleceğini savunmuşlar…
Vatandaşlık hakları yerlere serilmiş. Hukuk ayaklar altına alınmış! Varsa yoksa efendinin geleceği ve çıkarı diyerek karar verip yazmışlar. Türkiye’nin itibarı, hukuk düzeni kabile devletlerinin seviyesine özenle çekilmişler! Gerisi hakkında değerlendirmeyi de sanırım uluslararası hukuk yapar.
Türkiye’nin dünya demokrasi ve hukuku bakımından yerini onlar tespit ederler. Bizim karar vericilerde verdikleri kararın sonucunun ne kadar değerli olduğunu anlayarak ceplerine bir parça kına koyarak uygun yerlerine yakarlar… Hukuk mu kına mı sorusu ile 2017 Türkiyesizde sıkça yüzleşirler…
28 Nisan 2017 Tahir Canan
